English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ O ] / O benim değil

O benim değil translate Spanish

4,505 parallel translation
Ah... O benim değil...
Ah... ese no es mío.
- O benim değil.
- No es mía.
O benim değil.
No es mío.
Sizilere Orson İlköğretim'de geçen resimler gösterebilirdim ama o zaman benim anılarım olurdu, sizlerin değil.
Les podría mostrar fotografías de sus días aquí en la Primaria Orson, pero esos serían mis recuerdos, no los suyos.
O benim annem değil.
No es mi mamá.
- O benim erkek arkadaşım değil.
- No es mi novio. - ¿ No?
Okiru'nun yeni yüzünü buldun ya da benim adım Ben Wheeler değil.
Acabas de encontrar a la nueva imagen de Okiru o no me llamo Ben Wheeler.
Sonra düşünüp vazgeçiyorum çünkü o benim çocuğum değil.
Y luego desisto... porque no es mi hijo.
Senin oğlun benim, o değil.
Soy tu hijo, no él.
Onun veya benim fikrim meselesi değil bu.
No se trata de la suya o la mía.
O benim annem değil.
Tu mamá no sabe cuidar de nadie.
O benim kızım değil. Bir şey mi yaptı?
Ella no es mi hija. ¿ Hizo algo?
- O benim gibi değil.
- Él no es como yo.
Jen'in parası değil o. Benim param.
No es el dinero de Jen, es mi dinero.
Tamam, öncelikle o benim erkek arkadaşım değil.
Muy bien, primero, no es mi novio.
- O çocuklar benim dersimi görmek için ödedi, 24 yaşındaki bir yüksek lisans öğrencisini dinlemek için değil.
Esos chicos pagan por clases, no para oír a un estudiante graduado de 24 años.
O benim telefonum değil.
Ese no es mi teléfono.
- Aslında o benim patronum değil...
- De hecho no es mi jefe...
- O zaman senin gitmen lazım, benim değil.
Entonces tú tienes que ir, yo no.
- O kesinlikle benim hatam değil!
- Bueno, ¡ ciertamente no es mía!
O benim kadar sakin biri değil.
Él no es tan tranquilo como yo.
- Adamının adını ver işte. - O benim adamım değil!
- Sólo danos el nombre de tu tipo.
Peki, test edin çünkü, O benim testerem değil.
Bueno, desperdicio de pruebas, porque no es mi sierra.
O adamı öldürmek senin işin değil.. .. benim yapacağım bir şeydi.
No era trabajo tuyo matar a ese hombre... era el mío.
- Ama o aileden. - Benim ailemden değil!
- Pero es de la familia.
O benim bebeğim değil.
Él... Él no es mío.
Biliyorum o benim oğlum değil.
Oye, sé que no es mío.
- O site benim değil.
Yo no hice la página.
O siteyi benim yaptığımı düşünüyorsun değil mi?
¿ Piensas que yo hice la página no? y ese mensaje en mi cuenta.
- O benim karım değil.
- Ella no es mi esposa.
Sınıfın en sert çocuğu o değil, benim!
¡ Él no es el niño más duro, soy yo!
En zeki çocuğu o değil, benim!
Él no es el niño más listo. Soy yo.
- Benim o olmadığımı biliyorsun değil mi?
- ¿ Sabes que no soy ella, verdad?
Ve bu konuda için rahat etse de etmese de hiç umurumda değil, çünkü bu senin davan dedin ama aslında bunu benim davam haline getirdin.
Y no me importa una mierda si te sientes cómodo con ello o no, porque dijiste que era tu caso, pero lo hiciste el mío.
O kadar hızlı değil. Benim bu gibi zamanlarda kullanmak için mükemmel bir planım var :
Tengo un ataque secreto perfecto para cada ocasión :
Eğer, ileri iki hareket Benim için çalışacak, birlikte ya da değil gibi.
De aquí en adelante, los dos... trabajarán para mí... juntos, les guste o no.
Anne babamın hep görmeyi umut ettiği o dünyayı... Unuttuğunu düşünmüştüm ama yalnızca konuşmaktan vazgeçmiştin çünkü benim Keşif Birliğine katılmamı istemiyordun değil mi?
Ese mundo que mis padres querían ver... porque ya no hablabas de ese tema.
Ayrıca o benim kız arkadaşım değil.
Y ella no es mi novia.
O adamı öldürmek senin işin değil, benim yapacağım bir şeydi.
No era tu trabajo matar a ese hombre, era el mío.
Öncelikle Marcel benim baş düşmanım falan değil. O benim arkadaşım.
Bueno, en primer lugar Marcel no es mi mortal enemigo.
O benim tipim değil.
No es mi tipo.
O benim babam değil.
Quiero decir, me vendría bien.
Benim için değil sana o hayatı şartsız, koşulsuz veren birine.
- Yo creo que sigue habiendo amor en tu corazón. No por mí, pero por alguien... alguien que entregó su vida por ti incondicionalmente, al que se le ha pagado con sangre.
O benim pantolonum değil.
No son mis pantalones.
- O benim uzmanlık alanım değil.
- Esa no es mi especialidad.
O benim "bulduğum başka biri" değil.
No es mi? otra mitad? .
Oh, o benim erkek arkadaşım değil.
No es mi novio.
O benim erkek arkadaşım değil.
No es mi novio.
- Haklısın, o benim gibi değil.
Tienes razón, no es como yo.
Hem o bir taşeron, benim işçim bile değil.
Es un contratado, ni siquiera es un empleado.
O benim kocam, senin değil Cyrus. Onu ne zaman ve ne şekilde istersem zorlarım.
Él es mi marido, Cyrus, no la tuya, y voy a empujarlo como y cuando quiera.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]