Çok kibar translate Spanish
948 parallel translation
Daniel gerçekten iyi ve sevimli biri ve çok kibar biri denebilir galiba.
Daniel es tan, tan agradable, es una persona tan dulce, y tiene un... un espíritu tan amable,
Çok kibar.
Él es muy amable.
Aslında iyi huyludur ve istediği zaman çok kibar da olabilir.
Es un chico muy educado, ¿ sabe? Cuando llegó, era muy bueno.
Tanıdığım erkekler... tanıdığım onca erkek... çok kibar... çok nazik ve çok düşünceli.
Los hombres que conozco... y he conocido docenas... son tan buenos... elegantes y considerados.
Medeniyetin en büyük özürlerinden biri, bunu söylememi mazur görün insanların birbirleriyle çok kibar bir şekilde konuşmalarıdır.
Una de las mayores lacras de la civilización, o incluso del progreso es que la gente habla con demasiados rodeos.
Çok kibar davranıyordu.
Tan educado.
Çok hoş ve çok kibar.
Es encantador y muy gentil.
Gerçekten de çok kibar delikanlılarmış.
Qué jóvenes tan caballerosos De buena familia
Efendin her zaman çok kibar biri olmuştur.
Su amo es siempre tan amable.
Polis bugün geldi. Çok kibar davrandılar bana.
En efecto, la policía ha venido hoy, y han sido muy correctos conmigo.
Çok kibar biri.
Es muy amable.
Baban sana karşı hep çok kibar oldu. Kendi çocuğu olmasına rağmen seni dışarı atmadı.
Y a pesar de la llegada de un hijo no se deshacen de su hijo adoptivo, aunque... con su conducta les da motivos para repudiarle. " Eso rumorean los vecinos.
Bu çok kibarca, Raynald, çok kibar bir düşünce.
Eso es muy amable, Raynald, Un pensamiento muy amable.
Çocuğum çok kibar ve iyisin sana karşıIığını ödemeye geldim.
" Hija mía, has sido generosa y buena y he venido para recompensártelo.
Çok kibar davran.
Sólo hasta el Extra.
Arkadaşın Bayan Hartley, çok kibar.
Tu amiga, la Srta. Hartley, es muy agradable.
Çok kibar ve anlayışlıydınız.
Fueron muy amables y muy discretos.
Çok kibar ve olgun biri.
Uno distinguido y que sea amable contigo.
Bayan Carter çok kibar değil mi?
La Sra. Carter es muy amable, ¿ no?
Çok kibar ve anlayışlısın.
Tan amable y comprensivo.
Sizi rahatsız etmek istemezdim ama eşiniz bana her zaman çok kibar davranır.
No quería molestarle pero es que su mujer es tan amable conmigo...
John, beni bağışlaman çok kibar bir davranış.
John, muchísimas gracias por aceptar mi disculpa.
Bu gece Albay Darly ile tanıştı, ona karşı çok kibar davrandı.
Hoy a visto al Coronel Darly, que está muy entusiasmado con ella.
Çok kibar biriydi!
Tan correcto, tan bien educado.
- Çok kibar ve saygın insanlar.
- ¿ Qué dices? - Gente tan amable y respetable.
- Evet, çok kibar biri.
- Sí, ha sido muy amable.
Çok kibar.
Muy educado.
Babası kötü biri değil, çok kibar.
Es muy digno y tiene buen corazón. Me alegra oír eso.
Bay Mark çok kibar bir şahsiyete sahip.
El señor Mark es la bondad en persona.
Çok kibar birisi ve seni de çok seviyor.
Es un hombre bueno y generoso.
- Çok kibar biri.
- Porque es muy amable.
Bir daha görüştüğümüzde ona çok kibar davranacağım.
No la tendré. Cuando lo vea, seré muy bueno con él.
Çok kibar.
Tan elegante.
Babamla konuştuğunda çok kibar ve saygılı olacaksın.
Que cuando hables con mi padre estarás muy sereno, muy respetuoso.
Sadece hizmetçi olduğumu biliyorum, Bay Bryne. Ama ben, çok kibar bir aileden geliyorum.
Sólo soy una sirvienta, Sr. Byrne, pero vengo de buena familia.
Bu çok kibar bir konuşmaydı, Israel Hands.
Has dicho algo muy civilizado, Israel Hands.
Hanımım çok kibar.
La condesa me trata muy bien, pero la sra.
Belki de, kocam çok kibar, fazla samimiydi.
Puede que él se haya mostrado demasiado atento, muy familiar.
Bize çok kibar davrandı.
Ella nos trató de la mejor manera...
O çok kibar biri.
Es tan dulce.
Çok hoş, çok kibar bir şekilde istedi.
Me lo pidió muy amable, muy gentilmente.
Senden çok daha kibar adamlar.
Así que no puedo darte ninguno.
Nazik ve kibar olurdum Çok duygusal olurdum
Sería tierno, amable Y muy sentimental
O çok kibar biri.
Es una persona adorable.
Çok nazik ve kibar bir beyefendisiniz.
Es un caballero tan amable.
Çok kibar bir kız.
- Qué amable.
Annesine karşı çok kibar.
Es muy amable con ella.
Çok çekici ve kibar görünüyor.
- Parece encantador y atento.
Bu yaptığınız çok kibar bir davranış...
Ven a verme con tu padre.
Büyüyüp vaftiz babaları gibi kibar, cesur bir adam olduğunda ona annesinden söz edin. Yaşamayı çok isterdi deyin. Oğlum için yaşamayı.
Y cuando él sea muy valiente... como sus padrinos... ustedes le contarán sobre su madre... que quiso siempre vivir... por él.
Bay Bryne çok asabileşti. Onunla zar zor konuşup kibar bir cevap alabiliyordum.
El Sr. Byrne se volvió tan irritable que apenas podía hablarle y obtener una respuesta.
çok kibarsın 55
çok kibarsınız 94
kibar 47
kibarca 25
kibar ol 34
çok kötüyüm 33
çok komiksin 151
çok komik 891
çok kötüsün 99
çok kötü 847
çok kibarsınız 94
kibar 47
kibarca 25
kibar ol 34
çok kötüyüm 33
çok komiksin 151
çok komik 891
çok kötüsün 99
çok kötü 847
çok kötü bir şey 17
çok korkuyorum 271
çok küçük 77
çok karışık 33
çok karanlık 65
çok kötü kokuyor 16
çok kötü hissediyorum 33
çok korktum 176
çok kısa 47
çok kötü görünüyor 21
çok korkuyorum 271
çok küçük 77
çok karışık 33
çok karanlık 65
çok kötü kokuyor 16
çok kötü hissediyorum 33
çok korktum 176
çok kısa 47
çok kötü görünüyor 21