Devam edebilirsin translate Spanish
753 parallel translation
Devam edebilirsin.
Adelante, come.
Sadece alo dedim. Buradan devam edebilirsin.
Quizás ahora puedas continuar tú.
Lavinia, devam edebilirsin.
Lavinia, puedes continuar.
Orada çalışmalarına devam edebilirsin.
Usted podrá continuar con sus estudios allá.
Beni dövebilirsin. Beni dövmeye devam edebilirsin. Ama ne istediğini bilmiyorum.
Me pueden golpear... y seguir golpeando... pero no sé qué es lo que quiere.
Daha ilk başta burayı tutman aptallıktı. Ve artık yoksul biri olduğuna göre burada kalmaya nasıl devam edebilirsin?
Fue una idiotez alquilarla... y ahora que eres pobre, ¿ cómo puedes quedarte?
Pekala, madem ona o kadar düşkünsün, geri dönüp birlikte yaşamaya devam edebilirsin.
Muy bien, si tanto le agrada, puede volver a vivir con ella.
Eğer kuzey yönünde gidersen yoluna rahatça devam edebilirsin.
Si vas más allá de las glorietas llegarás a la carretera.
Belki sen yenilgiler görmeye devam edebilirsin, ama ben yapamam.
Tal vez tú puedas continuar soportando las golpizas. Yo no.
Burada kalmaya devam edebilirsin. Fark etmez.
De todos modos puedes quedarte a vivir aquí, no me importa.
Devam edebilirsin.
Está bien.
İşine devam edebilirsin.
Puede mantener su empleo.
sonra isterseniz devam edebilirsin.
Luego Ud. Puede hablar si quiere.
Bütün hayatın boyunca küçük bir kız olarak, böyle devam edebilirsin.
- Podrías seguir siendo una niña.
Şimdi suçluluk hisstemeden yaşamına devam edebilirsin. Artık bana karşı kendini sorumlu hissetmene gerek yok!
Ahora puedes fingir que no tuviste nada que ver y echarme la culpa a mí.
Kızların kalpleriyle oynamaya devam edebilirsin.
Tú puedes tontear con las chicas.
Bu şekilde yaşamaya devam edebilirsin, senin işin bitmiş.
A ti no te importa seguir así, estás acabado.
Yemeğine devam edebilirsin, bayan.
Trataremos de no interrumpirle la comida, señorita.
Dinle, denileni yaparsan biz burada değilmişiz gibi işine devam edebilirsin. Neredeyse.
Escuchen, obedezcan y sigan con sus asuntos como si no estuviéramos aquí.
Denemeye devam edebilirsin.
Puedes hacerlo si quieres.
O zaman devam edebilirsin.
Después, seguirás arreglando relojes.
Evet, ne istediğini söylemeye devam edebilirsin.
Si, sigue haciéndote cruces.
Burada dinlenebilirsin. Sonra karanlıkta yoluna devam edebilirsin.
Puedes descansar aquí, después esta noche con la oscuridad te vas.
Kuşlarını yetiştirip, satmaya devam edebilirsin ama kâr, sosyal yardım fonuna aktarılacak ve sen de kârdan maaş alacaksın.
Puede continuar criando y vendiendo los pájaros, pero los beneficios irán a la caja de previsión de la prisión, y su sueldo será una participación en los beneficios.
Haydi bakalım, dinlerken de pekala işine devam edebilirsin.
Date prisa. Puedes trabajar mientras la escuchas.
Eğer o kadar seviyorsan, yeni aşığınla ilişkine devam edebilirsin.
Sigue viéndote con tu nuevo amor, si es que tanto te importa.
Tamam, devam edebilirsin.
Adelante, adelante.
Plak çalmaya devam edebilirsin, ama sesini çok açma.
Puedes seguir tocando tus discos, pero no tan alto.
Devam edebilirsin...
Sigue...
Sonsuza dek devam edebilirsin, her şey uygun.
Una confía y todo parece manejable.
Hugo'yu anlatmaya yarın devam edebilirsin.
Puedes contarme mas cosas sobre Hugo mañana.
Seni terk edişimle ilgili konuşmaya devam edebilirsin ve ben daima burada olurum.
Hablas de cuando te dejé, pero sigo aquí.
- Devam edebilirsin
- Proceda.
Yani, şu konuşkan, samimi ve tatlı insan rolüne devam edebilirsin...
Así que puedes seguir siendo grande divertido, amable, cándido, hablador y...
Benesch'in yerini söylersen çabucak filmine devam edebilirsin.
Nos dices dónde podemos encontrar a Benesch y te vas a ver lo que te queda de película.
Devam edebilirsin, evlat.
Sigue durmiendo, hijo.
... şimdi devam edebilirsin para basmanın sahtekarlığı olmaz.
Puedes cargar los dados pero las monedas no mienten.
Pekala, geberene kadar o çukuru kazmaya devam edebilirsin!
De acuerdo entonces, ¡ puedes seguir cavando ese agujero hasta que mueras!
- Hayır ama devam edebilirsin.
- No, pero siga igualmente.
Burada kalmaya devam edebilirsin ama müdahale etme.
No queremos ser descorteses contigo, te hemos recibido con mucho agrado pero te suplico que no intervengas.
Şimdi iskelenin sonuna kadar devam edebilirsin ama 150'yi geçme. Hep 150.
Sigue hasta el final del muelle, pero no pases de 150.
Kaçmaya devam edebilirsin, ama trenin sonuna geldin.
Puedes seguir corriendo, muchacho, pero se te está acabando el tren.
Bu sayede rahatlarsın, ve işine devam edebilirsin.
Así terminas, y vuelves a poner tu cabeza en el buen camino.
Devam edebilirsin.
Procedamos!
Hayır ama sen konuşmaya devam edebilirsin.
No, pero puedes seguir hablando.
Bu sayede, hayatına devam edebilirsin.
Gracias a esto, usted puede continuar con su vida.
İnandığın bir şey için artık çok geç olduğunda nasıl devam edebilirsin?
¿ Cómo puede uno seguir haciendo algo en lo que no cree?
Bak, hayaletlerin peşinde koşarak dedektifçilik oynamaya devam edebilirsin, ama en azından dediğimi yap.
Mira, puedes jugar a ser detective, persiguiendo fantasmas pero al menos haz lo que digo.
Vicdanını bir kenara bırakarak yaşamaya devam edebilirsin.
Entonces sigue viviendo. Uno puede hacerlo sin su conciencia, también
Kaldığın yerden devam edebilirsin.
Podéis seguir donde Io dejasteis.
Tamam, yol devam edebilirsin.
Ya puede continuar.
devam edebilirsiniz 65
edebilirsin 21
devam 340
devam et 5157
devam ediyorum 40
devam ediyor 34
devam edecek 39
devam edin 1943
devam edelim mi 59
devam edeyim mi 59
edebilirsin 21
devam 340
devam et 5157
devam ediyorum 40
devam ediyor 34
devam edecek 39
devam edin 1943
devam edelim mi 59
devam edeyim mi 59