Üzgünüz translate English
1,816 parallel translation
Bunun için üzgünüz.
And we're sorry for that.
Çalışmanızı böldüğümüz için üzgünüz Dr. Suresh, ama yardımınıza ihtiyacımız var.
We're sorry to interrupt you, dr. Suresh, But we need your help.
Kaybınız için çok üzgünüz hanımefendi.
We're very sorry for your loss, ma'am.
Kaybınız için üzgünüz, efendim.
Look. We're sorry for your loss, sir.
Bu kadar geç saatte rahatsız ettiğimiz için üzgünüz.
Sorry to disturb you so late.
Biz çok üzgünüz.
We are very sorry.
Ah, üzgünüz.
Uh, we're sorry.
Oğlunuzu kaybettiğiniz için çok üzgünüz.
We're so sorry about the loss of your son.
Bunun için üzgünüz.
Sorry about that.
Bak, gerçekten üzgünüz. Elimizden geldiğince Britney'e yardım etmek istiyoruz.
Look, uh, we feel really bad, and, and we wanna help Britney however we can.
- Kaybınız için çok üzgünüz.
We're really sorry For your loss. Thank you.
Çok üzgünüz. Hızla seks suçları artarken, kadınlar hedeftir, o küçük şeyler çok artar.Sen bilirsin.
This is so discouraging.
Şey, biz üzgünüz...
Look, we are so sorry...
Benji, Çok üzgünüz
Benji, We're So Sorry.
Kalkıp ta Çinlilere, üzgünüz, Dünya'yı kurtarmamız gerekiyor diyebileceğimizi sanmıyorum.
I don't think we can turn around to the Chinese and say, "I'm sorry, we need to save the future of the planet."
Çok üzgünüz, Bayan Cooper. Jay'in fikriydi.
We're sorry, Mrs Cooper, it was Jay's idea...
- Hayır, hayır, hayır... Bayan Masters, eşiniz bu sabah öldürüldü. - Çok ama çok üzgünüz.
unfortunately - no, no, no, no, no. - mrs. masters, your husband was murdered this morning.
Bay Frampton, kızınızı kaybettiğiniz için üzgünüz.
Now look what happened. All right, Mr. Frampton, we're very sorry for the loss of your daughter.
Kaybınız için üzgünüz. Kaybınız için gerçekten üzgünüz.
We're really sorry for your loss.
Kaybınız için üzgünüz.
I'm very sorry for your loss. If you need a moment...
Bayanlar ve baylar rahatsız ettiğimiz için üzgünüz ama FBI'dan Ajan Booth, bir şey söylemek istiyor.
Ladies and gentleman, sorry to disturb you, but Agent Booth of the FBI would like to address you.
Bayan Kramer kaybınız için çok üzgünüz. Biz FBI'danız.
Mrs. Kramer, we're terribly sorry about your loss.
Akşamınızı böldüğümüz için üzgünüz.
We're sorry to interrupt your evening.
Yaşadığınız şey için üzgünüz ama Michael'ı sağ salim bulmak için elimizden geleni yapacağız.
we just want to say how sorry we are for what you're going through but we're here to do whatever we can to try and get michael home.
Seni hayal kırıklığına uğrattığımız için üzgünüz Profesör.
Sorry to disappoint you, Professor.
- Biz ikimizde çok üzgünüz
We are both so sorry.
Hepimiz üzgünüz.
We all are.
Kaybınız için çok üzgünüz.
We're so sorry for your loss.
Evet, biz üzgünüz...
Yes, we're sorry,.
Evinize daldığımız için üzgünüz bayan.
Sorry to barge in on you, ma'am.
Şirketten tek istediğim .. "üzgünüz" demeleriydi..
All I wanted the company to do was say " We're sorry.
Verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı üzgünüz.
Sorry about the inconvenience.
Bebeğim daha önce söylemediğimiz için üzgünüz.
Baby, we're sorry we didn't tell you sooner.
Olanlar için çok üzgünüz, Bayan Cartman.
- We're so sorry about this, Ms. Cartman.
Sizi uğraştırdığımız için üzgünüz arkadaşlar ama hafızamızı tamamen kaybettik.
Sorry to keep bugging you guys but we have completely lost our memories.
Bu performans için sizleri tekrar buraya çağırdığımız için üzgünüz.
Sorry that all of you had to come back for the repeat performance,
- Gerçekten çok üzgünüz. Avantaj paketimizden hak kazanacaksınız ve ailelerinize kayıpları için ödeme yapacağız.
- We are really sorry, but you'll be entitle to our benefit package and your families will be compensated for their loss.
Bu akşam Bayan Merdle'ın arkadaşlığına sahip olma zevkine erişemediğimiz için hepimiz çok üzgünüz.
We are all sorry not to have the pleasure of Mrs. Merdle's company this evening.
Gerçekten çok üzgünüz.
Very sorry.
Maestro, biz gerçekten üzgünüz.
Maestro, we're really sorry.
Efendim, üzgünüz. Dükkânınızı dağıtmasına engel olamadık.
We couldn't do anything to stop him from destroying your shop.
Çok üzgünüz, memur bey.
We're awfully sorry, Officer.
Çok üzgünüz ama on bir saat eksiğimiz var.
We're very sorry, but we're 11 hours short.
Biraz geciktik, üzgünüz.
Sorry we're a little late.
Hepimiz söylediğimiz şeyler için üzgünüz.
We're all sorry about all the stuff we said.
Arkadaşın için üzgünüz, dostum.
Sorry to hear about your friend, dude.
Ve biz çok, ama çok üzgünüz, değil mi?
And we're very, very sorry, aren't we?
Evet üzgünüz.
Sadness, yes.
- Çok üzgünüz.
- We're so sorry.
- Hey geç kaldığımız için üzgünüz.
- Hey, sorry we're late.
Çok üzgünüz.
There's nothing I can do
üzgünüm 13200
uzgunum 18
üzgün 54
üzgünsün 53
üzgünüm canım 24
üzgünüm bebeğim 22
üzgünüm hayatım 23
üzgünüm dostum 74
üzgünüm geciktim 94
üzgün değilim 42
uzgunum 18
üzgün 54
üzgünsün 53
üzgünüm canım 24
üzgünüm bebeğim 22
üzgünüm hayatım 23
üzgünüm dostum 74
üzgünüm geciktim 94
üzgün değilim 42