English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ G ] / Gelmeyeceğim

Gelmeyeceğim translate Spanish

977 parallel translation
Geri gelmeyeceğim.
No voy a regresar.
Gelmeyeceğim.
No voy a ir.
Git buradan! Gelmeyeceğim dedim.
Aléjate. ¡ Dije que no voy a ir!
Daha fazla üstüne gelmeyeceğim.
Nunca más me burlaré de ti.
"Dave için kazanacağım. Ya da geri gelmeyeceğim!"
"¡ Haré un ajuste de cuentas por Dave, o no volveré aquí!"
- Gelmeyeceğim.
- No, no lo haré.
- Gelmeyeceğim. Bırak beni.
- Será mejor que me dejes solo.
Gelmeyeceğim.
- No voy a hacerlo.
Ayrıca buraya bir daha gelmeyeceğim...
No volveré a detenerme aquí.
Defolacağım ve bir daha gelmeyeceğim. Ama şunu anlamalısın.
Saldré y me quedaré fuera... pero primero escucha esto.
Bir daha kimse için gelmeyeceğim.
No lo haré ni por ti, ni por nadie.
Asla geri gelmeyeceğim.
No volveré nunca.
Tekrar söylüyorum, kermese gelmeyeceğim.
Por última vez, no voy a ir al bazar.
- Gelmeyeceğim demekle neyi kastediyorsun?
- ¿ Qué significa que no vienes?
Chadwick, işim ne kadar sürer bilmiyorum... ama birkaç haftadan önce gelmeyeceğim.
Chadwick, estaré ausente algunas semanas. No sé cuánto tiempo me retendrán mis negocios.
Monte Carlo'ya bir daha asla mevsim dışı gelmeyeceğim.
Nunca más volveré a Monte Carlo fuera de temporada.
- Hiçbir zaman gelmeyeceğim.
- Nunca iré.
Belki bir sonraki sefer burada bekleyeceksin ve ben gelmeyeceğim.
Quizá la próxima vez que me esperes yo no vuelva.
Eğer bana bir soru daha sorarsan, bu odadan çıkıp asla geri gelmeyeceğim.
Y si me haces una pregunta más, voy a salir de esta habitación, y nunca volveré otra vez.
Seninle hiç bir yere gelmiyorum ve asla gelmeyeceğim.
No me voy a ir contigo y nunca lo hare.
Büyüdüğümde sizi görmeye hiç gelmeyeceğim.
Nunca vendré a verla cuando crezca.
Ben gelmeyeceğim.
Yo no voy a aparecer.
Gelmeyeceğim.
No iré.
Hayır, gelmeyeceğim.!
¡ No lo haré!
Sana bakmak için hiç gelmeyeceğim.
Yo no te busqué.
- Yine de gelmeyeceğim.
Prefiero no ir.
Zaten size gelmeyeceğim.
No me apetece ir a casa contigo.
- Hayır, gelmeyeceğim.
- No, no me toques.
Bu akşam gelmeyeceğim Bill.
No iré esta noche, Bill.
- Hayır, ben gelmeyeceğim.
- Yo no. - Ven, te lo ruego.
Önümüzdeki bahar gelmeyeceğim.
No regresaré la próxima primavera.
Sakıncası yoksa seninle gelmeyeceğim.
¿ Te molesta si no te acompaño al negocio?
Tekrar gelmeyeceğim diyorum sana.
Mira, te digo que no vuelvo a ir.
Ben öğle yemeğine gelmeyeceğim, Bayan Owens.
Sra. Owens, no vendré a almorzar.
- Sizinle gelmeyeceğim.
- No voy contigo.
Bilmiyorum, ama asla geri gelmeyeceğim dedi.
No lo sé, pero dijo que no volvería jamás.
Bu akşam geç geleceğimi söylemek için aramıştım. Belki de hiç gelmeyeceğim.
Sólo llamé para decirle que no llegaré a casa hasta tarde... o quizá no llegue.
Artık gelmeyeceğim.
No vendré más.
Gelmeyeceğim. Lizzie'ye elveda demek için geldim.
Ya me he despedido de Lizzie.
Cuma günü Amerika'ya dönüyorum. Ve muhtemelen Japonya'ya bir daha gelmeyeceğim.
Voy a volver a los EUA el viernes... y probablemente no voy a... a volver más al Japón.
Geri geleceğimi de sanmam, çünkü gelmeyeceğim. Asla!
Y no creas que voy a volver porque no lo haré. ¡ Nunca!
Bir daha buraya gelmeyeceğim.
No volveré aquí nunca más.
Siz gidin, ben gelmeyeceğim.
¿ Por què no siguen solos? Yo no iré.
Dur Pinto, ben seninle gelmeyeceğim.
Déjame Pinto, no voy.
Gelmeyeceğim.
No voy.
Ama size yardıma gelmeyeceğim.
Pero no voy a volver en vuestra ayuda.
Ben bu gece gelmeyeceğim. Ne derdi var bunun?
- No creo que vaya hoy.
Bir daha seni aramaya gelmeyeceğim.
Nunca volveré a venir a verte.
Gelmeyeceğim.
No voy a verte.
Bir daha bu eve gelmeyeceğim.
¿ Sabes?
Bir daha gelmeyeceğim Toulouse.
No volveré.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]