English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Y ] / Ya öyle mi

Ya öyle mi translate Spanish

2,467 parallel translation
Ya öyle mi?
Oh, ¿ no es así?
- Öyle mi? Buraya yeni taşındım.
- De verdad - ¿ Ya está?
- Öyle mi? Peki, ya Helen?
¿ Qué me dices de Helen?
Muhtemelen enfeksiyon ya da ciğerlerinde sıvı birikmesindendir. Öyle mi?
Probablemente debido a la infección o al líquido que se acumula en sus pulmones. ¿ Es eso cierto?
Öyle değil mi, anne?
Ya tengo bastantes problemas.
Yani Bay Sylvan'ın evine siz ya da başka biri girmedi bilgisayarındaki videoyu izlemedi, öyle mi?
¿ Nunca entró al apartamento de Sylvan y miró ese video en su computadora u ordenó a otro que lo hiciera?
Öyle mi?
¿ Ya ha llegado?
Arardı ama, öyle değil mi?
Ya habría llamado, ¿ no?
Ya öyle mi?
Si?
Yani diyorsun ki, Kirk o ışınlayıcıya her girdiğinde kendini öldürüyordu, öyle mi?
¿ Me estás diciendo que cada vez que Kirk iba al transportador, se suicidaba?
Yani bunu Grey'le konuştun bile öyle mi?
¿ Así que ya le dijiste a Grey?
- Hadi ya. Uykusuz gece, öyle mi?
¿ Otra vez no dormiste?
Ya da öyle mi?
¿ O no lo sabe?
Öyle ya, değil mi?
Lo sé, ¿ cierto?
Bütün olayı çözdün yani, öyle mi?
¿ Ya te has puesto en el papel?
Gerçekten mi? Bu artık bir sır değil, öyle değil mi Bay Walpert?
Pues ya no es un secreto, ¿ verdad, Sr. Walpert?
Hadi ya... Öyle mi...
Ah, oh...
Öyle mi?
Ya veo.
Öyle mi? Evet.
Ya.
Öyle mi?
Ya.
Onunla ne yapacagiz O hala koruyucu ya da Oyle mi
¿ Qué haremos con él? Él aún sigue siendo nuestro Guardián ¿ o no?
Satılırsa bölünebilir ama o zaman Beaton Malikanesi kalmaz, değil mi Müdür Bey? - Öyle.
Bueno, podría si se vendiera, pero ya no sería Beaton Manor, ¿ verdad inspector?
Ya, öyle mi?
Oh, ¿ sí?
Baskıya dayanamıyorsun öyle mi?
porque eres un...
Hastanede olduğunu duyduğum zaman. Ben sadece... kalbim durdu ya da öyle hissettim.
Cuando me enteré de que estabas en el hospital sentí que mi corazón se detenía.
Evet, inan ya da inanma, bu savaş ya da kaç - hormonunun ismi bu. - Öyle mi?
Lo creas o no, es el nombre aprobado para la hormona que causa una reacción de luchar o volar.
Çok sağol ya.. öyle olsun istemedim
De seguro le dices eso a todas las mascotas. No fue mi intención. No.
Yani, bu insanların radyasyon zehirlenmesi yüzünden öldüklerini bilmemizin bir yolu yok, öyle mi?
Así que no tenemos idea si ya estamos muertos por envenenamiento radioactivo, ¿ cierto?
Ya da birileri öyle görünmesini istiyor, değil mi?
Eso depende cómo uno quiera verlo ¿ no?
Artık bir prensip değil, sadece bir kalem öyle mi?
¿ Ya no es una cuestión de principios? ¿ Ahora es un boli?
Ya, öyle mi?
¿ En serio?
Bilirsin ya işte, okyanus adamıyız biz. - Öyle mi?
Sabes, soy una criatura del océano.
Demek cidden ona borç vereceksin, öyle mi?
Oh, así que ya le estás dando el préstamo, ¿ eh?
- Korkarım ki Leydi'm, öyle bir durumda, Ekselansları beni ikna edebilmek için, şu sıralar kullanılan başka yollara başvuracaktır.
- Temo, mi Lady que Su Excelencia luego recurra a otros medios de persuasión, ya que esa es la forma ahora.
En azından şimdilik öyle davranırım, değil mi?
Ya sabes, fingir hasta que lo haces, ¿ verdad?
- Öyle mi?
¿ Ya siente el cariño?
Ya? Şimdi öyle mi olduk?
Oh, así que ahora es así, ¿ eh?
Bence yeterince büyüdün. Öyle değil mi?
Creo que ya eres lo suficientemente mayor para eso ¿ no crees?
Sen de hemen vazgeçtin öyle mi?
¿ Y ya te rendiste?
Öyle bile olsa Lord'um, bizim kayıplarımız çok daha acı verici çünkü sizin, tehlikeyi göz ardı ederek ön saflara gönderdiğiniz bütün komutanlarımızı kaybettik.
Aun así, mi Señor, nuestra pérdida fue la más grave, ya que perdimos a todos nuestros capitanes, a quienes usted, sin importarle el peligro, envió al frente de batalla.
Hadi ya, öyle mi? Biz bunu geçen noelde anlamıştık.
Nos dimos cuenta de eso desde navidades.
Öyle mi? Yanınıza aldınız mı?
Ya lo tienes en el tablero?
Benim türüm... kimliklerini gizlemek zorundalar, bu yüzden... her yüzyıl ve ya öyle birşey kimliklerimizi yenileriz.
Mi gente, ellos... Tienden a sobrevivir a sus identidades, así que... Más o menos cada década, tenen que reinventarse.
Öyle mi? Dert değil. Pyon-Kichi'yi kendi başımıza da bulabiliriz.
Ya veo... podemos buscar a Pyon-Kichi nosotros. ¿ Algo más?
- Sen de Baze'le bana diğerinin evinde olduğuna dair yalan söyledin. Ben de... Sonrada ben gittikten sonra gizlice eve girdin öyle mi?
- Así que nos has mentido, a mi y a Baze sobre dormir en la casa del otro, y luego vuelves a hurtadillas cuando sabes que ya me he ido?
Bilmiyorum, yani, belki... Belki öyle çünkü zaten b.ktan bir anne olduğumu hissettiğim içindir. Ya da belki hayatımın en zor anlarında Lux'a hamileyken yanımda hiç olmayan b.ktan bir annem olduğu içindir.
No sé, quiero decir, quizá... tú sabes, quizá es porque ya me siento una mala madre, o... o quizá es porque tuve una mala mamá quien - quien no me ofreció ni una onza de apoyo durante el tiempo más duro de mi vida,
Ah... Öyle mi?
Vaya, ya veo.
Öyle olsa iyi olur. İşiniz bitti mi?
Bueno, por su bien espero que sí. ¿ Ya han terminado?
Acı çeken bir zavallıya borçluyum, öyle değil mi.
Estoy en deuda con un miserable sufrimiento.
- Daha iki dakikadır bakınıyorsun ve açığını yakaladın öyle mi? Bayağı iyisin.
Estuviste mirando 2 minutos y ya has entendido esto, ¿ no?
Yani Meyers oğlunu öldüren adamı öldürdü sonra da bu iş o kadar hoşuna gitti ki vazgeçemedi, öyle mi?
¿ Asi que piensas que Meyers cazó al que mató a su hijo, y que le gustó tanto aquello que ya no pudo parar?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]