Bir şeyler translate Spanish
100,603 parallel translation
- Bir şeyler yapmanız lazım!
- ¡ Tienes que hacer algo!
Bu hislerim var... Bir şeyler başlıyor.
Tengo esta sensación de que... algo está empezando.
Hey, hey, bir şeyler yapmalısın!
¡ Eh, eh, tienen que hacer algo!
Bir şeyler bulabildin mi?
¿ Has encontrado algo?
Dev'in cesedini buluruz ve belki bir şeyler öğreneceğiz Bu şeyin nasıl yürüdüğü hakkında.
Si encontramos el cuerpo de Dev, tal vez aprendamos algo de cómo opera esta cosa.
- Bir şeyler başladı.
- Algo está comenzando.
İçinde bir şeyler olabilir Bu, bu şeyle savaşmamıza yardımcı olabilir.
Quizás haya algo en ellos que nos pueda ayudar a luchar contra esta cosa.
M.E. bize bir şeyler göstermek istiyor.
La forense quiere mostrarnos algo.
Peki bu kitabı nasıl açacağız? Tatlım, annem kitabı açmak için bir şeyler yapmak zorunda.
Entonces, ¿ cómo abrimos este libro? Cariño, mamá tiene que hacer algo para abrir el libro.
Bir şeyler olmuş.
Algo está sucediendo.
Kara Orman'da Nick ve ben bir şeyler bulduk.
Nick y yo encontramos algo en el Bosque Negro.
Cildi beyaza dönüyor. Bir şeyler oluyor.
Su piel se está volviendo blanco.
Nick ve ben Kara Orman'da bir şeyler bulduk.
Nick y yo encontramos algo en la Selva Negra.
Takip etmek ve kaçmak için bir şeyler çekmek için bir Grimm'e ihtiyacı var.
Y necesita a un Grimm para extraer algo para seguir y huir.
Ve Rosalee Diana'yı korumak için bir şeyler yapıyor.
Y Rosalee está haciendo algo para proteger a Diana.
Zerstoerer'in çalışanlarıyla ilgili hala bir şeyler var. Bu beni rahatsız ediyor.
Hay algo sobre el bastón del Zerstöerer que me preocupa.
Geldim çünkü korkunç bir şeyler hissettim Oldu ve haklı gibi görünüyorum.
He venido porque tengo el presentimiento de que algo horrible va a ocurrir y parece que tengo razón.
Bir şeyler düşünürsün.
Lo averiguarás.
Tanıdığım en iyi bir şeyler düşünen adamsın Jesse Custer.
Eres el mejor "averiguador" que conozco, Jesse Custer.
Güvertede gizlice dolanırken yakalandın ve belki de bir şeyler gördün.
Te pescaron merodeando por el muelle, y tal vez viste algunas cosas.
Onu büyütürken yardım edeceksem ona bir şeyler katmak isterim.
Es solo que Si voy a ayudar a criarlo, Me gustaria darle algo
En azından bu şekilde, iyi bir şeyler yapabileceğim.
Por lo menos con esto, voy a poder hacer un bien.
Eğer ona bir şeyler ispatlamaya çalışıyorsan...
Y si estas tratando de hacerle probar algo,
İyi deneme, ama ikiniz çocuğu çıkarmak için bir şeyler yaptınız ve toplumda bir arada görünerek o şeyin açığa çıkmasını istemiyorsunuz.
Buen intento, pero ustedes dos hicieron algo para sacarlo y no queres que eso salga a la luz apareciendo por ejemplo en publico
"Mike'la ilgili bir şeyler yap" diyen sendin.
Vos sos la primera que dijo, "Hace algo para ayudar a Mike."
Eğer beni dinlersen, belki bir şeyler öğrenirsin.
Y si me escucharas, tal vez aprenderías algo.
Bırak yapsın ne yapacaksa çünkü ben de bir şeyler yapmak istiyorum.
Deja que se desahogue, porque sé que yo también quiero desahogarme.
Yetiştirilmesine yardım edeceksem ona bir şeyler katmak isterim.
