English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ K ] / Kendine bak

Kendine bak translate Spanish

7,297 parallel translation
Kendine bak, çok seksisin.
Mírate, estás buena.
Kendine bak, artık dövme salonunda çalışıyorsun.
Mírate trabajando en un antro de tatuajes.
Kızın kendine bakıcı lazım.
Esa chica necesita su propia niñera.
Sen kendine bak.
Tú preocúpate solo de ti.
Sen kendine bak.
No sé. Busca en tu conciencia.
Kendine bak.
Mírate a tí mismo.
Kendine bak bir.
Mírate a tí mismo
Kendine bak.
Mírate.
Aynada kendine bakıp, İyi görünüyorum, sınıf arkadaşlarım beni beğenecek diye düşünüyorsun.
Miran a su reflejo y piensan : "Genial. Los demás me admirarán".
Kendine bak biraz.
Te ha hecho mirar.
Bak, korktuğunu biliyorum ama kendine gelmelisin.
Mira, sé que estás asustada, pero tienes que calmarte.
Kendine iyi bak, Alice.
Cuídate, Alicia.
Kendine iyi bak.
- Fue bueno verte. - Lo fue.
Kendine iyi bak Anana.
Cuídate, Anana.
Kendine gelmişsin bakıyorum.
Veo que te has calmado.
Bak, kendine gelmeye başladı.
Mira, ella ha recuperado la conciencia.
- Kendine iyi bak.
- Cuídense.
Kendine çıkardığın bunca işe bak, dostum.
Mira todo este trabajo que está hacer por ti mismo, amigo.
Kendine iyi bak.
Cuídate.
Kendine bir bak, Brenna.
Cómo has crecido, Brenna.
Yarının neler getireceğini ancak Tanrı bilir ama kendine iyi bak.
Dios sabe lo que pasará mañana, pero ten cuidado.
Yarının ne getireceğini hiç bilmiyorum. Ama sen kendine iyi bak.
No sé lo que depara el mañana... pero cuídate.
Kendine bak.
Márate.
Kendine iyi bak oğlum.
Si, cuídate, hijo.
- Kendine iyi bak, Shane.
Cuídate mucho, Shane.
- Kendine iyi bak.
Cuídate.
Kendine iyi bak Kalinda.
Cuídate, Kalinda.
Bakın! Bir hayalet kupa. Kendi kendine süzülüyor.
Mira, una taza fantasma... está flotando sola.
O yüzden, lütfen... Kendine iyi bak, olur mu?
Así que, por favor... cuídate, ¿ vale?
- Kendine bir bak, büyümüşsün.
- Mírate, cómo has madurado.
Kendine bir bak.
Mírate.
Kendine iyi bak Catherine.
- Cuídate, Catherine.
Ve şimdi kendine bir bak.
Y mírate ahora.
Kendine iyi bak.
Que tengas un buen día.
- Kendine iyi bak o zaman.
Bueno, entonces, cuídate.
Kendine iyi bak.
Cuidate.
Kendine bir bak, ölebilirsin.
Mírate. Podría estar muerta.
Kendine iyi bak, Billy.
Cuídate, Billy.
yani kendine bir bak peki ya Bash?
Bueno, miraos a vos. ¿ Qué hay de Bash?
İşte, aynen. Kendine bir bak Lemon.
Sí.
Kendine iyi bak.
Ten cuidado.
Kendine iyi bak, tamam mı?
Cuídate.
Eğer durum buysa o zaman kendine iyi bak.
Si ese es el caso, entonces por favor, cuídate bien.
Kendine iyi bak.
Sean buenos.
Ginger, bir kendine bir de bana bak.
Ginger, mírate y mírame.
Sen de kendine iyi bak, tamam mı?
Cuídate, ¿ me oyes?
Bak, Kylie, kendine veya başkasına tehlike arz etmediğini kanıtlayamadığımız sürece şimdilik burada kalman gerekiyor, tamam mı?
Mira, Kylie, al menos que podamos demostrar que eres un peligro para ti misma o para otra persona, tendrás que permanecer aquí por el momento, ¿ de acuerdo?
Sen asıl kendine bak.
Tú... Tú... Tú...
Kendine bir bak.
- ¡ Ssh! Mira... Mira tú mismo...
Kendine iyi bak.
De acuerdo. Cuídate.
- Pekala kendine iyi bak Owen.
- Tenga cuidado, Owen.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]