English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ N ] / Ne güzel

Ne güzel translate Spanish

24,385 parallel translation
- Aman ne güzel.
Maravilloso.
Çocuklarımın mirasını ne güzel yiyiyorsun.
Gasta la herencia de los chicos de una vez.
Ne güzel bir sürpriz.
Qué linda sorpresa.
Ne güzel bir kaplan.
Ese es un lindo tigre.
- Bağırsaklarımda parazit var. - Ne güzel.
- Sí, tengo solitaria.
- En iyi kısımdayız. - Ne güzel.
- Estamos en una parte buena.
- Seni görmek ne güzel.
Que bueno verte.
- Joe, seni görmek ne güzel.
Joe, es un placer verte.
Ne güzel olurdu değil mi?
¿ No sería genial?
- Ne güzel bir fikir, değil mi?
- ¿ No os encanta la idea?
Hâlâ beni önemsediklerini bilmek ne güzel.
Oh, es bueno saber que todavía les importa.
Bunu sizden duymak ne güzel.
Me alegro de oírte decir eso.
- Ne güzel, krala hizmet etmek onurdur.
Bueno, es un honor servir al rey.
Herkes işleri senin gibi kolaylıkla kavrayabilse ne güzel olurdu.
Aigoo, que bueno sería si todos pudieran entender las cosas como tú.
İkinizi böyle görmek ne güzel.
Ah, es agradable verlos así.
Ne güzel...
Que buena...
Ne güzel dostum. Ne oluyor?
Bien por ti, viejo. ¿ Qué pasa?
Ne güzel değil mi?
¿ No es increíble?
Aman ne güzel.
Genial.
Aman ne güzel.
Fantástico.
Elbette, o da önemli ama insanlar hep vay, ne güzel apartman derler.
Que también es importante Pero el mundo siempre va a decir Wow!
Sizi görmek ne güzel Bay Mannix.
Es un placer verlo, Sr. Mannix.
Sizi tekrar görmek ne güzel Bay Mannix.
Qué gusto volverlo a ver, Sr. Mannix.
Ne güzel bir haber.
Son buenas noticias, amigo.
- Ne güzel...
- Eso fue muy...
Ne güzel.
Ah, bien, bien.
Ne güzel bir sanrı!
Es una fina alucinación.
Ne kadar güzel, zaten telefonum da çekmiyor.
Me parece bien, porque ni señal hay aquí.
Bu güzel bir fikir ama ne zaman tek bir şeye bağlı kaldın ki?
Qué bello lo expresas, pero ¿ cuándo te has dedicado a algo?
Ne güzel. Harika.
Qué bonito ; buena idea.
Chadwick, seni görmek ne güzel.
Chadwick, qué bueno verle.
Ne güzel.
Estupendo.
Ne kadar güzel bir kolyeymiş.
Qué pieza tan bien hecha.
Ne tür adamlar için çalıştığını bilmene rağmen o güzel kafanı kuma sokmaya devam et sen...
Sigue hundiendo tu linda cabecita en la tierra sabiendo con qué clase de hombres estás trabajando...
Misafirlerimizin ne kadar mükemmel oldukları ve bize güzel şeyler yapacakları yalanıyla kandırıldık.
Nos mienten sobre la grandeza de nuestros anfitriones sobre todas las cosas buenas que harán por nosotros.
Ne kadar güzel.
Esto es precioso.
Ne kadar güzel eller.
Tales hermosas manos.
- Ne güzel.
- Sí.
Ne güzel.
No bromeo, Fran.
Ne diyeyim ki, güzel bir yaz geçir, tamam mı?
¿ Sabes? Que tengas un excelente verano.
- Bakın ne kadar güzel.
- Miren lo hermosa que es.
Anne? Hala bunun ne kadar güzel olduğuna inanamıyorum.
¿ Mamá? Aún no me creo lo preciosa que es.
Seni görmek ne kadar güzel bilemezsin.
No tienes ni idea de lo que me alegro de verte.
Başkan Pike, sizi görmek ne güzel.
Canciller Pike, me alegro de verle.
Senin adın ne, güzel Nazi prensesi?
¿ Cómo te llamas, hermosa princesa nazi?
- Ne güzel.
- Genial.
Ne kadar da güzel bir şiir.
Un poema hermoso.
Ama senin güzel yanın ne biliyor musun?
Que tú lo quieres, no importa lo que suceda
Ne de güzel!
Qué belleza.
Güzel. O burada ne arıyor?
Bien. ¿ Qué hace aquí?
Güzel isim. Cinsi ne?
Me encanta el nombre. ¿ Qué raza es?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]