English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ A ] / Aa evet

Aa evet translate French

301 parallel translation
Aa evet, tabi tabi...
Oui, pourquoi pas.
- Aa evet, duymuştum. Biraz önce, eve doğru gelirken ona seslendiğinizi duydum.
Je vous ai entendue quand j'étais dans le jardin.
- Aa evet, Singlemanlar'ın daveti.
Oui, la soirée de Mme Galante.
- Aa evet, Gertrude Stein.
- Ah, oui, Gertrude Stein.
Aa evet, kolunuza ne olmuştu?
Mais votre bras, vous disiez donc?
Aa evet, burada bir sorun görünüyor.
Oh oui, je vois le problème.
Dorman'ı hatırlarsınız. Oda arkadaşım Dorman.. Aa evet.
Tu te souviens de Dorman?
Aa evet sonra da gülmekten ölecekler.
Oui, mais en courant | vite, et avec une grosse pioche!
Aa evet ve orada yalnız mı yaşıyor?
Ah oui. Et elle vivait seule là-bas?
- Aa evet.
Ah, oui.
Aa evet, Amerikalı kuyumculardan söz ediyorsun.
Oh, oui. Vous parlez de ce bijoutier américain.
Aa evet, sanırım...
Heu... mais je...
Bana mendil verecek kadar naziktiniz. Aa, evet.
- Vous m'aviez proposé un mouchoir.
Aa, evet. bunu iyi hatırlıyorum.
0h, oui, je m'en souviens très bien.
Aa, evet, şey...
Bien.
Aa, evet.
Oh là là!
- Aa, evet, şey. Bunu yaptı, evet.
- Bon, c'est vrai, il l'a fait.
- Aa, evet şu ana kadar, sadece uzaktan hayranım.
- De réputation. Nous nous adorions à distance.
- Aa, evet. Bir düzine alayım.
Oh, oui, mettez m'en une douzaine.
Aa, evet. Bay ve Bayan Sviben.
Oui, M. Et Mme Sweden.
- Aa, evet, şimdi anlıyorum.
- Evidemment.
- Aa, evet hatırladım. Hatırladım, Tanrım.
Ça, je m'en souviens.
- Aa, evet.
Oui.
Aa, evet, hiç hoşlanmadı.
Ils les a détestées.
Aa. Evet.
Oui.
Hmm... aa.. e-evet.
Oui... Euh... Oui.
- Aa, evet.
- Oui.
Aa, evet.
Ben...
Aa, evet.
Oh, oui.
Aa... Evet, Bay Phillips, menajerim o.
Oui, c'est mon manager.
- Aa, evet. Kibrit!
- Oui, des allumettes.
Aa, evet.
Ah, oui.
- Aa, evet.
- Oh, oui.
Aa, evet, sanırım.
Euh, oui, je suppose.
Aa, evet. Max.
Oui, Max.
- Aa, bak ucu alt kat banyosuna gidiyor.. - Evet öyle..
Il est accroché dans la salle de bains.
Aa, evet, George o kötü kadeh konuşmasını yapınca atmıştı.
Lors du mauvais toast?
- Ne şeyi? - Şey. Aa, şey, evet.
Tu le récupèreras à la fin du semestre.
Aa evet!
Ah, oui.
- Aa, evet.
- C'est vrai.
Aa, evet.
C'est le mois.
Aa, bu resim, Bayan Reagan,... ulusun First Lady'si olduğunda çekildi, Evet, evet, California'dayken değil yani...
La photo a été prise quand Mme Reagan était la première dame du pays.
Evet, şey, aa...
Eh bien...
Peki, arabada değerli sayılabilecek bir şey var mıydı? Oh, aa, evet.
Y avait-il des objets de valeur dedans?
- Aa, evet.
Ah!
- Atla. Aa, evet.
Dépêche-toi
Aa, evet, ikizlerin doğum günü partisi.
C'est vrai, l'anniversaire des jumeaux.
Şey, ben aa... evet.
Bon, je vais...
Aa, evet.
Oh! Oui.
Evet, aa, siz, oradaki.
Oui, vous là-bas?
- Aa, Dr. Weaver. - Evet.
Tiens, Dr Weaver.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]