Bunun için zamanım yok translate Spanish
618 parallel translation
Bunun için zamanım yok.
No tengo tiempo.
Şimdi bunun için zamanım yok.
No tengo tiempo para eso ahora.
Teresa, bunun için zamanım yok.
No tengo tiempo para esto...
Bunun için zamanım yok. Güç mü istiyorsunuz?
Esto es absurdo. ¿ Quieren poder?
- Bunun için zamanım yok!
- ¡ No tengo tiempo para esto!
Roy, çok güzel ama bunun için zamanım yok!
Roy, eso es estupendo, pero no tengo tiempo para esto. ¡ Bobo me esta pisando el trasero!
Bunun için zamanım yok.
No tengo tiempo para esto.
Sana soracak birkaç sorum vardı ama bunun için zamanım yok.
Tengo muchas preguntas para ti, pero no tiempo para hacerlas.
Data, Bunun için zamanım yok.
Data, no he tenido tiempo.
- Bunun için zamanım yok.
- No tengo tiempo para esto.
Bunun için zamanım yok, Komutan.
No tengo tiempo para esto.
Quark, bunun için zamanım yok.
No tengo tiempo para esto.
Quark, bunun için zamanım yok. Bana gizleme cihazını ver.
Quark, dame el dispositivo de ocultación.
Cidden bunun için zamanım yok.
Realmente no tengo tiempo para esto.
Bunun için zamanım yok. Şimdi Kaptan Sisko ile konuştum.
He hablado con el capitán Sisko.
Bunun için zamanım yok!
¡ Ahora no!
Ama üzerine düşünmemiz lazım. Bunun için de zamanımız yok...
Pero de una manera bien planeada.
Bunun için başka zamanım yok.
Es el único momento que tengo.
Bunun için satranç oynayabilirdik ama benim zamanım yok!
Podríamos apostarla, pero tengo prisa.
Leydi Dean'e şehrinizi gezdireceğime dair söz vermiştim ancak bunun için artık zamanım yok.
Le dije a Lady Dean que la llevaría a recorrer la ciudad. Pero no tendré tiempo para hacerlo.
Çok kibarsın hayatım, ama bunun için zamanımız yok.
No tenemos tiempo. Tenemos que llegar antes de las 7 : 00.
Bunun için zamanımız yok tatlım, Hadi gidelim!
Tesoro, no tenemos tiempo. Vámonos.
Hadi, hadi, şimdi bunun için zamanımız yok.
Vamos, no hay tiempo par eso. ¿ Adónde tienes a Williams?
Bunun için zamanımız yok
Qué absurdo.
Bunun için zamanımız yok, seni geri zekalı!
¡ No tenemos tiempo para eso! ¡ Será gilipollas!
Bunun için zamanımız yok.
- No hay tiempo para eso.
Sam, bunun için gerçekten zamanım yok.
Sam, ahora no tengo tiempo para esto.
- Bunun için zamanımız yok.
- Salten a la izquierda. - No tenemos tiempo para eso.
Yok eğer bunu yapmayacaksanız, söyleyin... Çünkü bunun için özel dedektifler tutacağım. İşini kimin iyi yaptığını o zaman göreceğiz.
Y si no, dígamelo... pues conseguiré un detective para hallarla... que hará un mejor trabajo que el club de Dick Tracy que tiene montado acá.
Hayır, bunun için zamanım yok.
No, gracias, no tengo tiempo.
Bir sonraki jenerasyon için ihtiyaçlarımızı size bildiren çalışma kâğıtları elinizde. Yok etme işlemini tamamladığınız zaman bana bilgi vereceğinize güveniyorum Dr. Stewart. Yoksa bunun için Dr. Lamb'a mı bakayım?
Usted tiene los papeles que le notificarán nuestros requerimientos para la próxima generación. ¿ Cuento con usted para que me informe cuando la eliminación... esté ejecutada, Dr. Stewart., O debo considerar a la Dra. Lamb para eso?
Bunun için zamanımız yok şu an.
No tenemos tiempo para esto.
- Bunun için zamanımız yok. Yürü hadi.
- No tenemos tiempo para eso. iVamosi
O zaman burayı ben işletebilirim ve bunun için Bill'e ihtiyacım yok.
Así podría dirigir este lugar...
Yaşam gücümü takviye edebilmem için biraz destek gelmeden kendi dünyamdan ayrılmam olanaksız. Bunun için zamanımız yok. Ben sana olan borcumu ödedim.
Parker, el primero que consiga una foto para mi periodico tendra un bono de mil dolares,
Ama bunun için yeterli zamanımız yok.
Sí, y no nos queda mucho tiempo.
Çok güzel, ama bunun için şu an zamanım yok.
Muy bonito, pero no tengo tiempo para eso ahora.
Doğrusunu söylemek gerekirse, bunun için zamanım bile yok.
A decir verdad, ni siquiera tengo tiempo.
Bunun için zamanımız yok.
No tenemos tiempo para eso.
- Arnie, bunun için zamanımız yok.
Encuentra al pato. - Arnie, no tengo tiempo para esto.
- Bunun için zamanım yok.
No tengo tiempo para esto.
Bunun için zamanımız yok.
No tenemos tiempo para esto.
Bunun için zamanım yok.
Bien...
- Bunun için zamanımız yok.
- No tengo tiempo para esto.
Bunun için çok fazla zamanımız yok.
- No tenemos tiempo. 16 votos en 69 días.
Üzgünüm ama bunun için gerçekten zamanım yok.
Lo siento, no tengo tiempo para esto.
Bunun için zamanımız yok.
No hay tiempo por eso.
Bunun için zamanımız yok.
No hay tiempo.
Bunun için zamanım yok.
Ahora no.
Bunun için zamanımız yok.
- No tenemos tiempo para esto.
Bunun için fazla zamanım yok. Sağlıklı Yaşamın İpuçlarının en popüler program haline geldiğini görüyorum.
"Consejos para vivir sano" sería un exitazo.
bunun için üzgünüm 144
bunun için çok üzgünüm 39
bunun için teşekkür ederim 20
bunun için 111
bunun için endişelenme 65
bunun için üzülme 17
bunun için özür dilerim 49
bunun için buradayım 33
bunun içinde ne var 30
bunun için zaman yok 17
bunun için çok üzgünüm 39
bunun için teşekkür ederim 20
bunun için 111
bunun için endişelenme 65
bunun için üzülme 17
bunun için özür dilerim 49
bunun için buradayım 33
bunun içinde ne var 30
bunun için zaman yok 17
bunun için vaktim yok 19
bunun için buradayız 21
bunun için çok geç 46
bunun için geldim 19
bunun için zamanımız yok 31
bunun için vaktimiz yok 17
bunun için mi 29
zamanım yok 137
bunun yanı sıra 41
bunun anlamı nedir 87
bunun için buradayız 21
bunun için çok geç 46
bunun için geldim 19
bunun için zamanımız yok 31
bunun için vaktimiz yok 17
bunun için mi 29
zamanım yok 137
bunun yanı sıra 41
bunun anlamı nedir 87
bunun 274
bunun gibi 190
bununla ne demek istiyorsun 20
bununla birlikte 245
bunun anlamı ne 159
bunun adı ne 18
bununla beraber 102
bunun anlamı 121
bunun yanında 90
bununla 93
bunun gibi 190
bununla ne demek istiyorsun 20
bununla birlikte 245
bunun anlamı ne 159
bunun adı ne 18
bununla beraber 102
bunun anlamı 121
bunun yanında 90
bununla 93