English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Beklemek istemiyorum

Beklemek istemiyorum translate Spanish

310 parallel translation
Burada oturup, giderek kötüleşmeyi beklemek istemiyorum.
No quiero sentarme aquí, conseguir más y más enfermo.
Hadi baylar, bütün gün beklemek istemiyorum.
Vamos. Caballeros. No tenemos todo el día.
Bütün gün beklemek istemiyorum.
No tenemos todo el día. ¿ Quién ofrece cuatro mil?
- O günü beklemek istemiyorum.
Pero no quiero que sea algún día.
- Seni daha fazla beklemek istemiyorum.
- Y no estás aquí. - ¿ Están todos ahí?
Ayak altında dolanıp, beni dışarı atmasını beklemek istemiyorum.
Me voy dentro de poco. ¡ No me voy a quedar hasta que él me eche!
Claudia, Claudia artık beklemek istemiyorum.
Claudia, Claudia, no quiero esperar más...
- Beklemek istemiyorum.
- Prefiero no esperar.
Bir yıl bile beklemek istemiyorum.
Pero no quiero esperar un año.
Hancı, erişteyi beklemek istemiyorum.
Olvídate de los fideos.
Ben artık beklemek istemiyorum.
Yo no puedo esperar más.
- Burada beklemek istemiyorum.
- No quiero quedarme y esperar.
Beklemek istemiyorum.
¡ Es una eternidad!
Beni dinle. 371 numaralı program hızlansın. Bu hain kayıpken, beklemek istemiyorum.
Escúchenme, quiero poner en marcha el programa 371, con ese traidor suelto no puedo perder el tiempo.
Kimseyi beklemek istemiyorum.
No quiero tener que esperar a nadie.
Beklemek istemiyorum.
- ¡ No! No quiero esperar.
Bir sikayette bulunacaktim. Hayir, hatta beklemek istemiyorum!
Quiero informar de algo.
Debbie, yatmak için seni beklemek istemiyorum.
Oye, Debbie. No quiero tener que esperarte despierta.
- Beklemek istemiyorum.
- No quiero esperar.
Yemeği saatlerce beklemek istemiyorum.
No quiero que me dé la misma basura.
Şu anda sana karşı hissettiklerimi söylemek için on yıl beklemek istemiyorum.
No quiero esperar diez años para decirte Io que siento por ti ahora mismo.
Bu elde edebildiğim tek şans ve beklemek istemiyorum.
Ésta es la única oportunidad que tengo y no quería esperar.
Köşede beklemek istemiyorum.
Odio que me acorralen.
Ben beklemek istemiyorum.
No quiero esperar.
Ama ben, inan bana Yvon, korkunç can sıkıcı olacak evrensel mutluluğu beklemek istemiyorum.
Pero yo no quiero esperar a la felicidad universal, que, créeme Yvon, será terriblemente patética.
- Dışarıda beklemek istemiyorum.
- No quiero.
- Arabada beklemek istemiyorum.
- David...
Barda otururken yanımıza gelmesini beklemek istemiyorum.
El general Van Lettow está allá. No esperaré a que venga al bar.
Ders vermeyi bırak. 10 yıl ceza alacak. 10 yıl beklemek istemiyorum.
No me sueltes el rollo ; no estaré diez años esperándolo.
Ben oturup beklemek istemiyorum.
No quiero quedarme así.
Ama ben o kadar beklemek istemiyorum.
pero no quiero esperar tanto tiempo.
Burada beklemek istemiyorum.
No quiero esperar aquí.
Sağ olun ama beklemek istemiyorum.
- Quisiera continuar, gracias.
- Beklemek istemiyorum. Bu gece her şeyi asil bir şekilde berbat ettin.
SALID A
Birkaç gün daha beklemek istemiyorum.
No quiero esperar un par de días más.
Bu iyi değil. Gerçekten çöküyorsa beklemek istemiyorum.
No quiero esperar tanto.
Oturup, ölümü beklemek istemiyorum.
No quiero que me atrape la muerte aquí.
Beni sevdiğini anlamanı beklemek istemiyorum.
No quiero esperar para averiguar si ya no me amas.
Beklemek istemiyorum. Yapamayız.
No podemos esperar.
- Beklemek istemiyorum.
No puedo esperar.
Bu şey gece 02 : 00 de durana kadar birilerinin telsiz yayınını duymasını ümit ederek beklemek istemiyorum.
No quiero esperar creyendo que alguien oyó esa transmisión... cuando esta cosa deje de funcionar a eso de las 2 : 00.
Trepkos'un, Pierce ve Erikson'a yaptığını bana da yapmasını beklemek istemiyorum, hepsi bu.
No quiero que Trepkos me haga a mí lo que les hizo a Pierce y a Erikson.
Beklemek istemiyorum.
No quiero esperar.
Artık beklemek istemiyorum.
No me apetece seguir esperando.
Hayır, beklemek istemiyorum.
No, no pienso dejarlo!
O kadar beklemek istemiyorum ama çalışmaya devam et.
No esperaré, pero siga con ello.
Gideceğim. Sabaha kadar beklemek istemiyorum
- Me voy, y no esperare hasta la mañana
Burada ölmeyi beklemek istemiyorum.
No quiero esperar la muerte aquí.
Beklemek bile istemiyorum.
Ni siquiera deseo esperar.
Ben beklemek istemiyorum.
¡ Yo no voy a esperar!
Beklemek istemiyorum.
- ¡ No puedo quedarme aquí!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]