Nereye bakıyorsun translate Spanish
310 parallel translation
Nereye bakıyorsun öyle?
¿ Qué buscas?
Nereye bakıyorsun, Pepe?
- ¿ Qué estás mirando, Pepe?
Sen nereye bakıyorsun öyle?
¿ Qué miras?
- Nereye bakıyorsun?
¿ Y tú qué miras?
Nereye bakıyorsun sen öyle?
¿ A quién estás mirando?
Nereye bakıyorsun öyle?
¿ Por qué miras para allí?
Nereye bakıyorsun?
¿ Qué es lo que estás mirando?
Nereye bakıyorsun?
¿ Dónde miras?
Nereye bakıyorsun öyle?
¿ Qué estás mirando?
- Nereye bakıyorsun?
- ¿ Qué estás mirando?
Nancy, nereye bakıyorsun öyle?
Nancy, ¿ qué miras?
- Nereye bakıyorsun?
- ¿ Qué ocurre, Melville?
Nereye bakıyorsun öyle?
¿ A qué mira usted fijamente?
Babam bile beni daha ihtiraslı öperdi. Nereye bakıyorsun...?
Asta mi padre me ha dado besos más apasionados. ¿ Qué miras?
Bugün şehir dışına çıktım... Nereye bakıyorsun?
Oy conduje fuera de la ciudad... ¿ Qué estás mirando?
Nereye bakıyorsun Sosyete?
¿ Qué estás mirando, Sociedad?
Sen nereye bakıyorsun?
¿ Qué haces ahí?
Nereye bakıyorsun?
¿ Qué mira?
Sen nereye bakıyorsun öyle, Horace Tabor?
¿ Qué diablos estás mirando, Horace Tabor?
İlk 100 saatten sonra insan alışmaya başlıyor. Nereye bakıyorsun?
Seguro que después de cien horas te acostumbras. ¿ Qué miras?
- Nereye bakıyorsun?
- ¿ Qué ves? - A ti.
Nereye bakıyorsun açıkgöz!
¿ Qué miras, cara de zorro?
Nereye bakıyorsun?
¿ A dónde estás mirando?
Nereye bakıyorsun?
¿ Adónde estás mirando?
Nereye bakıyorsun sen pis sapık?
¿ Qué estás mirando? Pervertido.
Nereye bakıyorsun sen?
¿ Qué es lo que miras?
Nereye bakıyorsun aptal!
¡ Qué estas mirando estúpido!
Sen nereye bakıyorsun?
¿ Qué estas mirando?
- Nereye bakıyorsun?
- ¿ Qué pasa?
Nereye bakıyorsun?
¿ Qué miras?
Nereye bakıyorsun kuş beyinli?
¿ Qué estas mirando, estúpido?
Sen nereye bakıyorsun?
¿ Qué miras?
Nereye bakıyorsun, Ray?
¿ Qué estás mirando?
- Öyle nereye bakıyorsun?
- ¿ Qué estás pensando?
- Şimdi nereye bakıyorsun.
- Dulce hijo, ¿ qué estás viendo?
Nereye bakıyorsun sen öyle?
¿ Qué carajo están mirando?
- Sen nereye bakıyorsun öyle?
- ¿ Qué miras?
Nereye bakıyorsun, Peter?
Peter?
Nereye bakıyorsun bayım?
¿ Qué mira, señor?
Nereye bakıyorsun?
Qué miras?
Zoran nereye bakıyorsun?
Cito al Camarada Tito...
Nereye bakıyorsun Fred?
¿ Qué miras tanto, Fred?
Bak, nereye varmaya çalışıyorsun?
Estaba buscándole para darle las gracias y desearle buen año.
Nereye bakıyorsun öyle?
Lo que se busca con tanta atención?
Nereye bakıyorsun?
¿ Qué estás mirando?
nereye bakıyorsun?
- ¿ Qué estás haciendo?
Nereye bakıyorsun öyle?
¿ Que estás mirando?
Hey, nereye bakıyorsun?
Dime un poco, ¿ qué ves?
Nereye... neye bakıyorsun sen? What are you... what are you looking at?
¿ Qué están- - ¿ Qué están mirando?
Nereye bakıyorsun, Bart?
¿ Qué miras, Bart?
Bak... sözü nereye getirmeye çalışıyorsun?
Mira, de que estàs hablando?
nereye gidiyorsun 4208
nereye gideceksiniz 46
nereye 2137
nereye gittin 130
nereye gideceksin 183
nereye kayboldun 59
nereye gidiyorum 64
nereye gidelim 62
nereye gitmek istiyorsun 67
nereye gittiniz 39
nereye gideceksiniz 46
nereye 2137
nereye gittin 130
nereye gideceksin 183
nereye kayboldun 59
nereye gidiyorum 64
nereye gidelim 62
nereye gitmek istiyorsun 67
nereye gittiniz 39