Telefonda translate Spanish
8,262 parallel translation
Biz kardeşiz, benim numaramın onun telefonda olmasına gerek yok.
Somos hermanos, mi número no tiene por qué estar en su guía telefónica.
Saaresto telefonda! Waffen-SS 20.Estonya bölüğü 47 Alay, 3.
División XX de las Waffen SS Estonia.
Telefonda konuşuyordu.
Estaba hablando por teléfono.
- Şey David'e telefonda söylediğim gibi L'eggs külotlu çorapları düşük maliyetli külotlu çorap piyasasında durdurulamaz bir rakip.
Bien, como le dije a David por teléfono, las medias L'eggs son un enemigo imparable en el mercado de las medias económicas.
Telefonda arzu ederse çiçek yerine Denver Ulusal Yahudi Hastanesi'ne bağış gönderebilir dediler.
Si lo hubiera dicho podríamos haber otra cosa en vez de flores, podemos enviar una donación al Hospital de la Nación Judía de Denver.
# Aklım telefonda #
* Con la cabeza en el teléfono *
2 saatte 20 tane karar vermiştir herhalde. Evden taşındı ve başka bir daire buldu telefonda boşanma avukatıyla konuştu.
Debe haber tomado como 20 decisiones en dos horas... se mudó, encontró un apartamento, habló con un abogado de divorcios...
"Sessiz olun, babanız telefonda önemli biriyle konuşuyor."
"Silencio, Papá está al teléfono con alguien importante."
Telefonda nasıl esir alır bilirsin.
Saben cómo se pone.
Seninle telefonda konuştuktan sonra oldu.
Fue justo después de que hablara contigo por teléfono.
Telefonda bir numara var.
Hay un número en ese teléfono.
- Telefonda da konuşuyorsunuz.
- Bueno, y sus llamadas telefónicas.
İki yıldır aramamış biri olarak telefonda konuşma adabın pek yok.
Sabes, para un tipo que no ha llamado en dos años, me parece que tienes pésimos modales por teléfono.
Savunma Bakanı telefonda. Acil olduğunu söyledi.
El Secretario de Defensa está al teléfono, dice que es urgente.
John telefonda Annie ile konuşuyor.
John está al teléfono con Annie.
Gus ile telefonda konuşuyordum.
No vas a creer lo que ocurrió la noche pasada. Estaba al teléfono con Gus.
- Hayır, telefonda konuştuk.
No, hablé con él por teléfono.
- Telefonda seni arayan birisi var.
Alguien te llama por teléfono.
- Efendim, telefonda karım Misha'nın kaza geçirdiğini söylediler.
Señor, recibí un llamado..
Neden bütün bunları bana telefonda anlatmadın?
¿ Por qué no me dijiste todo esto por teléfono?
Onunla uyanıyorsun. Yatağa onunla giriyorsun. Her gece onunla telefonda konuşuyorsun.
Te despiertas con él, te acuestas con él... lo llamas todas las noches.
- Sanırım Dom telefonda.
Dom está al teléfono.
Eshwar, hem bu sorunu çözüp hem de seninle aynı zamanda telefonda konuşamıyorum.
No puedo resolver esto hablando contigo.
Telefonda öldüğünü söylüyordun?
Dijiste que se estaba muriendo.
- Koşu bandında yanımdaki aptal kadın bütün bir zaman boyunca telefonda car car konuştu durdu.
Una idiota mujer en la cinta de al lado estuvo cotorreando por teléfono todo el tiempo.
Aptal Hollanda'yla telefonda sıkışıp kaldım.
Estaba al teléfono la estúpida Holanda.
Bi düşün, tüm vaktin.. ... telefonda konuşarak.. ... e-mailleşerek..
Saben, gasté cada maldito... minuto libre, revisando su maldito teléfono, revisando su correo electrónico de mierda, revisando su maldita lavandería.
- Telefonda yüzünü göremiyorum ki.
Por teléfono no veo tu rostro.
Telefonda steve olsun.
Obtener Steven en el teléfono.
- I, sizin için telefonda efendim steven var.
Tengo Steven por teléfono para usted, señor. ¿ Sí, Steven?
Telefonda konuşmuştuk.
Hablamos por teléfono.
Telefonda konuştuk ama yapacak işleri var.
Hablamos por teléfono pero él tiene cosas que hacer.
Telefonda bir eşya belirlemenizi istemiştim.
En el teléfono le pregunté si podía localizar un objeto?
Escobar telefonda olduğunuzu öğrenirse sizi pazarlık yapmaya zorlayabilir.
Si Escobar sabe que usted está en la línea es capaz de obligarlo a negociar con él.
Efendim, eşiniz telefonda.
Señor, ya le comuniqué.
Gerilim son bulduğunda, rahatlamış görünür. Kadın telefonda adama "Evet" demiştir.
Y es liberada, al final, cuando el suspenso está terminado cuando la mujer le dijo "sí" a él.
Seni aramak istedi. Ama telefonda konuşmaya cesaret edemedi. - Anlıyorum.
Quería llamarte pero... no se veía capaz de hablarlo por teléfono.
Her zaman telefonda konuşuyorsun anne.
Siempre estás hablando por teléfono, mami.
Seni telefonda duydum.
- Vamos. Te escuché en el teléfono.
Her gün telefonda konuşuruz.
De todos modos vamos a hablar por teléfono todos los días.
Telefonda Eloise ile konuştum.
Acabo de hablar por teléfono con Eloise.
Çünkü birbirimize yalnızca telefonda falan böyle diyoruz.
Porque solo nos decimos eso por teléfono o por mensaje.
Ona, telefonda veya arkadaşlarıylayken "canım" diyor.
Ella lo llama habitualmente'cariño'... si llaman por teléfono, o cuando están con amigos.
- Selam. Mesaj atacaktım ama telefonda çorba gönderen yerin uygulaması yoktu.
Podrías haberme enviado un texto, pero no tenía la aplicación que entrega sopa.
- Ben telefonda kalırım.
- Me quedaré aquí.
Bilgisayarımı hackledin ya da telefonda işlettin mi?
¿ Has estado pirateando mis cosas o haciéndome bromas?
Miami'deki hatunla telefonda seks döndüğü için olabilir mesela.
Sí, bueno, podría haber sido algo de sexo telefónico con Miami.
Telefonda bir numara var.
Yo... Hay un número en ese teléfono.
- Telefonda kim var?
¡ ¿ Quién está en el teléfono?
Penny telefonda onunla konuşuyor.
¿ Por qué he escuchado el nombre de Amy?
Clay telefonda söyledi.
Jeremy.
telefondayım 38
telefonda olmaz 22
telefondaki kimdi 26
telefonda konuşmuştuk 27
telefon 495
telefonu kapat 45
telefonu aç 47
telefon numarası 27
telefon et 35
telefonu al 19
telefonda olmaz 22
telefondaki kimdi 26
telefonda konuşmuştuk 27
telefon 495
telefonu kapat 45
telefonu aç 47
telefon numarası 27
telefon et 35
telefonu al 19