English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ Ü ] / Üzgünüm çocuklar

Üzgünüm çocuklar translate English

290 parallel translation
Oyununuzu böldüğüm için üzgünüm çocuklar ama kaptan bir saat içinde ranza denetlemesi yapacakmış.
Sorry to break up the game, boys... but the old man's having bunk inspection in an hour.
Adamım üzgünüm çocuklar ne demek?
What do you mean, "sorry, boys"?
Sizi böyle getirdiğim için üzgünüm çocuklar.
Sorry to disturb you boys.
Felaket üzgünüm çocuklar, ama Ed delirdiği zaman bilirsiniz, aklına bir şeyler gelir.
I'm awful sorry, boys, but when Ed gets mad, you know, she gets an idea.
Tabii, üzgünüm çocuklar.
Right, sorry, boys.
Hepinizi rahatsız ettim, üzgünüm çocuklar ama benim depoya benzer bir halim mi var?
Sorry if I'm disturbing you guys but do I look like a warehouse?
Anneniz için üzgünüm çocuklar.
Sorry about your mother, boys.
Tekrar yedekliğe postalandığınız için üzgünüm çocuklar.
Hey, I'm really sorry you guys got bumped back to alternate.
Çok üzgünüm çocuklar.
I'm so sorry, guys.
Geç kaldığım için üzgünüm çocuklar.
Kids, I'm sorry I'm late.
Hey bu gece için üzgünüm çocuklar.
Hey, sorry about tonight, you guys.
Bu işe karıştığınız için üzgünüm çocuklar.
I'm sorry you boys got mixed up in this.
Pekâlâ, üzgünüm çocuklar.
All right! Sorry, kids.
Sevgili çocuklarım, çok üzgünüm.
My dear children, I'm very sorry.
Çocukları getiremediğin için üzgünüm Emily.
I'm sorry you couldn't bring the boys, Emily.
Çocuklarınız için üzgünüm.
I'm sorry about your...
- Bunun için çok üzgünüm çocuklar.
I'm sorry to disappoint you boys.
üzgünüm, çocuklar.
Sorry, boys.
- Selam çocuklar, üzgünüm geç kaldım.
- Hi, guys. Sorry I'm late.
Çocuklar, yemek biraz kötü olduğu için üzgünüm ama rahat olun çünkü en pis tarafını ben almışım herhâlde.
Guys, I'm sorry the meal got a bit uncool, like, floorwise, but it's all right'cause I've got the dirtiest bit.
Bunun için üzgünüm, çocuklar.
I'm sorry about that, guys.
Sadece çocuklarını göremeyeceğim için üzgünüm.
I'm only sorry that I won't see the children you will have.
Çocuklar konusundaki sözlerim için üzgünüm.
I'm sorry about bringing up kids.
Çocukları buraya daha sık getirmediğim için üzgünüm.
I am sorry about not bringing the boys out here more.
Hiç anlamıyorum. Yani üzgünüm, çocukların hoş olduğunu siz düşünüyorsunuz.
I just don't get it you know, I mean I'm sorry man, you know kids are fine, just keep em away from me.
Gerçekten çok üzgünüm, çocuklar.
Hey, I am really sorry about this, guys.
Karıma ve çocuklarıma üzgünüm ve sizi seviyorum.
To my wife and children I'm sorry and I love you.
- Çocuklar üzgünüm.
- Kids, I'm sorry.
Rahatsızlıktan dolayı üzgünüm çocuklar.
He's harmless.
- Şey, üzgünüm, çocuklar.
- Well, I'm sorry, children.
Çocuklar, hepinizin ölümüne sebep olduğum için, üzgünüm.
Well, boys, I'm sorry I got you all killed.
Çocuklar, bakın, kaçırdığım o sayı için üzgünüm.
Folks, look, I'm real sorry about that field goal I missed.
Çocuklar, üzgünüm.
Guys, I'm sorry.
Aç çocukların önünden sandviçlerini de alıyor musun? Oh, tatlım, üzgünüm.
Do you also hold up sandwiches in front of starving children?
Sizi erken çağırdığım için üzgünüm, çocuklar. Zararı yok.
I'm sorry I had to call you early, guys.
- Çocuklar için üzgünüm.
- Sorry about them kids.
Seni ziyarete gelemediğim için üzgünüm. Çocukların sorunları... Sorun değil.
I'm sorry I couldn't say anything else at your trial, but... my children and family...
Çocuklar üzgünüm.
Guys, look, I'm sorry.
Hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm, çocuklar.
Okay, sorry to disappoint you, boys.
Çok üzgünüm, çocuklar.
I'M SORRY, GUYS.
Gerçekten çok üzgünüm, çocuklar.
I'm really sorry, you guys.
Çocuklar, ben uh, üzgünüm.
Boys, I uh, I'm s -, I'm sorry.
O çocuklar için üzgünüm.
I'm sorry about those guys.
Çocuklar, üzgünüm.
She's so smart.
Çocuklar üzgünüm ama kandırıldınız.
- You see, boys, I'm afraid you were double-crossed.
Çocuklar üzgünüm ama hiçbir şey yerküre gününden daha önemli değildir.
Boys, i'm sorry, but nothing's more important than earth day.
Ben ve çocuklar senin tuba'nın içine işedik. Bunun için üzgünüm.
I'm sorry me and the guys pissed in your tuba.
Bak, Judy ve çocukları için üzgünüm, ama şimdi zamanı değil.
Look, I'm sorry about Judy and I'm sorry about his kids, but this is not the time.
- Bu kadar uzun sürdüğü için üzgünüm, çocuklar.
- Sorry it took so long, kids.
Çocuklar, tabii ki üzgünüm fakat şu da bir gerçek ki.. ... annemi beni verdiğinde, 6 yaşındayken kaybettim.
Look, guys, of course I'm sad but the truth is to me, I lost my mom when I was 6 when she gave me up.
Bu adam- - Çok üzgünüm, çocuklar.
This guy... I'm really sorry, guys.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]