Öyle olduğunu biliyorum translate Spanish
515 parallel translation
Tabii ki, öyle olduğunu biliyorum.
Sabía que eso sucedería.
Öyle olduğunu biliyorum.
Sé que Io eres.
Öyle olduğunu biliyorum.
Sé que ha ocurrido.
Öyle olduğunu biliyorum. İşin sinir bozucu tarafı da bu.
Lo sé, por eso es tan irritante.
Öyle olduğunu biliyorum, yoksa arkadaşlık yapmazdın ama...
Sí, claro, de lo contrario no sería tu amigo.
Öyle olduğunu biliyorum, fakat bize yardım etmek istersiniz sanırım.
Creía que nos quería ayudar.
- Öyle olduğunu biliyorum!
¡ Claro que sí!
Evet Tommy. Öyle olduğunu biliyorum.
Sí, Tommy, lo sé.
- Öyle olduğunu biliyorum. Komik diyorum çünkü Anne onunla evlenmemi istiyor.
Ya sé que lo es, sólo digo que es divertido porque Anne quiere que me case con ella.
Öyle olduğunu biliyorum.
Ya lo sé. ¿ Lo estás?
Evet, öyle olduğunu biliyorum.
Ya lo sé.
Tabi ki inanıyorum. Öyle olduğunu biliyorum.
Claro que sí, estoy seguro.
- Öyle olduğunu biliyorum.
- Sé que es así.
Öyle olduğunu biliyorum öyle olduğunu biliyorum,
- Sé que lo es.
.. ve artık öyle olduğunu biliyorum..
Ahora estoy demasiado deprimido como para ver más.
- Öyle olduğunu biliyorum.
- Lo sé.
Öyle olduğunu biliyorum, Pete.
Ya lo sé, Pete.
Öyle olduğunu biliyorum, Carrie Virginia.
Sé que lo estás, Carrie Virginia.
Öyle olduğunu biliyorum.
Sé que lo estás.
Erna, öyle olduğunu biliyorum.
Erna, sé que lo es.
Öyle olduğunu biliyorum.
Oh, se que lo es.
Hayır, bilmiyorum. Sadece öyle olduğunu biliyorum, yani sizi daha önce hayatımda hiç görmedim.
Oh, no lo se, solo se que, quiero decir, nunca la he visto antes en mi vida.
Evet, öyle olduğunu biliyorum.
Su hermana.
Öyle olduğunu biliyorum.
Sé que no.
- Öyle olduğunu biliyorum. Etrafta benim yaptığım şeyleri yaparak dolanıyor.
Lo sé, porque hace todo lo que yo solía hacer.
Jerry, o kadar fazla olmasa da senin de öyle olduğunu biliyorum.
Se que eres tan humano como el resto de nosotros, si no más.
Öyle olduğunu biliyorum.
Yo sí.
- Öyle olduğunu biliyorum.
- Sí, lo sé.
- Senin öyle olduğunu biliyorum, peki ben neyim?
- Se que tu lo eres, ¿ pero que soy yo?
Senin öyle olduğunu biliyorum, peki ben neyim?
Se que tu lo eres, ¿ pero que soy yo?
- Senin öyle olduğunu biliyorum, peki ben neyim?
- Se que tu lo eres, ¿ pero que soy yo? - ¡ Infinito!
Senin öyle olduğunu biliyorum peki ya ben?
Se que tu lo eres ¿ pero que soy yo?
Zeki birisin, öyle olduğunu biliyorum.
Eres muy listo, ¿ sabes?
Öyle olduğunu biliyorum Ralphie.
Sé que así es, Ralphie.
- Bebeğim, öyle olduğunu biliyorum.
- Nena, sé que es cierto.
Aptalca olduğunu biliyorum ama öyle.
Es tonto pero es cierto.
- Beatrice ondan hep hoşlanmıştır. - Biliyorum, öyle olduğunu.
- Beatriz siempre la ha querido.
Öyle olduğunu biliyorum.
Lo sé.
Bunun yalan olduğunu biliyorsun. Tabii ki biliyorum. Ben de öyle söyledim.
Claro que lo sé, y es lo que des dije.
Belki de ben aşkın ne olduğunu bilmiyorum. Aron'un tarif ettiği aşkın iyi bir şey olduğunu biliyorum. Ama hepsi o kadar değil, öyle olmalı.
Tal vez no sepa qué es el amor exactamente. debe serlo. pero no sé con quién hablarlo.
Biliyorum ki sen bir palavracısın, sen de öyle olduğunu biliyorsun.
Sé que eres un farsante y tú sabes que lo eres.
Charles'ın ne olduğunu biliyorum ; sen de öyle.
Sé lo que era Charles, tú también.
Dizimin falan olduğunu biliyorum, çünkü öyle söyleniyor?
No son mis rodillas porque la gente me lo dice.
- Öyle mi? Annenin İngiliz olduğunu Drury Lane Tiyatrosu'nda genç bir yetenek olduğunu ve senin aynen ona benzediğini biliyorum.
- Tu madre era inglesa hacía de ingenua en Drury Lane y te pareces mucho a ella.
Olayı İncil satıcılığı olarak düşünmekten vazgeçin. Çünkü başkaları için yaptığınız şeyin farkına vardığınız vakit adım gibi biliyorum güç ve ayrıcalığın sizde olduğunu bilerek başkalarının hizmetinde olarak kendinize olan saygınız öyle bir artacak ki, bu saygı kibirden değil tevazudan ileri gelecek.
No piensen en que son vendedores de Biblias porque lo que hacen por los demás merece la más alta estima.
Hepiniz için doğru olduğunu düşündüğün şeyi yaptιğιnι biliyorum. Şimdi de öyle yapιyorsun.
Sé que hiciste Io que pensabas que era Io mejor para todos, igual que ahora.
Mükemmel kaslarınıza hayranım elbette, pırıl pırıl dişlerinize de öyle. Ama bu maskenin ardında bir erkek olduğunu biliyorum. Utangaç biri.
claro, amo tus músculos, tu sonrisa brillante, pero yo se que detrás de esa persona fingida, ahí hay un hombre tímido y sensible, con un gran corazón.
Öyle olduğunu çok iyi biliyorum.
Lo sé absolutamente seguro.
Öyle oldugunu çok iyi biliyorum.
Lo sé absolutamente seguro.
Bir şeyler biliyorsun, Baumann. Dünyadaki en garip şeyin ne olduğunu biliyorum. Öyle mi?
Sabes una cosa, Baumann, ya sé lo que es más raro del mundo. ¿ Y tú?
Senin için ne kadar anlamlı olduğunu, biliyorum ve benim için de öyle.
Sé lo mucho que significa para usted, y también significa mucho para mí.
öyle olduğunu biliyorsun 31
öyle olduğunu sanmıyorum 25
olduğunu biliyorum 33
biliyorum 15888
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
öyle olduğunu sanmıyorum 25
olduğunu biliyorum 33
biliyorum 15888
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum efendim 52
biliyorum ki 71
biliyorum bunu 16
biliyorum anne 31
biliyorum işte 83
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle mi dersin 362
biliyorum ki 71
biliyorum bunu 16
biliyorum anne 31
biliyorum işte 83
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle mi dersin 362
öyle olsun 692
öyle bir şey değil 75
öyle bir şey yok 92
öyle işte 113
öyle mi diyorsun 87
öyle oldu 102
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öyle bir şey değil 75
öyle bir şey yok 92
öyle işte 113
öyle mi diyorsun 87
öyle oldu 102
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81