English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ N ] / Ne satıyorsun

Ne satıyorsun translate Spanish

166 parallel translation
Dükkanında ne satıyorsun?
¿ Qué rende en su regozo?
Dükkanında ne satıyorsun?
¿ Qué vende en su negocio?
# Ne satıyorsun böyle #
Que tienes para vender
Ne satıyorsun?
¿ Qué tratas de vendernos?
Pekala dostum, ne satıyorsun ve adı ne?
Bueno, amigo, ¿ qué vendes, y cómo se llama?
Ne satıyorsun, fırça mı, dergi mi?
¿ Cuál es tu chanchullo, cepillos o revistas?
- Ne satıyorsun?
- ¿ Comerciante en qué?
Duruma göre değişir. Sen ne satıyorsun?
Depende, ¿ qué da a cambio?
Bugün ne satıyorsun, Lew, oyuncak mı?
¿ Qué vendes hoy, Lew?
Ne satıyorsun, babalık?
¿ Qué vende abuelo?
" Bugün ne satıyorsun?
" ¿ Qué vende hoy?
- Ne satıyorsun, Meathead, zehir mi?
- ¿ Qué vendes, Meathead, veneno?
Sen ne satıyorsun, Bay Sacco?
¿ Y ud. que vende sr. Sacco?
Ne satıyorsun?
¿ qué trae?
Başka ne satıyorsun?
- ¿ Qué más quieres venderme? - Olvídalo.
Ne satıyorsun, Katie?
Katie, ¿ qué vendes?
- Ne satıyorsun?
Hace ya año y medio.
- Ne satıyorsun?
- ¿ Qué vendes?
- Başka ne satıyorsun?
- ¿ Qué más vendes?
Bu arada sen ne satıyorsun?
De todas maneras, ¿ que es lo que vendes?
Hey, ne satıyorsun yani sen?
Dime algo. ¿ Qué me vendes?
- Evet. Ne satıyorsun?
¿ Y qué vendes?
Ne satıyorsun?
. ¿ Qué vendes? .
Şu an ne satıyorsun?
¿ Y ahora qué vendes?
- Ne satıyorsun dostum?
¿ Le ha gustado mi cháchara de vendedor?
- Ne satıyorsun? Çorba mı, eşek sidiği mi? - Kafamı kaldırdığımda karşımda duruyordu.
¿ Estás vendiendo sopa o agua caliente?
Biliyordum. Sen bizi ne sanıyorsun? Ne satıyorsun?
Lo sabia. ¿ Por qué nos toma?
Sen de. Ne satıyorsun?
- Tú también. ¿ Qué vendes?
Ne satıyorsun?
¿ Qué?
Bavulda ne var? Bir şeyler mi satıyorsun?
Vendes cordones con esa maleta?
Yani, bilirsin, marmelatlı bir satışa göre. Bundan ne kazanıyorsun?
Teniendo en cuenta que era mermelada.
Ve gerçekten ne satıyorsun?
¿ Y qué vendes?
Sen ne biçim mücevher satıyorsun?
¿ Qué clase de joyas vendes?
- Evet, ne satıyorsun Brisbane?
- ¿ Qué se le ha perdido, Brisbane?
Onları ne için satıyorsun?
- Enseguida. ¿ Por cuánto los vende usted?
Ne o, caka mı satıyorsun?
Presumida...
Satışlarından ne kadar kazanıyorsun?
¿ Cuanto ganas por tus ventas?
Ne satıyorsun?
¿ Qué es eso que vendes?
Sen Amerikalı'sın. Ne satıyorsun?
Tú eres americano.
Ne zaman pis bir kulüpten içeri girsen kendini ucuza satıyorsun.
En cada uno de esos locales te vendes barato.
Şirketleri ne yapıyorsun? - Onları satıyorum.
¿ Qué haces con esas empresas?
Ne zamandır araba satıyorsun?
Hace cuanto tiempo vendes autos?
Daha elinde ne olduğunu bilmeden patentini alıp paketlemişsin. Şimdi de plastik çantalarda satıyorsun.
Antes de que siquiera supieran lo que tenían, lo patentaron y empaquetaron en una caja de almuerzo, y ahora lo están vendiendo.
Ne ilacı satıyorsun sen?
¿ Qué medicinas vendes?
Ne demeye çalışıyorsun, sat 5'i geçti.
- ¿ Qué quieres decir?
- Ne zamandır satıyorsun?
- ¿ Desde cuándo traficas?
Efrum, karının hiç bir şeyini satmayacaksan ne diye bir boşanma satışı yapıyorsun?
Ephrem, si no vendes las cosas de tu esposa, ¿ para que es la venta de divorcio?
Şimdi ne satıyorsun?
Que estas vendiendo ahora?
- Ne tür şeyler satıyorsun?
¿ Qué vende?
Ne cins satıyorsun?
¿ Qué clase de películas vendes?
Bana kendi köpeğimi geri mi satıyorsun? Ne?
¿ Volviéndome a vender mi propio perro?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]