Yuk translate English
124 parallel translation
Sonra hepimiz dışarıya çıkarız.
Then we all run out. Zuk. Yuk, yuk.
Dalga geçmenin dışında hiçbir şeyi iplemeyen bir grup genç.
A bunch of kids who didn't give a hoot... just so long as they had a yuk to share.
"Cik, cik, cik!" papağan gibi.
"Yuk... yuk... yuk..." like a parrot.
Adım Yuk Lin...
My name is Yuk Lin...
Yuk Lin hanım, Tien Yi Tong'a neler oluyor biliyor musunuz?
Miss Yuk Lin, did you hear what happened to Tien Yi Tong?
Yo, Yuk Lin hanım, onu demek istemedim
No, Miss Yuk Lin, I don't mean that
Yuk Lin hanım, Tien Yi Tong'da olan biten... beni hiç ilgilendirmez
Miss Yuk Lin, what happened at Tien Yi Tong... has nothing to do with me
Yuk Lin hanım, Burnumu sokmak istemem... ama dikkat edin ;
Miss Yuk Lin, I usually don't like to meddle... but bear this in mind ;
Yuk Lin hanım
Miss Yuk Lin
Yuk Lin hanım, sözüm sizindir
Miss Yuk Lin, mark my words
Yuk Lin, onu kırbacımla çekip sürüklemeseydim
Yuk Lin, if I didn't drag him away with the whip
Yuk Lin, dinle beni
Yuk Lin, listen to me
Yuk Lin, sen de bana yardım etmiştin
Yuk Lin, you once helped me nurse my wounds
Yuk Lin
Yuk Lin
Yuk Lin, ne oluyor?
Yuk Lin, I still don't get it
Yuk Lin, Kendi Gözlerinle gördün
Yuk Lin, you've seen what had happened
Yuk Lin, kardeşin döndüğünde...
Yuk Lin, as soon as she's back...
Yuk Lin!
Yuk Lin...!
Buradakilerin bazılarına rağmen şu genç adam, Yuk inanılmaz bir çocuk.
Although some of his people, like that young major there, Major Yuk... tremendous guy.
Bu konuda bana güvenebilirsin...
That you can well believe... yuk!
Ööğ!
Yuk!
Yuh!
Yuk!
Bakalım, Turuncu, pembe dizgünlü..
Okay, let's see. Orange, pink yuk.
- Dizgün.
- Yuk.
- Dizgün de ne skim oluyor?
- What the fuck is a yuk?
Sense sipen ve dizgün diyorsun.
That's a visor. You say "visser" and "yuk."
Öyle olsaydı el koymuştum, ama ılık bira, iyyk.
If it was I would have confiscated it but a barrel of warm beer. Yuk
İyyyk, zavallı aslanlar.
Yuk, those poor lions.
Kıymalı spagetti gibi.
Spaghetti-O's with meat. Yuk!
Geç dalganı bakalım, pislik. Daha iyi çalışmaya başlamam gerekiyor.
Yuk it up, malignancy.
Yuk oluyorum.
I'm your weight.
Bilmem. Herhalde babam düşüp yaralanmıştır. Dinleyin...
Go ahead, yuk it up, Peg, but as soon as Buck learns how to make Tang, you're on the first bus.
Merhaba Bay Foo. Bay Young.
HELLO, MR. FOO, MR. YUK.
Iyy!
Yuk!
Yuk Bo!
Yuk Bo
Yuk Ying!
Yuk Ying, Yuk Bo
Yuk Bo nerede?
Where is Yuk Bo?
Bu durumda neredeyse... aslinda tam olarak hicbir limana yanasmayacak yuk tasiyan bir gemi gibi olacagim.
I am very much like... I would say I am exactly like a ship carrying a cargo that will never reach any port.
Aldığım bilgilere göre, bu sekiz çetenin başında Cheung'un oğlu, Cheung Yuk Lun var.
According to my information, these pirates are from the eight flags Their leader is Cheung's son, Cheung Yuk Lun
- O Cheung Yuk Lun!
He's Cheung Yuk Lun!
Cheung Yuk Lun, buna ne dersin!
Cheung Yuk Lun, watch out!
İğrenç, hepiniz terlemişsiniz.
Yuk, you're all sweaty.
Bir yazılı çıktı!
Yuk! ... Hard copy!
İiiii.
Yuk!
Hayatımda duyduğum en kötü koku lan.
Yuk, I've never smelt anything like this before.
- Müthiş görünüyorsun ha.
- You really look cool. Yuk!
- Evet.
You mean Mooh-yuk?
- GENİŞ YÜK - Aferin size!
That " s a boy!
Ching Ha, Chow Hung ve Man Yuk.
Ching Ha, Chow Hung and Man Yuk.
İşte burada!
Yuk!
Hayır, kusarım sonra.
Um... brandy Oh, no, yuk.
yukarı 789
yukari 32
yuki 55
yukiko 72
yüksek 42
yukarıda 424
yukarı bak 74
yukarda 62
yükle 21
yukarıdayım 26
yukari 32
yuki 55
yukiko 72
yüksek 42
yukarıda 424
yukarı bak 74
yukarda 62
yükle 21
yukarıdayım 26
yukarıya 106
yukarıdan 22
yukarı ve aşağı 20
yukarı çek 30
yukarı gel 146
yukarı çık 160
yükseliyor 29
yukarı gelmek ister misin 19
yukarı aşağı 19
yukarıda ne var 19
yukarıdan 22
yukarı ve aşağı 20
yukarı çek 30
yukarı gel 146
yukarı çık 160
yükseliyor 29
yukarı gelmek ister misin 19
yukarı aşağı 19
yukarıda ne var 19