Çok gürültülü translate English
610 parallel translation
Geldiğinden beri buralar çok gürültülü.
Since she came, it has been loud around here.
Burası çok gürültülü.
It's just, it's too noisy.
- Çok gürültülü değildi, değil mi?
- That wasn't very loud, was it?
Tabanca çok gürültülü olur.
it is formal But the gun is too loud.
Onlar çok gürültülü.
They're so noisy.
Burası çok gürültülü.
There's a good chap.
- Burası çok gürültülü, değil mi?
- Noisy in here, aren't you?
Çok gürültülü.
It's so loud.
O... Onlar çok gürültülü.
Just remind me, which drawer do the tablets go in?
Çok gürültülü.
Too noisy.
Evet, Majesteleri. Çok gürültülü!
- What noisy reception.
Kimisi çok sessiz, kimisi de çok gürültülü bulur burayı.
Some people find it too quiet, some people find it too noisy.
Çok gürültülü olduğu kesin ama büyük bir çoğunluk burayı güzel bulur.
And it is very noisy. but the majority find it very beautiful.
Bir sürü patlama olacağı kesin ve çok gürültülü olacak.
Ah, there'll be a lot of fireworks, sure, and you're gonna hear a lot of noise.
Evet, Majesteleri. Çok gürültülü!
What a noisy welcome!
Çok gürültülü, beni şaşırtıyor.
So loud, it confuses me.
Ortalık çok gürültülü.
Sure is noisy out there today.
Burası çok gürültülü, hiç brşey duyamıyorum.
It's so noisy, I can't hear a thing.
Burası çok gürültülü.
It's too noisy here.
Burası çok gürültülü.
It's awful noisy in here.
Aldığımız sinyaller çok gürültülü.
The signals we're getting are too distorted.
Cadde çok gürültülü oluyor.
The street's too noisy.
- Çok gürültülü.
Too much noise downstairs. Let's just sit on the bed.
Çok gürültülü fakat tehlikesizler.
Lots of noise, but no real danger.
Hep çok gürültülü değil mi?
It's always too noisy, isn't it?
Evet, doğru. Size söyledim, Wayne beni Los Angeles'teki çok gürültülü bir lokantadan tam 07 : 15'te aradı.
I possess a birth certificate which proves that seven years ago back East you secretly gave birth out of wedlock.
Orası çok gürültülü.
Wake up.
burası çok gürültülü
It's too loud out here.
Çok gürültülü. Pencereyi kapatacağım.
It's too noisy.
Bu çok gürültülü.
It's quite noisy.
Burası çok gürültülü.
it's very loud out here.
Burası çok gürültülü.
It's noisy in here.
Vietnam... Her zaman aynı ses, her zaman çok gürültülü.
Vietnam... always the same sound, always too loud.
Burası çok gürültülü, çok fazla insan var.
Here's too noisy, too many people.
Çok gürültülü!
It's too noisy!
Komşuda çok gürültülü bir parti vardı.
Well, there was this loud party next door.
Seni duyamıyorum burası çok gürültülü.
I can't hear, it's madness here.
Sayılamayacak kadar çok olan gatların büyüsünü düşündüm... Rahatsız edici, gürültülü bir dünyadan... sakin, arındırıcı nehir sularına doğru yol gösteren gatlar...
I thought about the magic of the innumerable ghats... steps leading from a noisy, harassed world... to the calm, purifying waters of the river.
Filmler çok gürültülü.
Pictures and noise.
Çok eski ve gürültülü, Kimse kullanmıyor onu doğru düzgün.
It's so old and wheezy, nobody ever uses it much.
Çok fazla gürültülü.
It's much too noisy.
Çok gürültülü, değil mi.
It's sure loud.
Bu topraklar çok yakında bölgenin yıllardan beri görmediği kadar görkemli, gürültülü, dans dolu düğününe ev sahipliği yapacak. - Ve bütün herkes uzunca bir süre bu düğünü konuşacak.
There's gonna be the biggest, noisiest, most devilish, glorious drinking and dancing wedding ever celebrated in this godforsaken part of the world.
Çok sert, çok gürültülü olmamalı.
Nothing harsh, nothing raucous.
Burası biraz gürültülü. Senin çok hoş bir kız olduğunu söyledi, Betty.
It's kind of noisy, but he told me you are a very lovely girl, Betty.
Müzik gürültülü mü, pop mu yoksa çok yumuşak mı olsun?
Heavy, pop or very soft music?
- Gus, El çok mu gürültülü?
Gus, is the El too loud for you?
Ne bağırıyorsun? Burası çok gürültülü.
It's too noisy here.
Francesco'nun aptallıklarına en çok ve en gürültülü gülen sendin ama!
You were the one who laughed longest and loudest at Francesco's antics! Ahh shut up...
Orası çok fazla gürültülü.
It's so noisy on your end.
- Çünkü gürültülü, kalabalık ve gizlenmesi çok kolay.
Why did he pick this place?
gürültülü 16
çok güzelsin 532
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok güzel görünüyor 60
çok güzel bir gün 43
çok güzelsin 532
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok güzel görünüyor 60
çok güzel bir gün 43
çok güzel bir kadın 44
çok güzel bir şey 32
çok güzel olur 30
çok güzel görünüyorsunuz 21
çok güzel oldu 36
çok güzel bir gece 22
çok güzel bir yer 50
çok güzel kokuyor 49
çok güzel olacak 59
çok güzel bir isim 32
çok güzel bir şey 32
çok güzel olur 30
çok güzel görünüyorsunuz 21
çok güzel oldu 36
çok güzel bir gece 22
çok güzel bir yer 50
çok güzel kokuyor 49
çok güzel olacak 59
çok güzel bir isim 32