Daha var translate Spanish
49,571 parallel translation
Bir sorun daha var gibi görünüyor.
Oh, creo que hay otro problema.
Ne demek bir sorun daha var?
¿ Cómo que hay otro problema?
Bak baba, bir tane daha var.
Mira papá, ahí hay otra.
Bana bir borcunuz daha var.
Me debes otra.
Ve buraya gelen kadar üç masa daha var.
Y luego, hay tres mesas más antes de esta.
Çocuklar, önemli bir şey daha var.
Una cosa más :
Sana bir sürprizim daha var.
Tengo otra sorpresa para usted.
Sormak istediğim bir şey daha var da.
Y luego había otra cosa que quería preguntarle.
Bir şey daha var.
Hay algo más.
Thomas, arkada bir havlu daha var, tamam mı? - Ne?
Thomas, atrás hay otra toalla.
- Arkada bir havlu daha var.
- ¿ Qué? - ¡ Hay otra toalla ahí atrás!
Katılmam gereken bir randevu daha var.
Tuve que comprometerme para otra cita.
- Burada birisi daha var. - Kim?
- Hay alguien más aquí.
Ah! Bir kişi daha var, onu aramama izin ver.
Hay una persona más, déjeme darle una llamada.
Ve B alanına girmeden önce beş ila on tane daha var. Hazır olmamız lazım.
Y otros cinco a diez antes de que estén en la zona B. Tenemos que estar listos.
İhtiyarlığa daha var, memesi güzelim.
Oye, nada de anciano, tetas bonitas.
Bir tane daha var!
¡ Hay otro!
Başka bir yolu daha var ancak bu yol beni çok sevmeyen birinden iyilik istememi gerektiriyor.
Hay otro modo, pero incluye pedirle un favor a alguien con quien no tengo la mejor relación.
- Bir tane daha var.
- Ahí hay otro.
Benim için 12 adımın daha var mı, yoldaş?
¿ Me quieres dar otros 12 pasos?
- Daha fazlasına mı ihtiyacın var?
- ¿ Necesitas más?
Hadi, daha yapacak çok iş var.
Vamos, a trabajar.
Benimle, bir sapien ile olduğundan daha fazla ortak yanın var.
Tenemos más en común de lo que tendrás jamás con un sapiens.
- Daha fazla bozukluğa ihtiyacım var.
- Necesito más dinero. Espera.
Daha iyi bir fikrin var mı?
¿ Tienes algo mejor?
Oyun sahamızı daha yeşil tutmak için kullandığımız bir püskürtme kamyonumuz var.
Tenemos un camión rociador que utilizamos... para mantener nuestros campos de juego muy verdes.
- Azeroth'un daha çok var!
- Azeroth te necesita más.
- Senden daha tatlisi var mi?
- ¿ Hay algo que sea más dulce que tú?
Sorun yok, daha vakit var.
Calma, aún hay tiempo.
Şuradaki kişi var ya ben olmasaydım hâlâ bir kardinalin kıçından daha kırmızı şekilde boğuluyor olurdu. Ve bu da -
Ese de ahí estaría ahogado a esta altura si no fuera por mí.
- Bayanlar baylar, şapkalarınızı kafanızda tutun, maçın bitmesine daha 10 dakika var!
Señoras y señores, agárrense de sus sombreros. Diez minutos aun en el reloj en la segunda mitad.
Benim odamda olacak çünkü daha çok boş yer var...
Ira en mi cuatro porque hay mas espacio.
Sağ açık, Garrincha, doğuştan omurga sorunları var ve bir bacağı diğerinden daha kısa..
El lateral derecho, Garrincha, nacido con una columna vertebral deformada y una pierna más corta que la otra.
Ele geçirilen geyşa botu hakkında daha fazla bilgi mi var?
¿ Hay más información sobre el robot geisha?
Daha da iyisi var.
Te daré uno mejor :
Çocuklar, daha büyük bir önlüğe ihtiyacım var.
Vamos, chicos. Necesito una bata más grande.
- Daha iyi bir fikrin var mı?
- ¿ Tienes una mejor idea?
Bunun için üzgünüm ve kulağa saçma gelse de içimde seni anlayabileceğime dair bir his var. - Sandığından daha çok anlayabilirim.
Me siento muy mal, sé que parecerá una locura, pero tengo la sensación de que tal vez pueda entenderte mejor de lo que tú crees.
Daha küçük bir şey var mı?
¿ Tiene algo más pequeño?
Ruth, daha fazla hapa ihtiyacım var.
Ruth, necesito más píldoras.
Ve daha önce tanışmadık, Ama çok güçlü ilişkilerimiz var.
Y no hemos visto antes, pero tenemos relaciones muy fuertes.
Ama daha çok görmek istediğimiz bir şey var.
Pero hay algo que nos encantaría aún más.
Seninle sandığından çok daha fazla ortak yönümüz var.
Tú y yo tenemos mucho más en común de lo que crees.
O hayattayken her şey çok daha iyiydi. Biliyorsun... Tanrının bir planı var ve bu da planının parçası olmalı.
Todo era mucho mejor cuando él estaba aquí, pero, ya sabes, Dios tiene un plan... y supongo que esto es parte de su plan :
Benim aklımda daha iyi bir bitiş var.
Tengo un mejor final en mente.
Hadi, daha yapacak işimiz var.
Vamos, tenemos trabajo que hacer.
Bir kedi var. Ama yüzlerce pussies daha olacak.
Pero pronto habrá cientos de otras vaginas.
Daha fazla güce ihtiyacımız var!
¡ Necesitamos más energía!
- Vurulmaktan daha kötü ne var?
¿ Qué es peor que recibir un disparo?
Biraz daha zamana ihtiyacım var.
Necesito un poco más de tiempo.
Daha iyi bir planın var mı Çavuş?
¿ Tiene un plan mejor, sargento?
varım 207
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varvara vasilyevna 23
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha fazla 180
daha sonra 654
daha neler 80
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
varvara vasilyevna 23
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha fazla 180
daha sonra 654
daha neler 80
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha sonra gel 18
daha yeni geldim 61
daha sonra da 30
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha sonra konuşuruz 47
daha az 29
daha iyi olurdu 21
daha iyi misin 168
daha sonra gel 18
daha yeni geldim 61
daha sonra da 30
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha sonra konuşuruz 47
daha az 29
daha iyi olurdu 21
daha sonra görüşürüz 59
daha ne olsun 43
daha iyi mi 68
daha iyi ya 37
daha sert 154
daha yeni 32
daha iyisi 53
daha ne 26
daha erken 68
daha fazlası değil 36
daha ne olsun 43
daha iyi mi 68
daha iyi ya 37
daha sert 154
daha yeni 32
daha iyisi 53
daha ne 26
daha erken 68
daha fazlası değil 36