Iyi biliyorum translate Spanish
7,495 parallel translation
Hayır, gayet iyi biliyorum.
No, lo sé muy bien.
Kendimi soktuğum bu şeyden tam olarak nasıl çıkacağımı çok iyi biliyorum.
Sé exactamente cómo orientaré mi salida de lo que sea en que yo misma me metí.
Yüzleştiğimiz tehditi gayet iyi biliyorum ve bununla kişisel olarak ilgileneceğim.
Conozco muy bien la amenaza que enfrentamos, y pretendo ocuparme de ella personalmente.
Neler yasadigını cok iyi biliyorum.
Entiendo perfectamente por lo que estás pasando.
Ve nereden başlayacağımı iyi biliyorum.
Y sé por dónde empezar.
Özel operasyonlara olan isteğini çok iyi biliyorum, Bosch.
Sé que eres muy propenso a trabajar por libre, Bosch.
- Kim olduğunu çok iyi biliyorum, A.
- Sé exactamente quién eres, A.
Ben, yani etrafta bulunmaktan daha iyi biliyorum.
Es decir, yo... yo sé que es mejor no asistir.
Çok iyi biliyorum ki bu dar ipte cambazlığa devam edersek yarışı bitiremeyeceğiz.
Lo siento en mis entrañas, que no vamos a llegar a la linea final si seguimos caminando por esta cuerda floja.
Hem ben ne yaptığını çok iyi biliyorum.
Además, se exactamente lo que estas haciendo.
Sevdiğini iyi biliyorum.
Sabes que te gusta.
Seni çok iyi tanıyorum Silahşor. Kim olduğunu ve ne yaptığını da biliyorum.
Te conozco, mosquetero, sé lo que eres y lo que has hecho.
Bana inanmadığını biliyorum Aramis fakat iyi biri olduğunu biliyorum.
Sé que no crees en mí, Aramis. Pero sé que eres un buen hombre.
Çünkü, sezonun en iyi yardım balosu olacağını biliyorum.
Porque sé que esté va a ser el mejor baile de caridad de la temporada.
Dün zor bir akşam geçirdiğini biliyorum ama mutsuzluğun üstesinden güzel bir country şarkısından daha iyi ne gelebilir ki?
Bueno, se que tuviste una noche dura pero también sé que nada cura la tristeza como una buena canción country vieja, ¿ verdad?
Mank, Biliyorum senin çaylaklar zevkle devam ediyor Onlara sorduğunda iyi gidiyor diyorlar. ama bu kağıtlar berbat.
Mank, se que los novatos chillan con gusto cuando les pides que hagan algo bueno de verdad, pero estas hojas no sirven para nada.
İncelemelerinin iyi olduğunu biliyorum.
Sé que tus reseñas son estelares.
Kendini iyi hissetmediğin için şu anda bunu anlamayacağını biliyorum.
Sé que no lo entiendes ahora, pero es porque estás enferma.
İşler daha iyi olsun istiyorsun, biliyorum.
Sé que quieres que las cosas estén mejor.
Bak, iyi gittiğimizi biliyorum ama bu noktadan sonrası çoğu şirketin battığı yer.
Mira, se que nos va bien, pero es en este punto que la mayoría de las compañías caen.
Onun benim için iyi şeyler yapmak istediğini biliyorum.
Sé que solo estaba intentando hacer lo mejor para mí.
Ama ben çocuğumun iyi bir çocuk olduğunu biliyorum, onu vuran hayvan dışarda dolaşırken burada oturup sizlerle mücadele etmeyeceğim.
Pero sé que mi hijo era un buen chico, y no me voy a sentar a pelear con todos ustedes mientras el animal que le disparó sale.
Kocanla iyi koşularda olmadığını biliyorum, ama, onun yanında oturmak zorundasın, tamam?
Sé que no están en los términos de Dios con su esposo, pero tienes que sentarte a su lado, ¿ vale?
Efendim, bizi daha iyi bir yere götürmek istediğinizi biliyorum, ama bir etrafa bakın.
Señor, sé que intenta llevarnos a un lugar mejor pero mire a su alrededor.
Biliyorum, sadece iyi olduğundan emin olmak istedim.
Sí, lo sé, solo... quería asegurarme de que estabas bien.
Biliyorum. Sadece iyi olduğundan emin olmak istiyorum.
Lo sé. ¡ Solo me estoy asegurando de que estés bien!
Sevgili Lee, biliyorum pek iyi zamanlarımız olmadı, ama herşeyi öylesine oluruna bırakamam.
Mi querida Lee, sé que no nos despedimos de la mejor manera... pero no puedo dejar las cosas como están.
Orada olmak istediğini biliyorum ama kendini iyi hissetmediği için gelemedi.
Se que ella quería estar allí pero no pudo ir porque no se sentía bien.
Öyle görünmediğini biliyorum ama bu gece iyi yaptığımız çok şey var dostlar.
Sé que parece que no, pero hicimos muchas cosas bien esta noche, chicos.
İyi haber şu ki büyülerini ne şekilde yaptığını az biraz biliyorum.
La buena noticia es que sé un poquito sobre cómo funciona su magia.
- En iyi anım değildi biliyorum.
