Ne sandın translate Spanish
1,421 parallel translation
Ne sandın?
¿ Qué crees?
Ne sandınız?
¿ Qué pensaste?
Onlar yuva öğretmenleri, sen ne sandın?
Ellos son sus tíos de la guardería. ¿ Qué pensabas que eran?
Sürtük! Sen beni ne sandın?
¡ ¿ Quién te crees que soy?
Ne sandın?
Diablos, sí.
Sen ne sandın?
¿ Y tu qué crees?
Sen beni ne sandın, salak mı?
¿ Crees que soy idiota?
Duşumu kullanan her....... güzel kızla yatacak değilim ya. - Tanrım, Alan. Sen beni ne sandın?
Jesús, Alan, Yo no duermo con cualquier bomboncito que usa mi regadera.
Tabii ki, sen beni ne sandın?
Bueno, si. ¿ Que clase de tipo crees que soy?
- Dostum ne sandın?
- Amigo, ¿ qué mierda crees?
Bunu ne sandın sen?
¿ Qué piensas que es esto?
Ne sandın sen beni, bir çeşit...
Qué crees que soy, un...
- Ne sandın.
- Puedes apostar.
Seninle tabii ki aptal, ne sandın?
Contigo, tonto. ¿ Qué crees?
- Ne sandın? 82'de ölmüş bir kızın ailesini arıyorum. Judith Herault.
Busco a los padres de una niña que murió en 1982.Judith Hérault.
Bizi ne sandınız?
¿ Quién cree que somos?
- Ne sandın?
- ¿ Qué crees tú?
- Elbette ne sandınız?
- Claro. ¿ Qué cree?
Ne sandın?
Y quiero tenerlo contigo.
O zaman kadar her ne zaman birşeyler bulup da sonucun herkesi heyecanlandıracağını sandığımda hep yanılmıştım.
Cada vez que habíamos hecho algo, creía que todos estarían entusiasmados, y no fue así.
Beynine giden bağlantı silika olunca ya da düşündüğünü sandığın şeye ne diyorsan şu anda çürümekte.
Pero tienes conductos de silicio en el cerebro o como sea que llames a esa cosa con la cual pretendes pensar. Se descompone mientras hablamos.
Ne olacağını sandım ki?
¿ En qué estaba pensando?
Ne düşündüğünü biliyorum ama sandığın gibi değil.
- Sé que esto se ve mal... - ¿ Mal? - No es lo que crees.
Hey Condike! Bu sandığın üstündeki kilide ne oldu, bir fikrin var mı?
Hey, ¿ Tienes idea de lo que le pasó al candado de la arqueta?
Sana ne düşündüğünü, ne yaptığımı sandığını ve niye yaptığımı sandığını anlattı.
Ella le dijo lo que cree que hice y por qué.
Babacan Yuva ne anlama geliyor sandınız?
¿ Qué pensabas que significaba "La Guardería de Papá"?
- Ne, sen beni pusula mı sandın?
- ¿ Qué tengo cara de brújula? No tengo idea.
Öyleyse yazar olduğunu ne zaman sandın?
Entonces, ¿ cuándo creiste que eras un escritor?
O zaman kadar her ne zaman birşeyler bulup da sonucun herkesi heyecanlandıracağını sandığımda hep yanılmıştım.
Cada vez que habíamos hecho algo, creía que todo el mundo estaría entusiasmado, y no fue así.
Siz beni ne sandınız?
¿ Quién se ha creído que soy?
Bana onların yeteceğini sandıysan, avcının ne olduğunu hiç anlamamışsın demektir.
Si cree que eso basta para matarme, no sabe lo que es una cazavampiros,
Ne? Benden saklayabileceğini mi sandın?
¿ Crees que me lo puedes ocultar?
Ne? Benden saklayabileceğini mi sandın?
¿ Crees que podías ocultármelo?
Bunu yapmak istediğine emin misin, Spike? Seninle ve ekibinle sonsuza dek takılabileceğimi mi sandın? Ne?
- ¿ Seguro que quieres hacerlo, Spike?
Sen ne olduğunu sandın, ahmak herif?
¿ Qué crees, idiota?
Ne gördüğünü mü, yoksa ne gördüğünü sandığını mı?
¿ Lo que viste o lo que creíste ver?
Ne yani, beni dizi film yıldızı falan mı sandın?
¿ Qué crees que soy, estrella de telenovela?
Ne yani, iki dakikada öğreneceğini mi sandın?
Oye, ¿ crees que aprendiste a hacerlo en estos dos minutos?
Ne yani her şeyin öylece geçip gideceğini mi sandın?
¿ Que...? ¿ Crees que vas a irte así?
Sen ne imâ ettiğimi sandın? Yapmak ister misin?
¿ Quieres hacerlo tú?
Ne olduğumu sandınız? Bir uyuşturucu kaçakçısı mı?
¿ Qué cree que soy, una traficante de importancia?
- Ne olacağını sandın?
- ¿ Qué pensaste que pasaría?
Bayan Small, ne sandığınızı bilmiyorum ama ailenizi bozmaya çalışmıyorum.
Señora Small, no sé qué piensa pero no intento interferir con su familia.
Sen ne sandın ki?
¡ Oh! ¿ Qué crees que fue?
Neden? Ne yapacağımı sandın?
¿ Qué creías que iba a hacer?
- İsa'yı arıyorum. Ne yapıyorum sandın?
- ¿ Qué te parece?
Ne, evleneceğimizi mi sandın yoksa?
¿ Creíste que íbamos a casarnos? ¡ Ay!
Ne yani, bunu oyunun başlangıç vuruşu mu sandın?
¿ Qué es lo que crees? ¿ Crees que esto es un juego de parque o de niños?
Sensiz ne yapacağımı sandın Jonathan?
¿ Qué crees que haría sin ti, Jonathan?
Ne sandın?
¿ Que crees?
Her ne kadar hayatım boyunca içebileceğimi sandığımdan daha fazlasını gerektirse bile.
Aunque implica beber más de lo que me había imaginado.