Çıkar baklayı translate Spanish
512 parallel translation
Bak, bir şey söyleyeceksen ağzından çıkar baklayı artık.
Mira, si tratas de decir algo, dímelo ya.
- Çıkar baklayı.
Sra. Balwin.
Ah hadi, hadi, çıkar baklayı.
¡ Venga, suéltelo ya!
Mırıldanıp duracağına çıkar baklayı ağzından.
Hábleme abiertamente. No se coma las palabras.
Anladım! Haydi, Max! Çıkar baklayı!
Bien, Max, olvídalo...
- Çıkar baklayı ağzından.
Échale de aquí. ¿ Cómo?
Çıkar baklayı Canby.
Bueno, pues sâcalo, Canby.
Söyleyecek bir şeyin varsa, çıkar baklayı.
Si tienes algo que decir, suéltalo.
- Çıkar baklayı ağzından Pope.
- Adelante con ello, Pope.
- Haydi, çıkar baklayı.
- Vamos, habla.
Çıkar bakalım ağzındaki baklayı.
¿ Qué tienes en mente?
Eğer aşağıya inip, baklayı ağzından çıkarırsan ;.. .. Betty'ye senin bir keresinde sigara içitiğini söylerim.
Si bajas y se lo cuentas todo yo le diré que te fumaste un cigarrillo.
Söyle bakalım evlat, çıkar ağzındaki baklayı?
Vamos, chico, escúpelo. ¿ Qué tienes en mente?
Acele et be adam, çıkar ağzından baklayı.
Râpido, hombre, haz tu declaración.
Hadi, çıkar ağzındaki baklayı.
Vamos. Dímelo. ¿ Qué pasa?
ça... çıkar şu baklayı ağzından, girdi mi, girmedi mi?
Dígalo, ¿ lo hizo o no?
Çıkar ağzındaki baklayı bakalım.
Tú tienes un secreto, cuéntamelo.
Pekala Nick. Çıkar ağzından baklayı.
Venga, Nick, suéltalo de una vez.
Pekala, Fisher, ağzındaki baklayı çıkar?
¿ Qué quieres, Fisher?
Hadi Eugene, çıkar ağzındaki baklayı.
Venga, Eugene, empieza a cantar. - Estoy afónico.
Devam et, Yordy,... çıkar dilinin altındaki baklayı.
Vamos Yordy, bate la lengua un poco más.
Çıkar ağzındaki baklayı.
- Hola.
Çıkar dilinin altındaki baklayı, General.
¿ Qué quiere General?
- Sizin bildiğiniz kadar asla bilemem ama... - Çıkar dilinin altındaki baklayı.
No creo saber tanto como Uds, pero...
- Çıkar dilinin altındaki baklayı.
- Cuidado con lo que dices.
Çıkar şu baklayı.
Vamos. Saca el pan.
Umarım ağzınızdaki baklayı çıkarırsınız.
Espero que pueda masticar lo que acaba de coger de un mordisco.
Çıkar baklayı!
¡ Dilo ya!
Haydi, ağzındaki baklayı çıkar. Bu bilgiye nasıl ulaştın?
Vamos, ¿ como consigues la información?
Bir dakika. Baklayı ağzından çıkar.
Buscaba el homicidio errado.
Anne, dilinin altındaki baklayı çıkar. O çıldırmış.
Madre, di lo que tengas que decir.
Çıkar içindeki baklayı o zaman...
Digan lo que tengan que decir.
Hadi, çıkar ağzındaki baklayı.
Vamos, escúpelo.
Çıkar ağzındaki baklayı!
¡ Escúpelo!
Dilinin altındaki baklayı çıkar Albay, olur mu?
Vaya al grano.
- Derin kar altında. - Çıkar ağzındaki baklayı.
- En nieves profundas...
Çıkar ağzındaki baklayı!
¡ Vamos desembucha!
Yan Tian Long, Çıkar ağzında ki baklayı?
Yan Tian Long, ¿ qué demonios quiere?
Çıkar ağzından baklayı.
A cabo con la idea.
Şimdi, Klauberg adıyla tanınan Bay Ding, ağzınızdaki baklayı çıkarın!
¡ Así que el Sr. Ding, hoy Klauberg, ha cantado!
Çıkar ağzındaki baklayı.
Dilo de una vez.
Çıkar ağzındaki baklayı.
¡ Vamos, dígalo de una vez!
Bir şeyler geveledin. Durma çıkar ağzındaki baklayı.
Dijiste algo, así que dilo de una vez.
Çıkar ağzından baklayı!
¡ Escúpelo!
Çıkar ağzındaki baklayı John. Otopside olağandışı bir şeye rastlandı mı?
Dime la verdad, ¿ Hubo algo extraño en la autopsia?
- Baklayı çıkarın ağzınızda.
- Así que cuénteme.
Çıkar ağzından baklayı.
¡ Larga todo ya!
Çıkar ağzındaki baklayı, oğlum!
¡ Escúpelo, muchacho!
Çıkar ağzından baklayı.
- ¡ No entiendo nada!
Ağzındaki baklayı çıkar, Tronk!
Entonces hable.
Evet, dilinin altındaki baklayı çıkar.
Me pregunto quien dio el soplo.
çıkar 159
çıkarın 68
çıkart 35
çıkardım 26
çıkartın 17
çıkaramıyorum 22
çıkarın beni 132
çıkar beni 102
çıkar ağzındaki baklayı 23
çıkar onları 25
çıkarın 68
çıkart 35
çıkardım 26
çıkartın 17
çıkaramıyorum 22
çıkarın beni 132
çıkar beni 102
çıkar ağzındaki baklayı 23
çıkar onları 25