Şimdilik translate Spanish
14,321 parallel translation
Şimdilik bu kadar.
Eso será todo por ahora.
- Pekala, yapabilirim... Şimdilik.
De acuerdo, puedo hacer eso... por ahora.
- Şimdilik!
¡ Por ahora!
Şimdilik böyle. Bir gün, belki.
Al menos no ahora mismo.
Yapmak istediğim bazı şeyler var ama şimdilik bu işi yapacağım.
Tengo algunas ideas de qué quiero hacer, pero por ahora, es esto.
Hayır, şimdilik bunu yapıyoruz.
No, eso es lo que estamos haciendo ahora.
Bunu ilaçsız çözmeyi deneyelim. Şimdilik.
Intentemos manejarlo sin medicación por ahora.
- Şimdilik.
- Por ahora.
Şimdilik kendine bir iyilik yap.
Por ahora, hágase un favor.
Şimdilik yaptığım tek plan iştah açıcıdan bir tık aşağıda olabilir.
El único plan que tengo... puede ser un poco apetecible.
Şimdilik bir şey yok.
Hasta ahora nada.
Hanımın şimdilik karısının yeğeniyle evlenmek isteyen o sapığa kitap okumaya gitmesine gerek yok.
Por ahora la señorita no tiene que leerle a ese enfermo que se quiere casar con la sobrina de su esposa.
Şimdilik bu kadar yeter.
Eso es todo por ahora.
Karım şimdilik Paris'te gayet mutlu.
No, por el momento mi esposa está feliz en París.
Neyse, şimdilik kalsın.
Dejemos esto.
Sadece şimdilik, hala... Şansları bitti. Çünkü ona kanser teşhisi konulmuş ve ölecek.
Pero ahora tampoco van a tener suerte... porque a él le han diagnosticado un cáncer y va a morirse.
Ama şimdilik daha acil işlerimiz var.
Pero ahora tenemos preocupaciones más apremiantes.
Şimdilik.
Por ahora.
Şimdilik, göletteki büyük balık gibiyim.
Mientras tanto, es como si fuera un gran pez en un charquito. - Sí.
Olamaz, şimdilik durumu iyi.
No, está bien.
Belki sinyal alamıyorlar, belki de tutuklanmışlardır. Ne olursa olsun, şimdilik bunun duyulmaması lazım.
Quizás perdieron comunicación, o los arrestaron... como sea, hay que guardar silencio al respecto, por ahora.
- Ne zaman müsait olursun? - Şimdilik müsaidim.
Sí. ¿ Qué sucede?
Ancak şimdilik benimsin ve birkaç soruya cevap vereceksin.
Pero por ahora, me perteneces, y te voy a sacar respuestas.
- Evet, şimdilik.
- Sí, por ahora.
Karının parmakları şimdilik yerinde duruyorlar.
Tu esposa conserva sus dedos por ahora.
Konuğumuz şimdilik uyudu.
Nuestro invitado está fuera de combate por ahora.
Şimdilik onu yatağa kelepçeledim.
Lo tengo esposado a la cama por el momento.
Kanamayı şimdilik durdurdum.
Detuve el sangrado por ahora.
Şimdilik, Hatch yandaşları ahırımızda atları besleyip, su verebilirler.
Por ahora, estos hachitas pueden dar de comer y de beber a sus caballos en nuestro establo. Discutiremos qué será de ellos.
Şimdilik hayal kırıklığı içindeyim.
Hasta la fecha, he sido decepcionado.
Fakat bugünlük şimdilik bunları dene.
Pero hoy... Por el momento pruébate estos.
Şimdilik hoşçakalın.
Muchas gracias.
Şimdilik izotonik veriyoruz.
Le pusimos un suero salino solo para calmar las cosas.
- Şimdilik bitti.
- Se acabó por ahora.
Şimdilik ara veriyoruz.
Ahora nos encontramos en receso.
Bu işte elde edebileceğimizin en iyisi şimdilik.
