Üzgünüm hanımefendi translate English
114 parallel translation
- Çok üzgünüm hanımefendi.
- I'm very sorry, miss.
Çok üzgünüm hanımefendi.
I'm sorry.
Çok üzgünüm hanımefendi, ama -
I'm very sorry, Milady, but...
Rahatsız ettiğimiz için üzgünüm hanımefendi.
I apologize for disturbing you, Madam.
Hayır, üzgünüm hanımefendi ama o arabalar benzinli.
No, ma'am, I'm sorry. Those cars start with gas!
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm hanımefendi.
I am sorry to bother you, ma'am.
Çok üzgünüm hanımefendi, gerçekten.
I'm sorry, Señora, I really am.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm hanımefendi.
Sorry to bother you, ma'am.
- üzgünüm hanımefendi.
- I'm sorry, ma'am.
- Çok üzgünüm hanımefendi.
- I'm most dreadfully sorry, miss.
Elbette. Sözünüzden şühpeye düşülmüş gibi göründüğü için üzgünüm hanımefendi. Fakat tanık çok emindi.
Now, my financial advisers tell me that if you were to take this money and use it to run Marlborough Mills you could give me a very much better rate of interest.
Sizi böyle bir zamanda zorladığım ve konuştuğum için üzgünüm hanımefendi.
I'm sorry to try and talk to you at such a terrible moment, madam. We'll talk later.
Tanrım, çok üzgünüm hanımefendi.
Oh my! So sorry, Miss.
Çok üzgünüm hanımefendi.
I'm sorry, ma'am.
- Bakın, çok üzgünüm hanımefendi.
- Look, lady. Look, I'm sorry.
Çok üzgünüm hanımefendi.
I'm very sorry senora
Söylediğim için üzgünüm hanımefendi ama ev yanıyor.
I'm sorry to have to tell you, madam, but... the house is on fire.
Selam, sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm hanımefendi, ama ben Westchester Hayvan Kontrol'den arıyorum, az önce Fidget adında bir ev kedisi bulduk da.
Hi, yes, sorry to bother you, ma'am, but I'm calling from the Westchester Animal Control. We just got a Felis catus in here by the name of Fidget.
Bu saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm ama hanımefendi gitmiş.
Sorry to disturb you so early, but the Senora has gone.
Hanımefendi, altın bir tabaka görmüş olabilir misiniz? Hayır, üzgünüm.
Signora, have you seen a gold cigarette case by any chance?
Hanımefendi, bu saatte tekrar rahatsız ettiğimiz için üzgünüm.
Sorry to disturb you again. At such a Late hour.
Çok üzgünüm, hanımefendi.
I myself am awfully sorry, ladyship.
Hanımefendi, çok üzgünüm.
My lady, I am very sorry.
Kusura bakmayın, hanımefendi, çok üzgünüm.
I'm truly'sorry, ma am.
Bunu duyduğuma üzgünüm, hanımefendi.
I'm sorry to hear about that, ma'am.
Hanımefendi, gerçekten üzgünüm ama...
Ma'am, I am truly sorry but I- -
Hanımefendi, hayır, hayır, dekorasyon için satılık değil, üzgünüm.
Senorita, no, no, it's for decoration, not for sale, sorry
Son derece üzgünüm, hanımefendi.
I'm terribly sorry, ma'am.
Hanımefendi, üzgünüm.
Ma'am, I am sorry.
- Merhaba hanımefendi. Ben sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm. Ben torununuzun bir arkadaşıyım.
I'm a friend of I'm a friend of...... your grandson.
Çok üzgünüm, hanımefendi ama doğru, doğrudur ve dürüst, dürüsttür ve yapılması gereken bir şey var.
I am so sorry, missus but right is right and fair is fair and something has got to be done.
- Sizi beklettiğim için üzgünüm hanımefendi.
You'll not guess where I've been.
Hanımefendi, sizi beklettiğim için üzgünüm.
Ma'am, sorry to keep you waiting.
Hanımefendi kaybınız için üzgünüm.
Ma'am, I'm sorry for your loss.
Klimayı açamam, hanımefendi. Yakınlarda benzinci yok, üzgünüm.
No air-conditioning, no gasoline near.
Gerçekten çok üzgünüm, hanımefendi.
I'm really sorry, ma'am.
Hanımefendi gerçekten çok üzgünüm.
Miss, I'm really sorry.
- Hanımefendi çok üzgünüm.
- M'am, I'm sorry...
Sabah sabah rahatsız ettiğim için üzgünüm, hanımefendi.
I'm sorry to bother you so early, ma'am.
Çok üzgünüm, hanımefendi.
I'm terribly sorry, madam.
Hanımefendi... Evinize çat kapı girdiğimiz çok üzgünüm.
Ma'am, I am very sorry for walking into your home.
Hanımefendi, rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Ma'am, sorry to bother...
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm, hanımefendi.
I'm sorry to bother you, ma'am.
Hanımefendi, üzgünüm fakat garson kızın bugün ilk günü.
Signora, I am sorry, but it's the waitress first day.
Çok üzgünüm, Hanımefendi.
I'm very sorry, ma'am.
Hanımefendi üzgünüm fakat telefonda bilgi veremem.
Ma'am, I'm sorry, but I can't give that information over the phone.
Gerçekten üzgünüm, hanımefendi ama size daha öncede söylediğim gibi, taze meyveler sadece çocuklar için.
I'm really sorry, ma'am, but I told you already, the fresh fruit is for the kids.
Hanımefendi, üzgünüm ama size onun adını söyleyemem.
Ma'am, I'm sorry but I cannot give you her name. Really?
Çok üzgünüm, hanımefendi.
I'm so sorry, ma'am.
Çok üzgünüm, hanımefendi ama yapacak bir işimiz var.
I'm really sorry, ma'am, but we have a job to do.
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm, hanımefendi.
- I'm sorry to bother you, ma'am.
hanımefendi 2682
hanımefendiler 20
üzgünüm 13200
uzgunum 18
üzgün 54
üzgünsün 53
üzgünüm canım 24
üzgünüz 106
üzgünüm bebeğim 22
üzgünüm dostum 74
hanımefendiler 20
üzgünüm 13200
uzgunum 18
üzgün 54
üzgünsün 53
üzgünüm canım 24
üzgünüz 106
üzgünüm bebeğim 22
üzgünüm dostum 74
üzgünüm hayatım 23
üzgünüm geciktim 94
üzgün değilim 42
üzgünüm tatlım 60
üzgün mü 36
üzgünmüş 17
üzgün görünüyorsun 32
üzgünüm çocuklar 38
üzgünüm geç kaldım 20
üzgünüm ama 71
üzgünüm geciktim 94
üzgün değilim 42
üzgünüm tatlım 60
üzgün mü 36
üzgünmüş 17
üzgün görünüyorsun 32
üzgünüm çocuklar 38
üzgünüm geç kaldım 20
üzgünüm ama 71