Çok üzgün translate Spanish
1,936 parallel translation
- Bu akşam gelemediği için üzgün. - Tahmininizden de çok üzgün.
- Lástima que no pudo venir.
Patronun çok üzgün görünüyor.
Su jefe se ve bastante deprimido.
Ona çok çok üzgün olduğumu söyle.
- Dile que lo siento mucho.
Ona çok üzgün olduğumu söyle!
- Dile que lo siento mucho!
Çok üzgün olacağız.
Nos disculparemos con vehemencia.
sadece herşey için, çok üzgün olduğumu bilmeni istedim.
Sólo quería decirte que lamento muchísimo todo.
Bana babasının ölüm belgesini verdiğinde tuhaf davranıyordu ve sürekli çok üzgün olduğunu söylüyordu.
Cuando me dio certificado de defunción de su padre, actuaba extraño y decía que lo sentía.
Çok üzgün görünüyorsun.
Pareces tan triste.
Seni fena dövdüğü için annem çok üzgün.
Mamá lamenta haberte golpeado así.
Çok ama çok üzgün olmalısın.
Debes estar muy, pero muy afectada.
Bir şeye çok üzgün.
Algo la esta perturbando.
Ben sadece... Çok üzgün hissediyorum.
Es sólo que- - Me siento tan triste.
Çok üzgün görünüyorsun.
Te veías tan triste.
Sadece çok üzgün olduğumuzu söylemek istedik.
- Queríamos decir que lo sentimos mucho.
Ben düşünmek sen görünüyor çok üzgün.
Oh, misa cree que tú tives mu mu triste.
Ben düşünmek şimdi de sen görünüyor çok üzgün.
Misa cree que ustedes se ven muy tristes ahora, seguri, seguri.
Yalnızca annen için gerçekten çok üzgün olduğumu söylemek istemiştim.
Quería decirte que siento mucho lo de tu madre.
Çok üzgün.
Está disgustado.
Evet, sanırım herkes çok üzgün.
Si, supongo que estaran muy tristes.
Gerçekten çok üzgün, ama vergi işlerini halletmesi gerekiyor.
Realmente lo siente, pero tiene que hacer la declaración de la renta.
Ama sen, çok üzgün görünüyorsun.
Sólo te ves mal.
Gerçekten isteyerek olmadı. O çok üzgün. Maddy, onlara üzgün olduğunu söyle.
En verdad que no quería hacerlo, ella lo lamenta, Maddy diles que lo lamentas.
O çok üzgün. O çok üzgün.
Lo lamenta mucho, muchísimo.
Çok üzgün görünüyordu.
¿ Le pareció muy molesto?
- Evet, durumu çok kötü. Çok üzgün olduğunu biliyorum.
Pasaba todo el tiempo persiguiendo a todas los demás.
Bayan, Leydi Savage şu anda zaten çok üzgün.
Pero Castairs fue silenciado cuando lo empujaron en el acantilado, Evans no fue el asesino.
Çok üzgün olduğunu biliyorum ve sen anlıyorum ama bunları kameraların önünde tartışmak sanki reality showdaymışız gibi hissettiriyor.
Estoy totalmente de saber que estás triste, y estoy totalmente de entender... pero se siente como un reality show para mí, debatir esta cuestión en la cámara.
- Çok üzgün olmalısınız
- Debes de estar tan disgustada.
Ve çok üzgün ya da fazla abartılı görünmek istemiyorum..
Y no quiero parecer histérica o pecar de exageradamente dramática...
Ben.. çok üzgünüm. Çok üzgün.
Lo siento mucho.
Zavallıcık. Gerçekten çok üzgün.
Pobre cosa, está muy enfadado.
Çok üzgün görünüyorsun.
Qué cara más triste.
Müsaadenizle yemekten önce biraz dinlemek istiyorum. Anne, teyzem çok üzgün ve yalnız görünüyor.
Soy uno de los pocos de la ciudad que no se muere lentamente de una diarrea dolorosa.
- Evet Tasha ve Jamie denen kızla olanlar yüzünden çok üzgün.
Sí... está... bueno, está muy preocupada por lo de Tasha y esa chica, Jamie.
Başka bir odada uyandım kafam çok karmaşık ve üzgündüm daha sonra da beni çok üzgün hâle getirmişti.
Y cuando me desperté en otro cuarto... muy confundida y triste... me vino una gran tristeza.
Kendisi çok üzgün.
Lo siento mucho.
Ajan Renning'in sesi çok üzgün geldi.
Agente Renning sonaba muy molesto.
Bebeğim, çok üzgünüm. Annen çok üzgün.
Lo lamento tanto.
Lynn gelemediği için çok üzgün.
Lynn siente no haber podido venir.
O kadın çok üzgün görünüyordu.
Esa mujer parecía muy triste.
Çok üzgün olduğunda da Pollyannacılık yapan...
Fingiendo que es feliz cuando en realidad está súper triste.
Kızım son zamanlarda çok üzgün görünüyor.
Últimamente mi hija parece estar triste.
Özür dilerim. Çok üzgün görünüyordu.
Lo siento, está tan emocionada.
Çok üzgün ve bunalmış durumda.
Tiene mucho trabajo.
Birlikte çok sey yasadik bu sekilde bittiği için üzgün olduğumu söylemeye geldim.
Hemos pasado por mucho, juntos, tú y yo y sólo quería decirte que lamento que terminara así.
Ancak çok üzgün görünüyordu.
No habló de sí mismo. Pero se veía muy triste.
Nina konusunda çok üzgün.
Está bastante deprimido por lo de Nina.
Çok büyük bir para. Çok üzgün olmalısınız.
Es mucho dinero.
Charlene çok üzgün
- ¿ Cómo lo lleva Charlene?
Bilirsin, sen bu bombalamalar konusunda çok da üzgün görünmüyorsun.
¿ Sabe? No parece estar muy afectado por las bombas.
- Çok üzgün ve hasta göründüğünü söylediler.
- Dijeron que parecía bastante angustiada y muy enferma.
çok üzgünüm 1758
çok üzgünüm efendim 30
çok üzgünüz 53
çok üzgündü 22
üzgünüm 13200
uzgunum 18
üzgün 54
üzgünsün 53
üzgünüm canım 24
üzgünüz 106
çok üzgünüm efendim 30
çok üzgünüz 53
çok üzgündü 22
üzgünüm 13200
uzgunum 18
üzgün 54
üzgünsün 53
üzgünüm canım 24
üzgünüz 106
üzgünüm bebeğim 22
üzgünüm dostum 74
üzgünüm hayatım 23
üzgün değilim 42
üzgünüm tatlım 60
üzgünüm geciktim 94
üzgün mü 36
üzgünmüş 17
üzgünüm geç kaldım 20
üzgünüm çocuklar 38
üzgünüm dostum 74
üzgünüm hayatım 23
üzgün değilim 42
üzgünüm tatlım 60
üzgünüm geciktim 94
üzgün mü 36
üzgünmüş 17
üzgünüm geç kaldım 20
üzgünüm çocuklar 38