Bununla yaşayabilirim translate Spanish
193 parallel translation
Soğukkanlı cinayet, ama bununla yaşayabilirim.
Asesinato a sangre fría, pero yo puedo soportarlo.
Bununla yaşayabilirim.
- Sobreviviré.
Bununla yaşayabilirim.
Puedo vivir con ello.
- Bununla yaşayabilirim.
- Me parece bien.
Bununla yaşayabilirim.
No me molesta.
Bununla yaşayabilirim.
Lo entiendo.
Joel sabah bizim aramıza dönecektir. Korkaklar diyecek ama ben bununla yaşayabilirim.
Joel volverá a la mañana para llamarnos cobardes, y puedo vivir con eso.
Hoşlanmadım ama bununla yaşayabilirim.
No me gusta, pero tendré que aceptarlo.
Bununla yaşayabilirim.
Me parece justo.
Bununla yaşayabilirim. Bununla yaşayabilirim.
Se puede hacer.
Şey bununla yaşayabilirim.
Sí, bueno... Puedo vivir con eso.
Bununla yaşayabilirim.
No puedo vivir con esto.
Diğer yanda, bununla yaşayabilirim.
Por otra parte, podré vivir con ello.
Bununla yaşayabilirim.
Seguiré adelante.
- Ben bununla yaşayabilirim.
- ¿ Qué me importa?
Bununla yaşayabilirim.
Puedo vivir con eso.
- O zaman bununla yaşayabilirim.
Entonces viviré con eso.
Oh, bununla yaşayabilirim, Bay Steele.
Oh si, Sr. Steele.
Şair mi? Sanırım bununla yaşayabilirim. Başka ne oldu?
Luego comimos el lingta que sabía fatal escuchamos un ruido que llamó música klingon y me marché.
Bununla yaşayabilirim.
- No Puedo vivir con eso
Bununla yaşayabilirim.
Podría vivir con eso.
Bununla yaşayabilirim zannettim.
Pensé que podía vivir con ello.
Bunu biliyorum ve bununla yaşayabilirim.
- Lo sé, y puedo vivir con eso.
- Üç yıl, bununla yaşayabilirim.
Tres años, bien, puedo superarlo.
- Bununla yaşayabilirim.
- Puedo vivir con eso.
Ben bununla yaşayabilirim.
Puedo vivir con eso.
- Bununla yaşayabilirim.
- Eso lo puedo aceptar.
Ben bununla yaşayabilirim.
Puedo soportarlo.
Eğer ameliyat hayatımı kurtacaksa bununla yaşayabilirim.
Si la operación salvara mi vida viviría con ello.
- Ben bununla yaşayabilirim. - Ben de, efendim.
- Asumo las consecuencias.
Olur, bununla yaşayabilirim, Toplantıda görüşürüz..
Sí, me parece bien. Te veré en la Cumbre.
Eğer beni sadece birkaç haftalığına istersen, bununla yaşayabilirim.
Si sólo me quieres por un par de semanas, puedo vivir con eso.
Kabul. Bununla yaşayabilirim.
Vale, puedo vivir con eso.
Sanırım bununla yaşayabilirim.
Creo que podré asumirlo.
Bununla yaşayabilirim.
Me vale con eso.
- Bununla yaşayabilirim.
- No me importa.
Bununla yaşayabilirim.
Sobreviviré.
Bununla yaşayabilirim.
Me conformaría con eso.
- Bununla yaşayabilirim. Gerçekten.
- Puedo vivir con eso, de verdad
Bununla yaşayabilirim. Son kez soracağım.
Qué miedo.
Ama bilirsin, bununla yaşayabilirim.
Pero, sabes, puedo vivir con ello.
İşte bununla yaşayabilirim.
Con esto sí puedo vivir.
- Bununla yaşayabilirim.
- Me pondré encima. - Puedo soportarlo.
Hey, benden nefret etmek mi istiyorsun, tamam! Bununla yaşayabilirim.
Si quieres odiarme, bien, puedo soportarlo...
Peki.Tek başınaysam bununla yaşayabilirim.
Bien. Si soy la única voz, puedo vivir con eso.
Ve, hayır, onlar benim kanımdan değil, ama bununla yaşayabilirim. Ve ben mutluyum.
Y se que el no hizo bien, pero yo puedo vivir con eso.
Bununla yaşayabilirim.
Acepto eso.
Sanırım bununla yaşayabilirim.
Creo que puedo vivir tranquilo. Rápido, señora.
Bu doğru, Jack. Ve bununla birlikte yaşayabilirim.
Eso es correcto, Jack, y puedo vivir con eso.
- Bununla yaşayabilirim.
- Puedo soportarlo.
Bununla yaşayabilirim.
Acepto.
bunun yanı sıra 41
bunun anlamı nedir 87
bunun 274
bunun için üzgünüm 144
bunun için çok üzgünüm 39
bunun gibi 190
bununla ne demek istiyorsun 20
bununla birlikte 245
bunun anlamı ne 159
bunun adı ne 18
bunun anlamı nedir 87
bunun 274
bunun için üzgünüm 144
bunun için çok üzgünüm 39
bunun gibi 190
bununla ne demek istiyorsun 20
bununla birlikte 245
bunun anlamı ne 159
bunun adı ne 18
bununla beraber 102
bunun anlamı 121
bunun yanında 90
bununla 93
bunun bir önemi yok 62
bunun için teşekkür ederim 20
bunun için 111
bunun için endişelenme 65
bunun gibi bir şey 34
bunun için üzülme 17
bunun anlamı 121
bunun yanında 90
bununla 93
bunun bir önemi yok 62
bunun için teşekkür ederim 20
bunun için 111
bunun için endişelenme 65
bunun gibi bir şey 34
bunun için üzülme 17