Küçük bir kızken translate Spanish
571 parallel translation
Küçük bir kızken... buzdolabından her zaman soğan aşırırdı.
De pequeña le encantaba robar las cebollas del frigorífico.
Küçük bir kızken, büyük bir şatonun içi nasıldır, hep görmek isterdim.
Cuando era pequeña siempre quise saber cómo era un castillo por dentro.
O daha küçük bir kızken, bütün oyuncaklarıyla oynardı... ve bi anda onları daha yeniyken çöpe atardı..
Cuando era una niña, se cansaba de todos sus juguetes... y los tiraba cuando aún eran nuevos.
Onları daha önce de gördün. Küçük bir kızken seni kovamıyordum.
No podía apartarte del mostrador cuando eras pequeña.
Hatırlıyor musun, ben küçük bir kızken bana dikiş dikmeyi öğretmiştin?
¿ Recuerdas cuando era una niña y me enseñaste a coser?
Küçük bir kızken kurulan şu gülünç hayallerden biriydi kur yapılması ve hayallerinin erkeğiyle evlenmek.
Eran absurdas fantasías de colegiala, ser cortejada por el hombre soñado.
Bana onu anlat. Yıllar önce öldü, sen küçük bir kızken.
Murió hace muchos años, cuando tú eras una niña.
Küçük bir kızken, doğum günü partisi verildiğinde hep dondurmamın elbisemle aynı renk olmasını isterdim.
Cuando yo era pequeña y tenía una fiesta quería que el helado fuera del mismo color que mi vestido.
Sen küçük bir kızken bile sana el kaldırmaya kıyamazdım
Cuando eras una niña no me atreví a ponerte una mano encima.
Ben küçük bir kızken, sihirbazlar kocaman şapkaları ve siyah pelerinleriyle beni kandırırlardı, Bay Morse.
Cuando era pequeña me impresionaba la gente que llevaba sombrero... capa y rubíes en las manos...
Küçük bir kızken çok kitap okurdum.
Cuando era niña, me gustaba mucho leer.
Florence Junction'da küçük bir kızken beni korkutmuştu.
Cuando era una niña en Florence Junction, me asustó.
Küçük bir kızken sizin bütün filmlerinizi izlerdim.
Veía todas sus películas cuando era pequeña.
Bunu küçük bir kızken öğrenmiştim.
Los he conocido desde que era muy pequeña
Ben küçük bir kızken her şey farklıydı, çok farklı.
Cuando yo era niña, todo era muy diferente.
- Küçük bir kızken söylerdin...
- De niña, solías decir...
Küçük bir kızken korktuğunda öksürürdün.
De niña, tosías cuando tenías miedo.
- Aslında olan şu : Geçmişte bir yerde, belli ki küçük bir kızken iki farklı kişiliğe bölünmüş.
en algún momento de su vida, al parecer cuando era niña, su personalidad se dividió en dos muy distintas.
Ben küçük bir kızken, babam bana,
Cuando era niña, mi padre decía :
Küçük bir kızken, kayıklardan göllere düştüğüm olurdu.
Me caí en lagos desde botes cuando era niña.
Ben küçük bir kızken bana haşlanmış yumurta ile ödeme yaptı.
De niña me pagaba con un huevo duro.
Küçük bir kızken olabilirdi.
Quizá hubiera sido posible cuando era niña.
Küçük bir kızken sizin lakabınızdı o, Bayan Foley.
Ese era su sobrenombre, señorita Foley, cuando era niña.
Peder Doonan beni küçük bir kızken getirdi.
El padre Doonan me trajo a la montaña cuando era pequeña.
Küçük bir kızken başka bir babam daha yok muydu?
- Estaba pensando cuando era pequeña, no había alguien más?
- Afedersiniz, efendim. Ben küçük bir kızken ailemde bana sevmeyi öğrettiler.
Cuando yo soy chica, en mi familia me enseñan a amar.
Ben küçük bir kızken, yatağa gittikten sonra çok kısık bir sesle annemle konuşurdu.
Cuando era pequeña, le hablaba en voz muy baja cuando me iba a dormir.
Dün gece, küçük bir kızken yaptığı gibi uykusunda konuştu.
Ella habló mientras dormía anoche, como hacía de pequeña.
- Hayır, küçük bir kızken öğrenmiştim.
No, lo aprendí siendo niña.
Küçük bir kızken kısa bir süre Arjantin'de bulunmuştum ve oraya hayran kalmıştım.
