Telefon etmem lazım translate Spanish
95 parallel translation
Birkaç telefon etmem lazım. Tanıdığım bazı insanların ortadan kaybolduğum için telaşlanıp polise koşturmasını istemem.
Tendré que hacer unas llamadas, o mis amigos irán a la policía... y se pondrán nerviosos por mi desaparación.
Biri şehirlerarası biri de şehir içi iki farklı yere telefon etmem lazım.
Tengo visitas importantes que hacer, una aquí, y otra en el campo.
Telefon etmem lazım.
Quiero llamar por teléfono.
Ama hayır, yapmayın, bu çok ciddi bir durum. Mutlaka telefon etmem lazım!
- Es muy importante, tengo que hacer una llamada.
Birine telefon etmem lazım.
Tengo que llamar a alguien.
- Telefon etmem lazım.
- Tengo que hacer una llamada.
Bir telefon etmem lazım.
Tengo que hacer una llamada.
Bak Vic, yine de bu çocuğun annesine telefon etmem lazım.
Tendré que llamar a la madre de ese chico.
İşle ilgili telefon etmem lazım da.
Llamada rápida de negocios aquí.
Telefon etmem lazım.
Tengo que hacer una llamada.
Birkaç telefon etmem lazım.
Debo hacer unas llamadas.
Pekala, Şefe telefon etmem lazım.
Llamaré al jefe.
- Telefon etmem lazım.
- Voy a llamar.
Evet, telefonu kullanmam lazım. Telefon etmem lazım.
Quiero hablar por teléfono.
Telefon etmem lazım.
Tengo que llamar.
- Telefon etmem lazım.
- Tengo que llamar por teléfono.
Telefon etmem lazım.
¿ Cambio para el teléfono?
Telefon etmem lazım.
- Necesito usar su teléfono.
Sadece bir telefon etmem lazım sonra yola koyuluruz.
Sólo, uh, déjame hacer una llamada, y nos ponemos en camino.
- Telefon etmem lazım.
- Tengo que llamar.
- Lütfen, beni içeri alın. - Telefon etmem lazım.
- Por favor, déjeme entrar.
Benim bir telefon etmem lazım.
Tengo que ir a hacer una llamada.
Bir telefon etmem lazım mahsuru yoksa.
Necesito hacer una llamada si es que puedo.
Bir telefon etmem lazım. Beni idare eder misin?
Debo hacer una llamada, ¿ me cubres?
Ve her geçen gün genç kızlardan Yararlanma fırsatı azalıyor... Telefon etmem lazım.
Y tomar ventaja de las mujeres jóvenes se achica día tras día.
- İzin verirsen bir telefon etmem lazım.
- Disculpa, tengo que hacer una llamada.
Bana izin verirseniz, birkaç yere işle ilgili telefon etmem lazım.
Si me disculpan, tengo que atender unas llamadas.
Benim telefon etmem lazım.
Tengo que hacer una llamada...
Evde görüşürüz. Benim bir telefon etmem lazım. Tamam.
Te veré en casa, debo hacer un llamado.
Şimdi aklıma geldi. Bir telefon etmem lazım.
Acabo de recordar... debo hacer un llamado.
Birkaç telefon etmem lazım. Bu arada sen mutfaktaki işleri bitirirsen bu harika olur.
Tengo que hacer algunas llamadas, así que si pudieras terminar con la cocina, eso sería fabuloso.
Telefon etmem lazım.
Necesito hacer una llamada.
Telefon etmem lazım.
Necesito un teléfono.
Telefon etmem lazım.
Debo hacer una llamada
Hemen bir telefon etmem lazım. Bir daha üzerinden geçer miyiz?
Quizá nos podamos comunicar otra vez.
Bakın, oturup sizinle sohbet etmek... savaş öyküleri anlatmak isterdim. Ama birkaç yere telefon etmem lazım. Yeni birkaç dava almak üzereyim.
Bien, escuche, quisiera sentarme y charlar con ustedes... contar algunas historias de guerra... pero tengo algunas llamadas que hacer, algunos casos por ahí por salir.
- Telefon etmem lazım.
Tendría que hacer una llamada.
Kan basıncı ölçer düzgün çalışmıyordur umarım. Çalışıyorsa benim bir telefon etmem lazım.
Si, espero que el estetoscopio haya estado malo sino debo ir al médico.
Bir de telefon etmem lazım.
Y necesito hacer una llamada.
Hey, bir telefon etmem lazım
Debo hacer una llamada.
Kusura bakma, telefon etmem lazım.
Lo siento, tengo que llamarlo.
- Bir telefon etmem lazım.
- Tengo que hacer una llamada.
Benim bir telefon etmem lazım.
Tengo que hacer un llamado.
Bir kaç telefon etmem lazım, bir şeyler ayarlarım.
Necesito hacer algunas llamadas y arreglar algunas cosas.
Ve şu anda da acayip meşgulüm. Telefon etmem lazım.
Y tengo que llegar a hacer una llamada.
- Bir telefon etmem lazım, o yüzden...
- Bueno, tengo que hacer una llamada... - No hay señal aquí.
Benim acil telefon etmem lazım.
Tengo que hacer una llamada urgente.
Telefon etmem lazım.
Necesito el telefono.
Jefferson bunu sipariş etmem lazım. Telefon açalım.
- Jefferson, debo pedir esto.
Telefon etmem lazım!
sólo necesito hacer una Ilamada.
Bu lanet yerden çıkıp ona telefon etmem lazım.
Tengo que... Tengo que llamarla.
lazım 25
telefon 495
telefonu kapat 45
telefonu aç 47
telefon numarası 27
telefon et 35
telefonda 73
telefonu al 19
telefon sana 113
telefon ettim 16
telefon 495
telefonu kapat 45
telefonu aç 47
telefon numarası 27
telefon et 35
telefonda 73
telefonu al 19
telefon sana 113
telefon ettim 16
telefona bak 34
telefon var 19
telefon yok 49
telefona cevap ver 23
telefonunu kullanabilir miyim 34
telefon çalar 36
telefonum yok 16
telefonun var 33
telefon mu 34
telefonu bana ver 24
telefon var 19
telefon yok 49
telefona cevap ver 23
telefonunu kullanabilir miyim 34
telefon çalar 36
telefonum yok 16
telefonun var 33
telefon mu 34
telefonu bana ver 24