Devam edemiyorum translate Spanish
105 parallel translation
- Devam edemiyorum.
No puedo seguir.
Devam edemiyorum.
Ya no puedo más.
Devam edemiyorum. - Biraz mola...
- Tal vez pueda descansar un poco...
- Artık devam edemiyorum.
- No puedo más.
"Orman o kadar karanlık ki yoluma devam edemiyorum"
"El bosque esta muy oscuro ; no puedo seguir"
"Sevgili Anne, Yaşamaya devam edemiyorum." " Affet beni.
" Querida mamá, me quito la vida voluntariamente.
Valentina, daha fazla bu şekilde devam edemiyorum.
Basta, Valentina. No puedo seguir así.
Sonra ben senin gibiyim ve kibrit kutusu metinde yok. Yazmaya devam edemiyorum, çünkü ben... Ne söylediysen, yazdığımda görünmeli.
Luego me siento como tú y tus cerillas ausentes en el texto y, de pronto, no puedo escribir más porque tengo la sensación de que la sensación de que debería haber escrito lo que me dices.
Devam edemiyorum!
- No puedo mantenerme.
Oh, Matthew, devam edemiyorum!
¡ Oh, Matthew, no puedo seguir!
Böyle devam edemiyorum.
No lo he dejado atrás.
- Devam edemiyorum.
- No puedo seguir.
Böyle devam edemiyorum işte.
No se prendía...
Papet, ayrılıyorum çünkü devam edemiyorum...
Papet, te dejo porque no puedo seguir adelante.
Çılgınım, devam edemiyorum.
Estoy loco. No puedo seguir.
Devam edemiyorum.
No puedo seguir.
Devam edemiyorum.
No puedo más.
Ben rol yapmaya devam edemiyorum- - Yani- -
No puedo seguir fingiendo.
Böyle devam edemiyorum.
No lo he superado.
O, "Artık devam edemiyorum" mu dedi?
¿ Le dijo que no podía más?
Devam edemiyorum.
- Yo no puedo avanzar más.
Neden yoluma devam edemiyorum? İsterseniz bunu mahkemeye götürebiliriz ama...
Podemos llevarlo a juicio si quieres, pero...
Devam edemiyorum!
No puedo seguir.
- Devam edemiyorum.
- No puedo. - No puedo, tampoco.
Devam edemiyorum.
No puedo retenerla
Devam edemiyorum.
No puedo seguir...
Devam edemiyorum.
No puedo continuar. Es demasiado peligroso.
Devam edemiyorum.
No podemos mantenerlo.
Bu şekilde devam edemiyorum.
No puedo seguir huyendo.
Devam edemiyorum.
Estoy encerrado.
Pekala, devam edemiyorum... Ama bir dilek yerine gelecekse...
Bueno, no puedo seguir pero si un deseo ha de concederse...
Devam edemiyorum! Çok sıcak hissediyorum!
No puedo seguir, tengo mucho... calor.
- Artık devam edemiyorum.
- Ya no doy más.
Devam edemiyorum.
Ya casi no puedo más.
Beş yıldır film izlemedim. Hayatıma devam edemiyorum.
¡ No he visto una película en cinco años!
Rol yapmaya devam edemiyorum.
No puedo seguir fingiendo.
Ben sadece... Buna daha fazla devam edemiyorum.
Simplemente... no podía seguir más con esto.
Bu sadece senle alakalı değil. Ben de artık buna devam edemiyorum.
No eres sólo tu.
Devam edemiyorum.
No... No puedo seguir.
- Devam edemiyorum ne demek, sorun ne?
- Como que no esta funcionando?
- Çok yorgunum. Devam edemiyorum.
- Cansado... no puedo más.
Devam edemiyorum.
No puedo hacer más.
Devam edemiyorum!
¡ No puedo ir así!
- Dinle, bu şekilde devam edemiyorum.
Mira. No puedo hacerlo más.
Konu para ve flört olunca meraklanmadan edemiyorum - neden yatırım yapmaya devam ediyoruz?
En asuntos de finanzas y citas no pude evitar preguntarme. "¿ Por qué seguimos invirtiendo?".
Sözleşmemize saygı duyuyorum. Her Cuma buraya gelip sizinle yemek yemeye de devam edeceğim. Ama seni memnun edecek bir tavrı garanti edemiyorum.
Yo respeto nuestro contrato... y vendré cada viernes... a cenar con ustedes... pero no puedo garantizar una actitud que te guste.
Artık devam edemiyorum.
- No lo soporto mas...
Herkes bu ölümlerin geçmişte kaldığını düşünerek hayatına devam etti fakat ben daha fazlasının olacağını düşünmeden edemiyorum.
Todos los residentes han superado el hecho creyendo que los homicidios eran parte del pasado. Pero yo no puedo evitar tener la sensación de que algo más está por suceder.
Herkes bu ölümlerin geçmişte kaldığını düşünerek hayatına devam etti fakat ben daha fazlasının olacağını düşünmeden edemiyorum.
Los residentes han superado el hecho creyendo que los homicidios eran cosa del pasado. Pero no puedo evitar tener la sensación de que sucederá algo más.
Herkes bu ölümlerin geçmişte kaldığını düşünerek hayatına devam etti fakat ben daha fazlasının olacağını düşünmeden edemiyorum.
Todos los residentes superaron el hecho pensando que los homicidios eran cosa del pasado. Pero no puedo evitar tener la sensación de que algo más sucederá.
Herkes bu ölümlerin geçmişte kaldığını düşünerek hayatına devam etti fakat ben daha fazlasının olacağını düşünmeden edemiyorum.
Todos han seguido adelante con sus vidas... Creyendo que las muertes estaban en el pasado. Pero no puedo evitar sentir
devam 340
devam et 5157
devam ediyorum 40
devam ediyor 34
devam edecek 39
devam edelim mi 59
devam edin 1943
devam edeyim mi 59
devam edebilirsin 25
devam ediyoruz 81
devam et 5157
devam ediyorum 40
devam ediyor 34
devam edecek 39
devam edelim mi 59
devam edin 1943
devam edeyim mi 59
devam edebilirsin 25
devam ediyoruz 81