Gelmemeliydim translate Spanish
446 parallel translation
Geri gelmemeliydim.
No debería haber vuelto.
Yaralandığım zaman seni bulmaya gelmemeliydim.
Ese día que me apuñalaron... nunca debí ir tras de ti.
İzne gelmemeliydim.
No debí venir.
Seninle gelmemeliydim.
No debí haber venido contigo.
Baron, gelmemeliydim.
Barón, no debería haber venido.
- Biliyorum, buraya gelmemeliydim, ama...
- Sé que no debería venir aquí, pero debo...
Buraya hiç gelmemeliydim.
No debí haber venido.
Buraya hiç gelmemeliydim.
Nunca debí haber venido aquí.
Size gelmemeliydim.
No tendría que haberles preguntado.
- Buraya gelmemeliydim. Elbette bu beni ilgilendirmiyor ama Cutler seni 3 yıllığına bir balina avcısına sattı. - Öyle mi?
- No deberías haber venido aquí.
- Neredeyse gelmiyordum. Gelmemeliydim.
Tenía que venir, pero no debería.
- Buraya gelmemeliydim.
- Me precipité viniendo.
- Buraya gelmemeliydim ben.
- No sé por qué tuve que venir.
Şam'a gelmemeliydim.
No debería haber venido a Damasco.
- Belki de habersiz gelmemeliydim.
- Quizás no debería haber irrumpido así...
Gelmemeliydim, aptalca bir hisse kapıldım.
No debí haber venido. Fue un impulso insensato.
Gelmemeliydim.
No debería haber venido.
Belki de bu okula hiç gelmemeliydim.
No sé quizá no debí venir a este instituto.
Buraya gelmemeliydim.
No debería haber venido.
Gelmemeliydim.
No debí venir.
Belki de Paris'e hiç gelmemeliydim.
En primer lugar, no debí venir a París.
Asla Batıya gelmemeliydim.
Nunca debí venir al oeste.
Sanıyorum, sömürgelere asla gelmemeliydim.
La verdad es que no debería haber venido a Ias colonias.
- Akılcı mantığımın ruhlar alemiyle çürütüldüğü bu yere hiç gelmemeliydim.
No debería haber venido a este lugar... Mi mente racional a sido acosada por el mundo espiritual.
Gelmemeliydim biliyorum ama onun için çıldırıyorum Bayan French.
Sabía que no debía venir, pero estoy loquita por él.
Biliyorum buraya gelmemeliydim Bay Meadows, ama bir şey oldu.
Ya sé que no debería estar aquí señor Meadows, pero ha pasado algo.
Belki de yardımına gelmemeliydim.
Entonces quizá no debí haber venido aquí por ayuda.
- Buraya hiç gelmemeliydim.
- No debería estar aquí.
Hiç gelmemeliydim.
Ojalá no hubiera venido.
Gelmemeliydim. Çok geç oldu.
No debí venir, es muy tarde.
Gerçekten, bu kadar erken gelmemeliydim ama biz biraz içtik.
En serio, no debí haber venido tan temprano pero hemos estado bebiendo.
Bu ülkeye gelmemeliydim.
Ni siquiera debería estar en este país.
Belki de buraya gelmemeliydim.
Quizá no debiera estar aquí.
Ders saatinde gelmemeliydim.
No debería venir durante las horas de clase.
Biliyorum, gelmemeliydim.
Yo sabía que no debía venir.
Biliyorum buraya gelmemeliydim, ama bugün önemli bir şey oldu.
¡ Ada! , Se que no debería venir aquí. Pero hoy ha pasado algo muy importante
- Aslında buraya hiç gelmemeliydim.
- Claramente, no tenía que haber venido.
Gelmemeliydim.
No debería haber venido así.
Ben gelmemeliydim.
No he debido venir.
Buraya asla gelmemeliydim.
Nunca debí haber venido.
Buraya gelmemeliydim.
Me siento mal estando aquí.
- Sanırım gelmemeliydim.
- No debí haber venido.
Buraya gelmemeliydim.
No debí venir.
Belki gelmemeliydim.
No debería haber ido.
Buraya hiç gelmemeliydim.
Sabía que no tenía que venir.
Bence... Gelmemeliydim.
Creo que no debería haber venido.
Gelmemeliydim.
Ya sabía yo que no tenía que venir.
Yanına gelmemeliydim.
No debí haber venido aquí.
Biliyorum, gelmemeliydim.
Sabía que no tenía que haber venido.
Gelmemeliydim.
¿ Cuál es la diferencia?
- Sen haklıydın, hiç gelmemeliydim.
Tenías razón ; no debí haber venido. Te dije que él no lo hizo.
gelmedi 96
gelmek ister misin 244
gelmeyeceğim 32
gelmeni istiyorum 22
gelmeyecek misin 17
gelmez 23
gelmek istemiyorum 21
gelme 75
gelmek ister misiniz 20
gelmedi mi 34
gelmek ister misin 244
gelmeyeceğim 32
gelmeni istiyorum 22
gelmeyecek misin 17
gelmez 23
gelmek istemiyorum 21
gelme 75
gelmek ister misiniz 20
gelmedi mi 34