English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Bir şeyler yapmalısınız

Bir şeyler yapmalısınız translate Spanish

107 parallel translation
Çok meşgul biri olduğunuzu biliyorum, ama bir şeyler yapmalısınız.
Sé que está muy ocupado, pero tiene que hacer algo.
Bayan Antony, bu konuda bir şeyler yapmalısınız.
Sra. Anthony, oblíguelo a hacer algo sobre esto.
Bir şeyler yapmalısınız...
Debe hacer algo...
Barnaby için bir şeyler yapmalısınız hem de hemen.
Hay que hacer algo enseguida para ayudar a Barnaby.
Gerçek bu ve bir şeyler yapmalısınız.
- Tiene que hacer algo.
- Bir şeyler yapmalısınız!
- Debe de tener algo.
Kaptan belki de bir şeyler yapmalısınız...
Quizá tiene que serlo, capitán, para hacer algo como esto.
Bir şeyler yapmalısınız.
Tiene que hacer algo.
Onun için bir şeyler yapmalısınız, hiç olmazsa kilise yapmalı.
Seguramente pueda hacer algo, acudir a jerarquías superiores.
Evet, boğdu. Bir şeyler yapmalısınız.
Sí, estrangulada Tiene que hacer algo.
Kesinlikle bir şeyler yapmalısınız! Örtün üstünü!
Le advierto que Vds. se encuentran en una situación muy grave.
Fakat bir şeyler yapmalısınız!
¡ Pero tiene que hacer algo!
Sivil trafiği hakkında bir şeyler yapmalısınız.
Hay que hacer algo con el tráfico civil.
Ama siz... bir şeyler yapmalısınız.
Pero usted... usted tiene que hacer algo.
Kaptan, bir şeyler yapmalısınız.
Capitán, haga usted algo.
- Bir şeyler yapmalısınız!
- ¡ Tiene que hacer algo!
Bir şeyler yapmalısınız, Bay Chaco.
Tiene que hacer algo, Sr. Chaco.
- Bir şeyler yapmalısınız. - Lütfen.
- ¡ Tiene que hacer algo!
Çocuklar bir şeyler yapmalısınız.
Tienen que hacer algo muchachos.
- Bu yüzden bir şeyler yapmalısınız.
Y no lo hizo. Por eso quiero que haga algo. ¿ Como qué?
Çocuklar, bir şeyler yapmalısınız!
¡ Chicos, tenemos que hacer algo!
Onlarla bir şeyler yapmalısınız. Siz ünlüsünüz. " dedi. KAPTAN VE COOKIE Yalvar!
Tú tienes estas canciones que hiciste acerca de tus Terriers deberías hacer algo con ellas ya que ahora son celebridades.
Mekiği yukarı çıkarmak için yüzeyden bir şeyler yapmalısınız.
Tendrá que encontrar el modo de devolver la nave a la superficie.
Bir şeyler yapmalısınız.
¡ Tienen que hacer algo!
Bayan Sarah'ın gramofonuyla ilgili bir şeyler yapmalısınız.
Debe hacer algo con el gramófono de la señorita Sarah.
Eşimi korumak için bir şeyler yapmalısınız.
Debe hacer algo para proteger a mi esposo.
- bir şeyler yapmalısınız..
- Tendrás que hacer algo.
Hükümet yetkilileri olarak bir şeyler yapmalısınız.
Y ustedes son los representantes del estado. Deberían hacer algo, ¿ no?
Doktor, bir şeyler yapmalısınız yoksa onu kaybedeceğiz!
¡ Doctor, haga algo o lo perderemos!
Her gün, amacınıza ulaşmak için bir şeyler yapmalısınız.
Hay que ganársela a pulso, todos los días.
Komiser, bir şeyler yapmalısınız.
Capitán, tiene que hacer algo.
Eğer Tim'den daha iyi bir şey bekliyorsanız, daha iyi bir şeyler yapmalısınız.
Chicos teneis que hacerlo mejor si quereis pasar sobre "El Tim"
Bir şeyler yapmalısınız.
Tienen que hacer algo.
Çocuğa davranır gibi değil, çok daha enerjik bir şeyler yapmalısınız.
Es un adulto, hay que hacer algo con mucho más energía!
İş, toplumun vekillerini ve Kongre'yi arayıp : "Bir şeyler yapmalısınız ve alacağınız tüm kararlarda biz sizin arkanızdayız." demesine bağlıdır.
Eso sólo ocurría si el pueblo telefonea al Congreso y dice : "Tienen que hacer algo y estamos preparados para aceptar las medidas necesarias".
Bu konuda gerçekten bir şeyler yapmalısınız.
Deberías hacer algo al respecto.
Orada olmanızın anlamı ne o zaman? Bir şeyler yapmalısınız.
Entonces decidme, ¿ para qué estáis ahí si no podéis hacer nada?
Ve bu şehirde tutunmak istiyorsanız, kendinizi satmak için daha iyi bir şeyler yapmalısınız.
Y si quieren conseguir algo en esta ciudad van a tener que hacer un mejor trabajo vendiéndose.
Ülkeniz için deneyip bir şeyler yapmalısınız.
Intenten hacer algo por la patria.
Korkarım bu kızla ilgili bir şeyler yapmalısınız. - Beni anladın mı?
Temo que tendremos que hacer algo con esta chica.
Bu yüzden biz, mal sahipleri borçlarımızı ödemek için topraklarımızı satacağız. Ve birkaç dolara hepsi bankanın olacak. Ama bize yardım edecek bir şeyler yapmalısın.
Entonces, nosotros los propietarios, para pagar las deudas... debemos vender nuestra tierra... y no encontrando naturalmente quien la compre... el señor nos ayudará, comprándolas...
Bu köfte hakkında bir şeyler yapmalısın Larry. Yemesi imkansız.
Deberías hacer algo con esta carne asada es incomible
Bir şeyler yapmalısınız.
Haga algo.
- Birisi bir şeyler yapmalı. - Haklısınız.
- Alguien tiene que hacer algo.
Bir şeyler yapmalıyız! Bakın, ismi kötüye çıkmış İ.B.N.E gelmiş.
Mira, es Notorious F.A.G.
Ona bir şeyler daha yapmalısınız, Sayın Hakim.
Tienes que destrozarlo, Su Señoría.
kulaklarımın içi hala sızlıyor. bunun hakkında bir şeyler yapmalıyız, Eva nın planımızı altüst etmesine yol açma.
Me despidieron por una bombilla rota en el congelador. ¿ Lo recuerda?
Bize uygun bir şeyler yapmalısın, Samson, yoksa yollarımızı ayırmak zorunda kalacağız.
Tienes que hacer lo correcto para nosotros, Samson o tendremos que ir por caminos separados.
Tatillerde birinci sınıfta uçan müşterilerimize... özel bir şeyler yapmalıyız diye düşündük.
A nuestros clientes de primera clase que vuelan en estas fiestas... se nos ocurrió ofrecerles algo especial.
Şunu demek istiyorum ki, bir kızın dikkatini çekecek ve onun özel olduğunu hissettirecek bir şeyler yapmalısın.
Mi punto es... Hacer algo que atraiga la atención de una niña, le permite saber que es especial.
Haklısın. Bir şeyler yapmalıyız.
Hay que hacer un esfuerzo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]