Lo sé. No fue mi mejor momento.
Kızım için en iyi olan şeyi biliyorum. Ve onu bir oda dolusu yabancılarla yere koymak beni rahatsız ediyor hem de bu kadar hassasken.
Sé lo que es mejor para mi hija, y no me siento cómoda con ponerla en una habitación llena de desconocidos, no cuando está tan vulnerable.
Aranızın iyi olmadığını biliyorum ama polisin bir teorisi var.
Sé que no están en los mejores términos, pero la policía tiene una teoría.
İyi çocuğu oynamayı biliyorum.
Claro que tendré cuidado.
Durumun senin için iyi görünmediğini biliyorum.
Sé que no se ve bien para ti.
Yavaş. İyi olduğunu biliyorum.
Tomatelo con calma.
Tommy'nin hepimizin iyi geçinmesini istediğini biliyorum.
Sé que Tommy quiere que nos llevemos bien.
Ordu usulü ekmek üstü et hazırlayan ucuz bir lokanta biliyorum. Bundan daha iyi ayılma ilacı bulamazsın.
Conozco un sitio barato que sirve al estilo militar... tipo mierdas en bandejas... el mejor remedio para la resaca conocido por el hombre.
Harold, biliyorum bu çok fazla ama en azından bir düşün. İyi akşamlar Teğmenim.
Harold, sé que es demasiado, pero al menos piénsalo.
Çok iyi olmadığını biliyorum, ama... Sağlık sigortası?
- Sé que no es mucho, pero- - - ¿ Asistencia médica?
Biliyorum çılgınca ama seninle kendimi iyi hissediyorum.
Estás un poco chiflada, pero me gusta estar contigo.
Senin iyi bir polis olduğunu biliyorum ama inanılmaz paranoyak olmuştum.
Sé que eres un buen policía, yo sólo... Estaba siendo loco paranoico.
Biliyorum. En iyi yemin ne olacağını duymak ister misin?
Lo sé. ¿ Quieres oír cuál sería el mejor cebo?
T.A.H.I.T.I. programının görüşlerinin seninle iyi kabul görmediğini biliyorum.
Sé aspectos del tahití programa no se siente bien con usted.
Biliyorum ama aceleye getirirsek en iyi ihtimal şansa gelir.
Lo se, pero sin el lujo de tener tiempo, - esto seria totalmente al azar. - Solo haz lo que puedas.
En iyi arkadaşlarız. Ve benim komiser olmam bunu değiştirmiyor. İşimden dolayı sana borçlu olduğumu da biliyorum fakat yeni pozisyonumda bana saygı göstermek zorundasın.
Mira, Cat, somos las mejores amigas, y yo como capitán no voy a cambiar eso, y sabes que te la debo por este trabajo, vale, pero tienes que respetar mi nueva posición, ¿ vale?
- Hislerini kendine saklamak iyi bir şey değil Mack. Neler yaşadığını biliyorum.
- Pues no es bueno guardarse las cosas dentro, Mack, Sé por lo que estás pasando.
Bunları biliyorum çünkü S.H.I.E.L.D. düştüğünde aylarca seni aradım. Çünkü iyi bir adam olduğunu duydum. Çünkü seni takımımda istiyordum.
Sé esto porque pasé meses buscándote cuando S.H.I.E.L.D. fue derrotado, porque escuché que eras un buen hombre, porque te quería en mi equipo.
Cal tehlikeli biri biliyorum ama burada bizimle kalması daha iyi.
Ya sé que Cal es peligroso, pero él es mejor cuando está con nosotros.
Bu olayı kaydetmeniz konusunda anlaştığımızı biliyorum ama onu arasanız daha iyi bir iş yapmış olmaz mıydınız?
Sé que estuvimos de acuerdo con... filmar parte de esto, pero, ¿ no sería mejor que usted - estuviera ahí fuera buscándolo?
Son 30 yılımı şehrin en iyi avukatlarıyla savaşarak geçirdiğimi biliyorum.
Lo sé, Yo pasé las últimas tres décadas batallando con los mejores abogados del estado.
biliyorum 15888
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum efendim 52
biliyorum ki 71
biliyorum bunu 16
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum efendim 52
biliyorum ki 71
biliyorum bunu 16
biliyorum anne 31
biliyorum işte 83
iyi bayramlar 19
iyi bakalım 18
iyi birisin 30
iyi bak 101
iyi biri 103
iyi bari 21
iyi bir adam 101
iyi birine benziyorsun 16
biliyorum işte 83
iyi bayramlar 19
iyi bakalım 18
iyi birisin 30
iyi bak 101
iyi biri 103
iyi bari 21
iyi bir adam 101
iyi birine benziyorsun 16
iyi bir kız 32
iyi bilirim 16
iyi bakın 37
iyi biri mi 21
iyi biriydi 25
iyi bir fikrim var 23
iyi bir fikir 75
iyi bir şey 36
iyi bir nokta 22
iyi bir çocuk 55
iyi bilirim 16
iyi bakın 37
iyi biri mi 21
iyi biriydi 25
iyi bir fikrim var 23
iyi bir fikir 75
iyi bir şey 36
iyi bir nokta 22
iyi bir çocuk 55