English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ D ] / Dışarı çıkın

Dışarı çıkın translate Spanish

4,255 parallel translation
Dışarı çıkın.
¡ Salgan!
Dışarı çıkın.
¡ Saliendo!
Arabadan dışarı çıkın, bayım.
¡ Salga del auto, señor!
Bayım, arabadan dışarı çıkın.
¡ Salga del auto, señor!
Elleriniz açık ve başınızın üzerinde, avuç içi ön tarafa bakacak şekilde dışarı çıkın.
Salga con las manos arriba de la cabeza, palmas al frente.
Arkadaşlarınızla birlikte derhal dışarı çıkın! Yoksa Virgil'i arayacağım!
Ud. y sus amigos ruidosos será mejor que salgan de aquí ¡ antes de que llame a Virgil!
Dışarı çıkın.
Vayan. Denle.
- İkiniz de dışarı çıkın.
- Salgan los dos ahora.
Dışarı çıkın
Salgan. Todos para el trabajo.
Dışarı çıkın ve Vipers de destekledikleri gibi kızları destekleyin.
Vayan y apoyen a las Lady Wolverines mientras aplastan a las Vipers.
Dışarı çıkın!
Salid fuera...
Şimdi dışarı çıkın ve birlikleri Ruh Portalı'nı savunmak için hazırlayın.
Ahora salid ahí fuera y preparad a las tropas para defender el portal espiritual.
Dışarı çıkın Efendim!
¡ Apártese! ¡ Amo!
Kalkın ve dışarı çıkın.
Levántate y vete.
Lütfen düzenli bir şekilde dışarı çıkın!
¡ Por favor, salgan de forma ordenada a la calle!
Silahlarınızı bırakıp hemen dışarı çıkın.
Give up your arms ¡ Entreguen las armas y salgan directamente!
Dışarı çıkın.
Cúbrelo.
- Dışarı çıkın Bayan.
- Salga de aquí, señorita.
Dışarı nasıl çıkılacağını bana anlattı.
como salir.
İşte buradayız ve nihayet sizin için elimden geleni yaptım, artık dışarıya çıkıp kendi başınıza uçmak ve ölmek arasında seçim yapmalısınız.
Así que, ahora que estamos en el final. He hecho lo que he podido, ahora tiene que pensar por sí mismos. Tiempo de volar o morir.
- Dışarı çıkmanın. Açık alan korkusundan bahsediyoruz, Panik kurbanlarında nedensiz yere bir açık alan korkusu açığa çıkıyor.
- Al exterior, se trata de agorafobia, la enfermedad del Pánico desarrolla un miedo irracional a los espacios abiertos...
Hadi, çıkın dışarı, hepiniz!
¡ Vamos, afuera, todos!
Çıkın lan dışarı. Ameliyattayım.
Lárguense de aquí, estoy realizando una cirugía.
Oh, onlar dışarıda, kapıdan çıkın, sundurmanın altında.
Oh, están afuera, por esa puerta y sobre el cobertizo.
1972'den beri Dünya'nın yörüngesinden dışarıya çıkmadık.
No habíamos rebasado la órbita terrestre desde 1972.
Sorulması gerek en sorular yargıya dışarıda kalma seçeneğinin neden verildiği ve neden kanun uygulayıcıların katılımının şart k oşulmadığı.
Lo que la gente se debería estar preguntando es... ¿ por qué se les da a las jurisdicciones la opción de optar? ¿ Y por qué no es obligatorio que participen todos los encargados de hacer cumplir la ley?
Çıkın dışarı! Kımıldama!
Sal ahora!
Daha sık dışarı çıkmalısın.
Deberías salir más.
Neyse, Peterson'ın kuzeni çıkageldi ve Cumartesi gecesi hep beraber dışarı çıktık.
Así que el primo de Peterson aparece y venimos todos el sábado por la noche.
O sıralarda dışarı çıkıldığında müzik gruplarını görmeye giderdik.
En la época en que uno salía a oír bandas.
Lütfen çıkın dışarı.
Por favor, salga.
Yaratıcın Ray'i öldürürsen öylece kendini tedavi edemezsin. - Çık dışarı!
- ¡ No, no!
- Hemen dışarı çıkın!
- ¡ Salgan!
Emma'nın dışarı çıkıp hastalanmasına izin veremem.
No puedo dejar que Emma salga y se ponga enferma.
Edindiğim arkadaşlarım da sıkılıyorlar sonra da dışarı çıkıp hayatlarını yaşıyorlar.
Los únicos que hago, salen conmigo un tiempo antes de aburrirse y luego largarse para hacer su vida.
Çıkın dışarı.
Salgan de mi casa.
Havuzu boşaltıyorsunuz, şimdi. Çıkın dışarı.
Deben retirarse de la alberca, ahora.
- Çıkın dışarı!
Chupa esto. - ¡ Váyanse!
Çıkın dışarı!
¡ Ahora mismo!
Çıkın lan dışarı!
¡ Váyanse, ahora!
Dışarı çıkıp hayatına devam etmelisin, üniversiteli bir kıza çakmalısın, hatta birçoğuna da.
Tienes que salir, acuéstate con una chica universitaria, con muchas.
Artık evden dışarı çıkmalısın.
Ya sabes, en algún momento, tienes que salir de la casa.
Ona aşık mısın? Beraber dışarı çıkmalıyız. Seni görmeye geliyor mu?
¿ Estás enamorada de él? Deberíamos hacer una cita doble.
Eğer adamlarını kapının 100 metre gerisine çekersen dışarı çıkıp sizle dövüşürüm!
Si retira a sus hombres a 100 metros de la puerta, saldré y pelearé con Ud.
Dışarı çık ve oyna. İnsanların ilgisini müziğinle çek. Müziğini kendin yay.
Salgan a tocar, entusiasmen a la gente con su música, espárzanla.
Kız, sevgilisini aradı ve ona arkadaşlarıyla dışarı çıkacağını söyledi.
Llamó a su novio y le dijo que iba a salir con amigas.
... Hemlock Korusu'nun güneyindeki Kilberry Park'ta genç bir öğrenci öldürülmüş ve bağırsaklarının bir kısmı dışarı çıkarılmış bir biçimde bulundu.
Y parcialmente destripada esta mañana en el parque Kilberry al sur de Hemlock Grove.
Babamın dışarı çıkıp eğlenmeye hakkı var ama senin yok.
Él puede salir y divertirse, y tú no.
Çıkın dışarı!
¡ Largo!
Çık dışarı, azgın karı.
Sal, ninfa.
Bu yüzden dışarı çıkıp, bizi almaları için askerleri yollayacaksınız.
Es por eso que usted va a salir y enviará a los Marines aquí para sacarnos, ¿ okay?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]