Çok kötü değil translate Spanish
1,398 parallel translation
Çok kötü değildi, değil mi?
No fue muy malo, ¿ no?
- Çok kötü değil.
- No tan mal.
- Çok kötü değil mi?
- Es grave, ¿ no?
Çok kötü değil!
Nada mal.
Çok kötü değil mi?
En verdad es malo.
Çok kötü değil.
No estuvo tan mal.
Sen, bu konuda çok kötü değil hissediyorum?
Te sientes mal por eso, ¿ no?
Çok kötü değil.
No está tan mal.
- Orası çok kötü değil.
- Ese lugar no está nada mal.
Çok kötü değil.
No es para tanto.
Ama çok kötü değil.
Pero, no está mal.
Bu çok kötü değil, değil mi? Hayır.
No es tan malo, ¿ no?
Deneme atışıydı. Elim çok kötü değil.
Como he dicho, sólo era un globo sonda.
Kalça yarası çok kötü değil. Ama çok kötü zatürree olmuş.
Su herida de la cadera no es muy grave, pero tiene una pulmonía seria.
Hayır, çok kötü değil.
No, fuiste malo.
Henüz çok kötü değil. - Biraz korkutucu.
Estoy un poco asustada.
- Çok kötü değil.
- Nada serio.
Yahudi ve kötü sesli olması insan ilişkilerinin iyi olmaması, böyle yaratılmış olması ketumluğuna sebep olmuştur. yani, çok bina yapmadı diye, ya da şöyle biri değil diye, utanç duyması istenebilir mi? Bunlar bir insanı utandırmalı mı? "
y judío y tener mala voz o no querer agradar a la gente quizas fue creado por eso porque lo hicieron ensimismarse mas no puede decir que fue una lastima que no construyó mas edificios somos hechos por esas cosas
Erkeğin tabansız olması çok kötü, değil mi?
Es terrible cuando un hombre no sobrepasa su miedo, ¿ no?
Çok kötü, değil mi?
Es asqueroso ¿ No?
Bu o kadar kötü değil. - Çok naziksin.
Y voy a esconder ropa de recambio en la limusina.
Çok kötü, değil mi?
Eso es terrible, ¿ no?
Çok kötü değil, sadece...
No horriblemente pero..
- Ben de çok kötü sayılmam, değil mi?
Pero no soy tan mala, ¿ no? No.
Bacakları geçtikten sonra, çok da kötü değil.
Pasadas las patas, no está mal.
Önemli değil, arkadaşın çok kötü hastalandı.
Su amigo se puso muy mal.
Sana çok kötü davrandı, değil mi?
Él la trató mal, ¿ verdad?
Açıkçası çok da kötü değil.
Sinceramente, no es tan malo.
İşte. Çok da kötü değildi, değil mi?
No estuvo tan mal, ¿ verdad?
Yani, çok da kötü değil dünya çevreni daraltmaya başlıyor.
Y eso está bien. Quiero decir, no es que no esté bien, pero... El mundo solamente empieza a hacerse estrecho, de alguna manera.
Spor yapanların hepsi kötü Fresno'daki Barış gurubu kötü, anne sütü çok kötü ama uçaktaki kibrit ve çakmaklar sorun değil.
Viejos en el gimnasio, malo. Grupos pacifistas en Fresno, malo. Mujeres amamantando, muy malo.
Çok kötü. Ama bana degil.
- Si, todo el tiempo, pero no a m { i.
Aslında bu çok da kötü değil.
En realidad, tiene buen sabor.
Çok kötü değilmiş değil mi?
No era tan terrible esto.
Bir acemi için çok da kötü değil.
No eres malo por ser principiante.
Hey, bu su çok da kötü değil, baba.
Papa, esta agua no esta tan mal.
Evet. Çok kötü birşey değil bu.
No me parece que eso sea tan malo...
Çok kötü de değil.
Hay que aguantarselas.
Çok kötü kokuyor, değil mi doktor?
No huele muy bien, ¿ verdad, doctor?
- Annemle yaşıyorum ve ne yazık ki bu aralarda sağlığı pek iyi değil. Çok kötü uyuyor ve çok az yiyor. Bazı günler bir iki lokma meyve yer.
- Vivo con mi madre, pero desgraciadamente tiene muy mala salud... duerme muy mal y come muy poquito, algunos días tan sólo una pieza de fruta o dos y otros días algo de cereales...
Ama sonra planınızda çok kötü bir aksaklık oldu, değil mi Bay Doyle?
Pero entonces todo empieza a ir mal, ¿ no es así, monsieur Doyle?
Onun ilginç olduğunu mu düşünüyorsun? Evet, çok ilginç olmalı. Evet, ne kötü ki o benim hastam değil.
Sí, debe ser muy interesante, es una pena que no sea mi paciente.
Biraz trafik var ama çok da kötü değil. Burgundy'den geçiyoruz.
Sí, los niños tenían mucha hambre, así que nos detuvimos Nunca mente.
Çok kötü bir olay degil mi?
Oh, digo. Es algo horrible de hacer, no es así?
Çok kötü bir olay, degil mi?
Terrible asunto, No lo es?
Keşke ailem gerçek beni görebilse. - Çok kötü. - O kadar da değil.
Pero no es muy malo, solo significa que me la pasare siempre cambiandome en los baños.
Küçük bir flört çok da kötü değil, ne dersin?
- Un pequeño flirteo no es algo malo.
Çok kötü bir fikir değil.
No es una mala idea.
Çok kötü değildi, öyle değil mi?
No ha sido tan malo, ¿ verdad?
Çok kötü biri değil.
Bueno, no fue tan malo.
Teknik kötü değil, ama çok kaba.
La técnica no es mala, pero es burdo.
çok kötüyüm 33
çok kötüsün 99
çok kötü 847
çok kötü bir şey 17
çok kötü hissediyorum 33
çok kötü kokuyor 16
çok kötü görünüyor 21
çok kötü bir şey oldu 27
çok kötü durumda 17
çok kötü görünüyorsun 23
çok kötüsün 99
çok kötü 847
çok kötü bir şey 17
çok kötü hissediyorum 33
çok kötü kokuyor 16
çok kötü görünüyor 21
çok kötü bir şey oldu 27
çok kötü durumda 17
çok kötü görünüyorsun 23
çok kötüydü 74
kötü değil 112
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
kötü değil 112
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66