"Por ahora" es victoria en este oficio.
Hayır yok ve şimdilik bu şekilde kalmasını istiyorum.
No, no sabe, y por ahora, quisiera que quede así.
Bilmiyorum Oliver ama şimdilik bunu tek başına çözmen gerekecek.
No sé, Oliver, pero ahora mismo deberás hacerlo tú.
- Şimdilik iyiyiz.
Por ahora está bien.
- Şimdilik buna gerek yok.
Ahora no hace falta.
Kagramanov'un şimdilik birazcık avantajı var ama Phiona hala dayanıyor.
Kagramanov tiene cierta ventaja, pero Phiona sigue aguantando.
Şimdilik, dinlenin.
Por ahora, descansar.
Bilmece yok, bulmaca ya da şarkıcı telgraf da yok, şimdilik.
Sin acertijos ni puzles ni telegramas, por ahora.
En azından tanıdığı iş arkadaşlarının listesi var elimde, idare etsin şimdilik.
Por lo menos tengo una lista con los nombres de sus socios. Será suficiente por ahora.
Şimdilik işleri kendi yöntemimle yapmak istiyorum.
Necesito tener la libertad de hacer las cosas a mi manera, al menos por ahora.
- Şimdilik öyleyiz.
Por ahora, sí.
Şimdilik bir karar vermemiz gerekmiyor.
No tenemos que tomar ninguna decisión en este momento, sólo...
Berlin, Vietnam ve Küba'da simdilik elimiz bagli. Ama Kongo'da tansiyonu düsürebiliriz.
No podemos hacer nada en Berlín, Vietnam o Cuba, pero podemos reducir la tensión en el Congo.
Şimdilik söyleyeceklerimiz bu kadar.
Eso también se está investigando.
- Şimdilik.
- Por ahora, está bien.
Şimdilik.
Nadie, todavía.
şimdilik hoşça kal 45
şimdilik bu kadar 96
şimdilik hoşçakal 36
şimdilik iyi 17
şimdilik yok 29
şimdilik hoşça kalın 31
şimdilik bu kadar yeter 19
şimdilik hoşçakalın 16
şimdi 13440
simdi 145
şimdilik bu kadar 96
şimdilik hoşçakal 36
şimdilik iyi 17
şimdilik yok 29
şimdilik hoşça kalın 31
şimdilik bu kadar yeter 19
şimdilik hoşçakalın 16
şimdi 13440
simdi 145
şimdi ne yapıyorsun 94
şimdi anladım 177
şimdi mi 706
şimdi değil 438
şimdi oldu 108
şimdi ne istiyorsun 34
şimdiden 33
şimdi gidiyorum 125
şimdi neredesin 37
şimdi ne yapıyor 40
şimdi anladım 177
şimdi mi 706
şimdi değil 438
şimdi oldu 108
şimdi ne istiyorsun 34
şimdiden 33
şimdi gidiyorum 125
şimdi neredesin 37
şimdi ne yapıyor 40
şimdi nereye gidiyorsun 60
şimdi dinlen 19
şimdi nereye gideceksin 21
şimdi de bu 52
şimdi ne yapayım 18
şimdi ne oluyor 28
şimdi anlıyorum 178
şimdi gitmeliyim 115
şimdi ise 87
şimdi ne olacak 465
şimdi dinlen 19
şimdi nereye gideceksin 21
şimdi de bu 52
şimdi ne yapayım 18
şimdi ne oluyor 28
şimdi anlıyorum 178
şimdi gitmeliyim 115
şimdi ise 87
şimdi ne olacak 465
şimdi olmaz 798
şimdiyse 77
şimdi git 292
şimdi hatırladım 246
şimdi buradayım 29
şimdi nerede 159
şimdi dene 31
şimdi defol 68
şimdiyse 77
şimdi git 292
şimdi hatırladım 246
şimdi buradayım 29
şimdi nerede 159
şimdi dene 31
şimdi defol 68