Çok hoş bir kız translate English
181 parallel translation
Ayrıca, o çok hoş bir kız.
Besides, she's rather pretty.
Çok hoş bir kız.
She's a very nice girl
- Çok hoş bir kız olduğunu düşünmüştüm.
- A very nice girl, too, I thought.
Cidden çok hoş bir kız.
She's a lovely girl. Perfectly lovely.
Çok hoş bir kız tanıyorum.
I know a very nice girl.
Charlie çok hoş bir kız.
Charlie's a fine girl.
- Çok hoş bir kız.
- Very charming. - Hi, kids.
- Çok hoş bir kız.
- That's a nice-looking little girl.
Çok hoş bir kız, hele de tanımaya başlayınca.
She's a delightful girl, especially when you get to know her.
Çok hoş bir kız gibi görünüyor.
She seems like such a nice girl.
Çok hoş bir kızdır. Şimdi tanışırsınız.
She's very pretty, you'll see.
Çok hoş bir kız.
A very nice girl.
Ellen, o hala çok hoş bir kız.
Ellen, she's still a nice girl.
Çok hoş bir kız, öyle değil mi?
She's a very nice girl, isn't she?
" Çok hoş bir kız, Sasha.
She'll say : " She's a nice girl, Sasha.
Annemin söyleyeceği şey, sana söylüyorum : "Kesinlikle, o çok hoş bir kız."
That's what my mother will say and I'll say : "Sure, she's a nice girl."
- Ve ben çok hoş bir kız idim.
- And I was almost a nice girl.
Okuldaki ilk yılımı bile tamamlayamadım. Çok hoş bir kız.
You know I didn't even finish my first year there?
Burası biraz gürültülü. Senin çok hoş bir kız olduğunu söyledi, Betty.
It's kind of noisy, but he told me you are a very lovely girl, Betty.
Evet, çok hoş bir kız.
Yes, she's a lovely girl.
- Çok hoş bir kız verdi onu.
- A very pretty girl gave it to me.
Çok hoş bir kız, öyle değil mi?
She's quite a pretty girl, don't you think?
Çok hoş bir kız, profesör.
That's a lovely girl, professor.
Çok hoş bir kız.
That was a pretty girl.
Çok hoş bir kız.
She's a nice girl.
- Bence Chris çok hoş bir kız.
- I think Chris is a very nice girl.
Sizin için çok hoş bir kızımız var!
Have I got a nice girl for you!
Çok hoş bir kız, değil mi?
She's a very pretty girl, isn't she?
Çok hoş bir kız!
What a fine girl!
Bence çok hoş bir kız.
I think she's nice.
- Çok hoş bir kız.
- She's a very nice girl.
Aslında, Susan çok hoş bir kız.
Actually, Susan is a very nice girl.
O çok hoş bir kız, biliyor musun ona bu yaptığın çok çirkin. Maria!
You know, she's a nice girl... and this is a rotten thing to do.
Bence çok hoş bir kız.
I think she's a lovely girl.
Çok hoş bir kızsınız, Epiphany, isminiz size yakışıyor.
You're a very pretty girl, Epiphany, your name suits you.
Çok hoş bir kız.
A knockout broad.
Çok hoş bir kız olmuşsun.
You've turned into a pretty little chick, haven't you?
Evet, çok hoş bir kız, Hastings.
Yes, she is very nice, Hastings.
Bu... tam da çok hoş bir kız filciğe göre. Çok güzel.
This is...
Bir tanesini gerçi, çok hoş kız.
Or one of them anyway. She seemed very nice.
Çok hoş ve zarif bir kız.
A fine young lady.
Çok hoş ve zarif bir kız, Pip.
A very fine young lady, Pip.
Çok hoş bir kız.
She's a very nice girl.
- Çok güzel, hoş bir kız.
- A nice, sweet girl
Yavaşça sokağın çevresinde üç defa dolaştı,... bana bakışından anladım ki eğer ben başka türlü bir kız olsaydım bu çok hoş bir gönül macerasının başlangıcı olabilirdi.
And he slowly drove around the block three times, and I could tell by the way he was looking at me that if I had been any other kind of a girl, it would have been the start of a very beautiful romance.
Şey, Upper Sandusky'nin çok hoş bir kent olduğundan eminim ama bir kız için bu tür bir durum uygun değil.
Well, I'm sure Upper Sandusky is a delightful town but it hardly prepares a girl for this kind of situation.
Hoş bir kız, ama ne şans ki çok fazla konuşuyor.
A nice girl, but unluckily for you, she talks too much.
Çok hoş görünüşlü bir kız.
She's a cute looking girl
- Çok hoş bir kız.
- She's a lovely girl.
Kızı kurtarmak istemene bayıldım, çok hoş bir şey bu.
I love it you gotta save the girl, it's so cute.
Dedi ki, "ikiniz bu dertten daha sıkı bağlanmış bir biçimde çıkacaksınız." - Bu çok hoş değil mi?
She said "The two of you will emerge from this as one solid, seamless bond."
çok hoşsun 64
çok hoşuma gitti 64
çok hoş 795
çok hoş görünüyorsun 55
çok hoşuma gidiyor 19
çok hoşuna gidecek 20
çok hoşsunuz 21
çok hoşuma gider 34
çok hoş değil mi 27
çok hoş olur 23
çok hoşuma gitti 64
çok hoş 795
çok hoş görünüyorsun 55
çok hoşuma gidiyor 19
çok hoşuna gidecek 20
çok hoşsunuz 21
çok hoşuma gider 34
çok hoş değil mi 27
çok hoş olur 23
çok hoşlar 25
çok hoş biri 33
çok hoştu 69
hoş bir kız 28
bir kız 192
bir kızım var 22
bir kız mı 24
bir kız var 17
bir kız vardı 25
bir kızla tanıştım 24
çok hoş biri 33
çok hoştu 69
hoş bir kız 28
bir kız 192
bir kızım var 22
bir kız mı 24
bir kız var 17
bir kız vardı 25
bir kızla tanıştım 24
bir kızımız 16
bir kızılderili 16
çok heyecanlıyım 140
çok hastayım 35
çok havalı 33
çok heyecanlandım 55
çok hasta 99
çok harika 48
çok heyecanlı 80
çok hızlısın 42
bir kızılderili 16
çok heyecanlıyım 140
çok hastayım 35
çok havalı 33
çok heyecanlandım 55
çok hasta 99
çok harika 48
çok heyecanlı 80
çok hızlısın 42
çok haklısın 247
çok heyecan verici 71
çok hızlı 94
çok hassas 27
çok heyecanlıydı 27
çok hafif 28
çok haklısınız 85
çok haklı 59
çok hızlıydı 17
çok heyecan verici 71
çok hızlı 94
çok hassas 27
çok heyecanlıydı 27
çok hafif 28
çok haklısınız 85
çok haklı 59
çok hızlıydı 17