Es que si voy a ayudar a criarlo, me gustaría darle algo.
Bir şeyler içelim.
Tomemos un trago.
Bir şeyler çeviriyorsun ve şimdi açıklasan iyi olur.
Estás tramando algo y lo mejor será que me lo digas. Bueno.
Devam et, bir şeyler sor.
Adelante, pregúntale algo.
Önemli olan kadının ne gördüğü ve o belli ki bir şeyler görüyor aksi takdirde seninle olmazdı.
Lo que importa es lo que ella ve y obviamente algo ve, o ella no estaría contigo.
Adam bize bir şeyler yaptırabilmek için görüşmeni askıda tutmuş çünkü yapabileceğini düşündü.
El tipo que estaba deteniendo tu entrevista trató de obligarnos a hacer algo porque creía que podía.
Beni üzgün hissettirmeyecek bir şeyler getirebilir misin bana?
¿ Puedes traerme algo que no me ponga triste?
Hayır bu iyi, sorunu bildiğimize göre bu konuda bir şeyler yapabiliriz.
No, esto es bueno. Ahora que lo sabemos, en realidad podemos hacer algo al respecto.
Yaptığım iyi şeyleri bile bir şeyler elde edebilmek için yapıyorum. Burada kalabilmek için. Bu yüzden yaptıklarımın ahlaki bir ederi yok, hiçbiri sayılmıyor.
Incluso cuando hago cosas buenas, sólo las hago para conseguir algo de ello, la capacidad de permanecer aquí, lo que significa, que nada de esto tuvo ningún valor moral real.
Hayatımda iyi bir şeyler yapmak istiyordum.
Necesitaba hacer algo bueno con mi vida.
- Bir şeyler içmek ister misin?
Oye, ¿ quieres tomar algo?
Acilen bir şeyler yapmamız gerek.
Tenemos que hacer algo rápidamente.
İlk kez derslerimizden bir şeyler hatırlamayı başardın.
Estupendo. La única vez que si recuerdas algo de clase.
Yeni bir şeyler deneyelim.
Pero probemos algo nuevo.
- Hadi gidip bir şeyler yiyelim. - Tamam.
Vamos a comer.
Laura, bir şeyler yapmalısın. Çok kan kaybetti.
Laura, haz algo, ha perdido mucha sangre.
Bir şeyler yap.
Haz algo.
- Doğru olmayan bir şeyler var.
Algo no está bien.
Biraz araştırma yaptıktan sonra ufak düzeltmeler için mucize yaratan bir kız hakkında bir şeyler duydum.
Después de preguntar por ahí, oí hablar de una chica que estaba haciendo milagros a cambio de un chute.
Dostum, onları kesip Quentin'e yaptığın gibi sihirli ahşap bir şeyler veremez misin?
Tío, solo córtamelas y dame una mierda mágica de madera de esas como hiciste con Quentin.
Onu daha rahat hissettirmek için ilaçlarını değiştirdim, Ancak belirli bir noktada yapabileceğimiz şeyler var.
Le cambié los medicamentos para que estuviera más cómoda, pero no hay mucho para hacer cuando llegan a un cierto punto.
Oldukça muhteşem şeyler yapabilir, Yerlerde görünmek gibi O değil Ve göremediğimiz bir bez üzerinde işaretleri okuyun.
Puede hacer un montón de cosas sorprendentes, como aparecer en lugares que no está y leer las marcas de una tela que no podemos ver.
Eğer babam bana, üzerinde ismimin olduğu bir şirkette iş teklif etseydi ben de hatayla dosyalara başka şeyler koyardım.
Si mi padre me ofreciera trabajo, en una firma que lleva mi apellido, bueno, tambien dejaria cosas por error en archivos
Tahani var mı bir şeyler? Chidi sende vardır kesin.
Chidi, te necesito.
bir şeyler içelim mi 27
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şeyler yanlış 26
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yemek ister misin 35
bir şeyler oluyor 92
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şeyler yanlış 26
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yemek ister misin 35
bir şeyler oluyor 92