English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ N ] / Nereye

Nereye translate Spanish

89,446 parallel translation
Nereye koyarım bilmiyorum ama...
No estoy seguro de dónde lo pondría...
Nereye gidiyorsun?
¿ A dónde vas?
Nereye gittiğini veya yaşayıp yaşamadığını bilmiyoruz.
No sabemos dónde ha ido o si sigue viva.
Londra'nın endişesi Sam ve Dean Winchester nereye giderse Amerikan avcıları onları izler.
En lo que concierne a Londres, allá donde vayan Sam y Dean Winchester, el resto de cazadores norteamericanos los seguirán.
Onu nereye götürüyorsun?
¿ Dónde lo llevas?
Bu zor zamanlarda sadakatinizi nereye yönelteceğiniz ile ilgili kafanızı karıştıran durumlar olabilir.
leales súbditos, son tiempos difíciles, soy consciente de que podría haber cierta confusión en cuanto a dónde se supone que debéis asentar vuestra lealtad.
O nereye gidiyor?
? A donde va?
Nereye gidiyorsun?
A donde vas?
Tanrı aşkına nereye gittiğini sanıyorsun?
Por el amor de Dios, ¿ dónde crees que vas?
- Sen nereye gittiğini sanıyorsun?
- ¿ Dónde te crees que vas?
Nereye gittiğimizi biliyor musun?
¿ Sabéis a dónde vamos?
Ne zaman dünyayı tehdit eden bir durum oluşsa nereye oynayacağımı biliyorum.
Bueno, cada vez que nos enfrentamos a una crisis del fin del mundo, sé dónde apostar.
Nereye gitti?
¿ A dónde fue?
Nereye gidiyorsun, dostum?
¿ A dónde vas, amigo?
- Onu nereye götürüyorsun?
¿ Adónde demonios lo llevas?
Nereye gidiyoruz?
¿ Adónde vamos?
Nereye gidiyorsun?
¿ A dónde demonios vas?
- Nereye bıraktın? - Lyme tepesine.
¿ A qué dirección le pidió que le llevara?
- Nereye park ettiniz?
- En coche. ¿ Dónde aparcó?
- Nereye yürüdüğüne baksana.
- Mira por dónde vas.
- Yolculuk mu, nereye?
- ¿ Un viaje a dónde?
- Nereye gidiyorsun?
¿ A dónde vas?
- Nereye olabilir?
¿ A dónde te parece que voy?
- Lafı nereye getirmeye çalıştığını anladım.
Sí, ya veo lo que estás haciendo.
Nereye gideceksin ki?
¿ A dónde iréis?
Jim'in yanından yeni ayrılmıştım. Nereye gittiğimin farkında değildim.
Me alejé de Jim no sabía realmente a dónde iba.
Nereye varmaya çalışıyorsunuz?
¿ A dónde quiere llegar con esto?
- Onu nereye götürüyorsunuz?
- ¿ Dónde se lo llevan?
Video blogumu açıp nereye varacağını göreceğim.
Voy a hacer un videoblog y ver adónde me lleva.
- Peki o zaman arasında nereye yelken açar?
¿ Y adónde navega entre ese tiempo?
Kamyonu nereye yönlendireceksin?
¿ A dónde le dices al camión que vaya?
- Şimdi nereye gideceğiz patron?
- ¿ Adónde vamos ahora, jefe?
Nereye gidiyorsun?
¿ Adónde va?
Nereye gideceğiz ki?
¿ Adónde iríamos?
- Gidelim de, nereye olursa.
- Adonde sea.
Bu tünel nereye çıkıyor olabilir?
¿ Sabes adónde lleva este túnel?
Nereye?
¿ Dónde?
- Sen nereye patron?
- ¿ Adónde va, jefe?
Sürüngenleri nereye götürüyorlar?
¿ Qué hacen con los reptiles del tío Monty?
Biliyoruz. Onları nereye götürüyorlar?
Ya sabemos. ¿ Adónde los llevan?
Nereye gitmek istiyorsun?
¿ Adónde quieres ir?
Tamam, nereye gittiğini biliyoruz.
Bien.
Yani nereye gideceğimizi de biliyoruz.
Sabemos a dónde va, y sabemos a dónde iremos.
Sacker'a onu Yani nereye gideceğimizi de biliyoruz. yapacağımı söyler misin? Kalmaya karar verirse tabii.
Dile a Sacher que será la jefa de Justicia Criminal, si es que quiere quedarse.
Hadi ama. Nereye gittin?
Vamos. ¿ Adónde te fuiste?
Bir erkeğe aşık olduğunda, nereye gidersen takip edeceğime söz veriyorum, tamam mı?
Te prometo que te seguiré a donde quieras ir cuando te enamores de un chico, ¿ de acuerdo?
Nereye doğrultacağını biliyor musun?
¿ Siquiera sabes a dónde apuntar esa cosa?
- Nereye taşındılar?
- ¿ Adónde fueron?
Bette nereye gidiyorsun? En önemli sahneyi çekeceğiz.
Ahora toca tu gran escena.
Büyük hayranınım. Oh, tanrım, nereye koymuştum?
Oh, dios mío, ¿ dónde lo puse?
- Nereye gitti?
- ¿ Adónde?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]