Estuve en Argentina, un breve tiempo. Era niña. Ciertamente, la encontré fascinante.
Anne ve babasıyla yaşayan küçük bir kızken bile.
Eso es lo único que siempre quise desde que era pequeña con mi madre y mi padre.
Küçük bir kızken tombik ve sevimliydim.
Cuando yo era una niña, Era gordita y cariñosa, y todo el mundo me quería.
Ben küçük bir kızken büyük bir odada tek başıma uyurdum.
Cuando era niña, dormía sola en una gran habitación.
Daha küçük bir kızken bile.
Incluso cuando eras una niña.
Küçük bir kızken gittiğim gizli yerleri gösterirdim size.
Le enseñaré lugares secretos a los que iba cuando era una niña.
Bebekken mutluydu, küçük bir kızken mutluydu okula ve üniversiteye giderken mutluydu.
Era feliz de bebé, feliz de niña feliz desde la escuela a la universidad.
Pazar okulunda, küçük bir kızken, bu parça hiç okunmazdı...
Cuando iba a catequesis de pequeña, nunca mencionaron esa parte.
Küçük bir kızken, Tanrı'nın sakalı olduğunu düşünürdüm.
De chica creía que Dios tenía barba.
Küçük bir kızken beni Viyana'daki saraya, bir bahçe partisine götürdüler.
Cuando era niña, me llevaron al Palacio de Viena a una fiesta en el jardín.
Küçük bir kızken, okul gezisinde sürekli oraya götürürlerdi.
Cuando era niña, solíamos ir allí todo el tiempo en excursiones escolares.
Küçük bir kızken, arka bahçemiz bu bahçede de bir armut ağacımız vardı.
Cuando era una niña pequeña, teníamos un patio trasero... en ese patio había un peral.
Küçük bir kızken uçmuştum.
Cuando era niña, volé. Y ellos se lo llevarán.
Küçük bir kızken bana baktığında ışığının parladığını görürdüm.
Cuando era una niña... veía cómo las luces se encendían cuando me miraba.
Küçük bir kızken...
¡ Escúchame!
Henüz sen küçük bir kızken bana bir söz vermiştin hatırlarsan....
¿ Recuerdas la promesa que me hiciste cuando eras una niña?
Ben küçük bir kızken burada oynardım...
Jugaba aquí cuando era una niña.
Şimdi küçük bir kızken kendimi kanıtlamak için bir ya da iki kere patladığımı hatırlıyorum.
Pero, pensándolo bien... de pequeña, ya manifestaba violentas formas de autoafirmación.
Küçük bir kızken daha iyi söylerdin, mimikleri bile taklit ederdin.
De niña lo hacías mejor, sabías bailarla. Vamos, anda.
Küçük bir kızken düşkün olduğu bir evcil hayvanı vardı.
Cuando era pequeña, tenía una mascota a la que quería mucho.
Küçük bir kızken bu hayvanlar uyumama yardımcı olurlardı.
Esos bichitos me ayudaban a dormir cuando era niña.
Küçük bir kızken.
- ¿ Por qué no?
küçük bir hediye 18
küçük bir kız 38
küçük bir şey 30
küçük bir 20
küçük bir çocukken 37
küçük bir çocuk 19
küçük bir sorunumuz var 19
küçük 429
küçükken 45
küçük kız 168
küçük bir kız 38
küçük bir şey 30
küçük bir 20
küçük bir çocukken 37
küçük bir çocuk 19
küçük bir sorunumuz var 19
küçük 429
küçükken 45
küçük kız 168
küçük kardeş 36
küçük adam 77
küçük kızım 28
küçük çocuk 37
küçük prenses 23
küçük kardeşim 59
küçük ayak 20
küçük hanım 234
küçük serseri 26
küçük bey 45
küçük adam 77
küçük kızım 28
küçük çocuk 37
küçük prenses 23
küçük kardeşim 59
küçük ayak 20
küçük hanım 234
küçük serseri 26
küçük bey 45
küçük köpek 18
küçük şeyler 22
küçük sürtük 19
küçük mü 41
küçük olan 19
küçük dostum 72
küçükhanım 44
küçük insanlar 18
küçük joe 32
küçük ağaç 26
küçük şeyler 22
küçük sürtük 19
küçük mü 41
küçük olan 19
küçük dostum 72
küçükhanım 44
küçük insanlar 18
küçük joe 32
küçük ağaç 26