English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ K ] / Küçük kardeşim

Küçük kardeşim translate Spanish

1,541 parallel translation
Şansıma, ben hapisteyken küçük kardeşim Billy vardı da Patty ve torunlarımla ilgilendi.
Por suerte para mí los últimos años que estuve en la cárcel... Mi hermanito Billy se encargó de Paty y los nietos.
Küçük kardeşim nasılmış bakalım?
¿ Cómo has estado, hermanito?
Merhaba küçük kardeşim.
Hola, hermanito.
Rahatına bak küçük kardeşim.
Hasta luego, hermanito.
Penn, bu küçük kardeşim.
Penn, ella es mi hermana menor.
- Hey, küçük kardeşim.
- Hey, Irma.
Yeni pasaport, ev, banka kartı. Hem de küçük kardeşim onun peşindeyken.
Pasaporte nuevo, casa, tarjeta de crédito todo frente a las narices de mi pequeño hermano.
Küçük kardeşim her zamanki gibi açgözlülük yapıyor.
Mi pequeño hermano se volvió codicioso. Siempre fue un problema para ese chico.
Güzel teknik, küçük kardeşim.
¡ Buena técnica hermanita!
Küçük kardeşim arabalara düşkündür de.
Mi hermano menor es una aficionado de la mecánica.
- Hayır öyleyim. Küçük kardeşim.
- No, fuí yo... el hermano menor.
Küçük kardeşim.
Pequeño.
Belki de, küçük kardeşim?
Tal vez lo sea, hermanita...
Umarım Lyla buna değerdi, küçük kardeşim.
Espero que Lyla haya valido la pena, hermanito.
Benim küçük kardeşim kimseyi öldüremez.
Mi hermanita no podría asesinar a nadie.
Şu işi halledelim, küçük kardeşim.
Vamos a conseguirlo, hermano.
Seni affettim, küçük kardeşim... seni affettim.
Te perdono, hermano pequeño. Te perdono.
Sizi babam Dan Scarlett ve küçük kardeşim Lukey ile tanıştırayım.
_ Me gustaría presentarte a mi padre, Dan Scarlett, y mi hermano pequeño, Lukey.
- Büyük-küçük kardeşim, Lukey.
_ Mi gran hermano pequeño, Lukey.
Benim sarılgan, tatlı küçük kardeşim.
Mi hermana pequeña la mimosa.
ben buradaysam, küçük kardeşim de buradadır.
Si yo estoy aquí, también mi hermanito.
Küçük kardeşim de o dersi verebilirdi.
Nuestra pequeña hermana podría enseñar esa clase.
Ben hâlâ küçük kardeşim.
Sigo siendo el hermanito.
Evet, öyleyim, o yüzden sana eşek şakası yapmadan önce bana bir bira ver, küçük kardeşim.
Sí, sí soy. Dame una cerveza, hermanito, antes de que te jale el calzón.
Bunu benim için asla kolaylaştırmıyorsun, öyle değil mi küçük kardeşim?
Nunca me lo pones fácil, ¿ eh, hermanito?
Benim küçük kardeşim bunu yapıyor.
Mi hermano pequeño hace eso
Evet, küçük kardeşim az önce filmi için 50 milyon dolarlık bir teklif almış.
Sí, a mi hermanito acaban de ofrecerle $ 50 millones por su película.
Hayır, küçük kardeşim artık büyüdü.
No, mi hermanito ya es un adulto.
Bilirsin eskiden seninle birlikte seyahat etmekten korkardım, küçük kardeşim.
¿ Sabes? , me solía dar miedo viajar contigo, hermanito.
Elimin yıkanmasını istiyorum, Küçük kardeşim.
Necesito que me laven las manos, hermano.
Bu benim küçük kardeşim Tawan.
Esta es Tawan, mi hermana menor.
DG... Sahip olmadığımı düşündüğüm küçük kardeşim.
DG... la hermana pequeña que pensaba que ya no tenía.
Hoş geldin, küçük kardeşim.
Bienvenida de vuelta, hermanita.
Hey! Hey! Benim küçük kardeşim.
Hola, hermanito.
Heyy, benim küçük kardeşim!
Hola, hermano!
Sağ ol, küçük kardeşim.
Gracias, hermanito.
O büyük kardeş. Ben küçük kardeşim.
ÉI es el grande, yo el chico.
Nerelerdesin, küçük kardeşim?
¿ Dónde estás, hermanito?
Bu küçük kız, benim kardeşim olamaz.
Esta niñita no es mi hermana.
Kardeşim asla küçük bir kız gibi olmadı.
Bueno, mi hermana nunca pasó de ser una niña pequeña.
Hayatın nasıl bakalım, küçük kardeşim?
¿ Cómo está tu vida, hermanito?
Küçük kız kardeşim Kitty'ye, 7 yaşında bütün kız izci kurabiyelerimi yiyen, böylece uzay kampına gtime şansıma engel olan ve astronot olma hayalimi tamamen yıkan.
Por mi pequeña hermana Kitty, quien a la edad de 7 años, se comió mis galletas de chicas scout, lo que me impidió hacer un viaje al campamento espacial. destruyendo completamente mi sueño de convertirme en astronauta.
Kitty, benim küçük Cumhuriyetçi kız kardeşim, tek gecelik ilişkiler yaşamaz, cin olsa da olmasa da. Tabii çok geçerli bir nedeni yoksa.
Mi buena hermanita republicana... no tiene una aventura de una noche, con o sin ginebra, a menos que tenga una buena razón.
Bana ulaşmanın yolu benim Joe, aşırı eleştirici, evlilikle ilgili her konuda... uzman olan küçük mükemmel kardeşim değil.
El camino soy yo, Joe, no mi hipercrítica, experta en asuntos matrimoniales y perfecta hermana menor.
Küçük olan öldürüldü, tıpkı 2 kız kardeşim gibi.
El más joven fue asesinado, al igual que mis 2 hermanas.
Küçük kız kardeşim de dağda çocuklarıyla yaşıyor.
Mi hermana menor está en las montañas con su hijo.
O benim küçük kız kardeşim!
- ¡ Ey! Esa es mi hermana pequeña.
O benim küçük kız kardeşim!
Detente. - ¡ Oye!
Küçük bir erkek kardeşim olmasını isterdim.
Me hubiera gustado tener un hermanito.
- Küçük kız kardeşim.
- Mi hermanita.
Küçük kız kardeşim hakkında bir soru sormuştun.
¿ Me preguntaste por mi hermanita?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]