English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Bana yardım etti

Bana yardım etti translate French

470 parallel translation
"Ve doğururken, Karna ile diğerleri bana yardım etti."
et quand j'ai accouché, Karna et tout le couvent m'ont aidé. "
Bir ruble düşürmüştüm, o da bulmamda bana yardım etti.
II m'a aidé à retrouver 1 rouble.
Bu aile bana yardım etti.
Et cette famille m'a aidé.
Fırtına Birliği bana yardım etti.
Les miliciens m'ont aidée.
" Taksi şoförü bana yardım etti. Beni bir plastik cerraha götürdü.
''Un chauffeur de taxi m'a aidé et m'a emmené chez un chirurgien.
Geldiğimde onu bu şekilde küvette gördüm ve Bay Harvey'i çağırdım. Kendisi bana yardım etti.
Quand je l'ai trouvée, j'ai demandé à M. Harvey de m'aider.
O aptallara söylemek istediğim her şeyde bana yardım etti.
Il m'a aidé à dire à ces idiots tout ce que je voulais dire.
Bu adam bana yardım etti.
cet homme m'a aidé.
Andre oradaydı, ve yaşamını riske atarak bana yardım etti.
André était là, et au péril de sa vie.
Bana yardım etti.
Il m'a aidée.
Bana yardım etti.
Elle m'a aidée.
Açmam gerekmedi. Colorado bana yardım etti.
Colorado est intervenu.
O beni destekledi ve bana yardım etti... Deliklerimi yamadı.
Elle me soutenait, m'encourageait, comblait les vides.
Bir keresinde biri bana yardım etti. Bir fırıncı.
Je les regardais, Avec leurs fiancés.
- Bilmiyorum ama bana yardım etti.
- Je ne sais pas, mais il m'a aidé.
Uçan Kaplan çetesinden Mou Piao'la karşılaştım Lo Bey bana yardım etti
C'est lui qui m'a délivrée des griffes de Mao Biao.
- Bana yardım etti.
- Elle m'a secouru.
Lütfen. Andreas bana yardım etti.
Andreas m'a aidé.
# Evet, o bana yardım etti.
Oh oui, elle m'a aidé.
Bana yardım etti!
Il m'a aidée!
- O bana yardım etti.
- Chouquette m'a un peu aidé.
Bana yardım etti.
Il m'ai aidé
Sonra bir tesadüf bana yardım etti.
La chance se décida alors à me sourire.
- Çünkü Meryem bana yardım etti.
Parce que Marie m'a aidé.
Birisinin kılığına büründü ve bana yardım etti.
Elle-même, en personne... elle m'a aidé.
Bana yardım etti.
Il m'a aidé!
Bana yardım etti.
- Un gamin. Il m'a aidé.
Jack Meehan bana yardım etti ve o zamandan beri onun için fahişelik yapıyorum.
Jack Meehan m'a aidée. Je me prostitue pour lui depuis.
Ve o harika adam derin suların tanrısı bana yardım etti...
Cet Ado { y : i } nis des pro { y : i } fo { y : i } ndeurs...
Bu kadın, bu garip kadın bana yardım etti.
Cette femme... cette étrange femme... m'a aidé.
Annen bana yardım etti.
Ta maman m'aidait.
Allahtan, projede görev alan Al isimli bir gözlemci bana yardım etti.
Heureusement, j'étais aidé par un observateur du projet nommé Al.
Koridorda beni durdurup bana yardım teklif etti.
Il m'a abordée â l'entrée et a proposé de m'aider
Bayan Scarlett, bana biraz yardım etti.
MIle Scarlett elle m'a aidée un peu.
Kızı bana yardım etti.
C'est elle qui a menti aux chemises noires.
Tatildeydi, ama bana yardım etmesini rica ettim o da beni kayak yapmaya davet etti.
Je lui ai demandé de m'aider, et il m'a invité à skier.
İnanın bana, buradayken cesaretimizi yitirmeyelim diye yardım etti şey, insanlar istekliydi fakat cesaretleri epey azdı.
Il a su nous motiver. Croyez-moi, il y avait des fois où le corps voulait, mais où l'esprit ne suivait pas.
Bana bir polis yardım etti ve bunu geri ödemek istiyorum.
Un policier m'a aider, et j'aimerais payer ma dette.
- Bana iyi yardım etti.
- Elle m'a bien aidé.
Sabâ'yı cezalandırmama yardım edeceksin,... bana ihanet etti.
Tu seras l " instrument qui punira la reine de sa trahison.
- Kimsem yok, Tanrı yok etti onları! bana yardım et... -
Dieu m'a détruit, je n'ai aucun ami, aidez-moi.
Yeryüzündeki varlığın beyefendi olmam için güç ve ağırbaşlılık verdi bana. Uzun ve yalnız gecelerde soğuğu defetmeme yardım etti.
Votre présence sur terre m'a donné la force et la dignité d'un "gentleman", m'a aidé à chasser le froid de ma longue nuit solitaire.
- Küçük bir çocuk yardım etti bana.
- Un petit garçon a dû m'aider.
Bana yardım etti.
Il m'a aidée!
Beni geri dönmeye razı etti. Onun, benim için iyi olacağını, yazarken bana yardımcı olabileceğini söyledi.
Elle m'a convaincu de revenir, en promettant de m'aider... pour que j'aie le temps d'écrire.
Bana çok yardım etti.
Il m'a tellement aidée.
Bu benim arkadaşım ve meslektaşım Doktor Watson kendisi soruşturmamda bana yardım etmeyi kabul etti.
Voici mon ami et collègue, le Dr. Watson. Il a aimablement accepté de m'aider.
Yeni komşum, eşyaları taşımamda bana yardım etmek için gelmekte ısrar etti.
Maman, que fais-tu? C'est mon nouveau voisin.
Aslında Kongstrup bana yardım teklif etti. Beni gemiye götürecek.
Kongstrup a promis de m'accompagner au bateau
Hiçbir şeyim yokken bana Gordon yardım etti.
Quand je n'avais rien, c'est Gordon qui m'a aidée.
- Hayır. Ben sadece başına sürekli dert açan aptal siyah bir çocuktum. Ordu, bu anlamda bana çok yardım etti.
Non j'étais un blackie qu'avait toujours des emmerdes donc l'Armée a dû me faire du bien.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]