English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ D ] / Dışarı mı çıkıyorsun

Dışarı mı çıkıyorsun translate Spanish

222 parallel translation
Dışarı mı çıkıyorsun?
¿ Vas a salir?
Gene dışarı mı çıkıyorsun?
¿ Otra vez sales?
– Dışarı mı çıkıyorsun?
- ¿ Te vas?
- Dışarı mı çıkıyorsun? - Evet.
- ¿ Vas a salir?
Dışarı mı çıkıyorsun?
- ¿ Sales? - Sí. - ¿ Mi hijo fue ayer al colegio?
- Dışarı mı çıkıyorsun?
- ¿ Te marchas?
- Dışarı mı çıkıyorsun?
- ¿ Sales?
- Dışarı mı çıkıyorsun?
- ¿ Vas a salir?
- Dışarı mı çıkıyorsun?
Es verdad... ¿ Vas a salir?
Dışarı mı çıkıyorsun? Ben de gideyim.
Si vas a salir, te acompaño.
Dışarı mı çıkıyorsun tatlım?
Ya lo ves.
Bu saatte dışarı mı çıkıyorsun?
¿ Vas a salir a esta hora?
Dışarı mı çıkıyorsun?
¿ Va a salir?
Masao dışarı mı çıkıyorsun?
Masao, ¿ te marchas?
Gece gizlice dışarı mı çıkıyorsun?
¿ Ahora duermes fuera? ¿ Qué significa esto?
David, dışarı mı çıkıyorsun? .
David, ¿ Vas a salir?
Dışarı mı çıkıyorsun?
¿ vas a salir?
Dışarı mı çıkıyorsun?
Vas a salir? Mm-hmm.
- Hey Eva, dışarı mı çıkıyorsun? - Evet.
- ¿ Vas a salir?
Dışarı mı çıkıyorsun?
- ¿ Vas a salir?
Yine dışarı mı çıkıyorsun?
¿ Sales otra vez?
Dışarı mı çıkıyorsun?
¿ Vas a salir? Sí.
- Dışarı mı çıkıyorsun?
- Vas a salir?
- Ne, dışarı mı çıkıyorsun?
- ¿ Vas a salir?
- Selam. Dışarı mı çıkıyorsun?
- Hola. ¿ Vas a salir?
Dışarı mı çıkıyorsun?
¿ Sales?
Bekle biraz dışarı mı çıkıyorsun?
Un minuto. ¿ Vas a salir?
- Dışarı mı çıkıyorsun? - Evet.
- ¿ Vas a salir esta noche?
Bu mahallede dışarı mı çıkıyorsun?
¿ Saldrá por este vecindario?
- Ne? Dışarı mı çıkıyorsun?
- ¿ Qué, vas a salir?
Dışarı mı çıkıyorsun kızım?
¿ Vas a salir, hija?
Oh, evlendikten sonra evde beraber geçireceğimiz ilk akşamda dışarı mı çıkıyorsun?
¿ Vas a irte justo ahora, en nuestra primera noche juntos en casa? .
- Dışarı mı çıkıyorsun? - Evet.
¿ Vas a salir?
Dışarı mı çıkıyorsun yine?
Me alegra que te sientas pésimo.
Gecenin bir vakti dışarı mı çıkıyorsun, oğlum?
¿ Hijo, saliendo tan tarde?
Dışarı mı çıkıyorsun?
- Cuñada, ¿ vas a salir?
Yine dışarı mı çıkıyorsun?
¿ Vas a salir otra vez?
Dışarı mı çıkıyorsun, Jeb?
¿ Vas a salir, Jeb?
Niçin dışarı çıkıp bir sigara yak mıyorsun?
- ¿ Por qué no vamos a fumar fuera?
Fazla dışarı çıkma şansın yok, sanırım, artık geceleri çalışıyorsun.
No debes salir mucho, ahora que trabajas de noche.
Her zamanki gibi meşgulsün ha? Sanırım dışarı çıkıyorsun.
- Perdone. ¿ Está ocupada?
Dışarı mı çıkıyorsun?
Dame mi katana. ¿ Vas a salir?
- Bu havada mı dışarı çıkıyorsun?
- ¿ Salir? ¿ Con este tiempo?
Niçin dışarı çıkıp kurulanmıyorsun? Gel de üzerine yeni kıyafetler al, tamam mı?
¿ Por qué no te secas y te traigo ropa fresca?
Haydi bakalım, dışarı çıkıyorsun!
Ahora fuera. Eso es. Lárgate.
Benim sık Gine kıçımı bir ceset torbasında dışarı taşıyacakları zamana kadar o hücrede oturuyor olacağım böyleyken neden çeneni kapatıp beni lanet deliğime kapatmıyorsun.
Me voy a sentar en esa celda hasta que saquen mi pqueño culo de guinea en una bolsa negra, así que porqué no te callás y me ponés en el puto agujero.
Şapkayı itiyorsun ve dışarı dışarı baloncuk çıkıyor. Sen ne yapıyorsun, bakalım.
¿ Tú qué eres?
- Dışarı mı çıkıyorsun?
¿ Vas a salir?
Sonia, burada ne yapıyorsun? Dışarıya çıkmayacak mıydık?
Sonia, ¿ por qué estás aquí?
Dinle, neden dışarı çıkıp onlara bakmıyorsun. Hepsine teker teker bak tamam mı?
¿ Por qué no vas y miras... a cada uno de ellos?
Dışarı mı çıkıyorsun Sameer?
Si.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]