English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Başaracak

Başaracak translate French

443 parallel translation
Ama ekselansları o kadını görmeyi nasıl başaracak?
"Mais comment diable ferez-vous pour la voir?"
Ve sanırım, Goethe ve Schiller'in peşinden gitmeyi hayal ediyor ve sanırım bunu da başaracak.
Je suppose qu'il rêve... de marcher sur les traces de Goethe et de Schiller et je le lui souhaite. Mais notre pays nous appelle!
Başaracak.
Elle va y arriver.
Gibraltar başaracak mı?
Gibraltar va-t-il gagner?
Bunu nasıl başaracağı önemli değil ama başaracak.
Comment, peu importe. Mais elle la dominera.
Ya başaracak ya ölecekler. "
Mais pour obéir ou périr. "
Kurt bunu başaracak, göreceksiniz.
Kurt va réussir. Vous verrez.
Kolay olmayacak ama başaracak.
Ce ne sera pas la fête mais il y arrivera.
Sanırım başaracak.
Il peut y arriver.
Sanırım başaracak!
Mais si.
Yeni dünyaya gitmeyi başaracak bir şey varsa o da bu gemi olacaktır.
S'il n'atteint pas son but, aucun ne le fera.
- Sanırım başaracak, tatlım.
- Je pense qu'il te guérira.
Evet, efendim! Cüretkâr ve alımlı LaVerne Shumann bunu başaracak.
La belle et audacieuse LaVerne est tout près du but!
Kocası başaracak, örgüleri kesilecek.
Son mari réussira. Les nattes seront coupées.
- Sence Morgan başaracak mı? - Hayır.
- Tu penses que Morgan s'en sortira?
Ya başaracak ya kaybedecekler.
S'ils échouent, ils perdent la face.
Beni bir kere kaçırdı, ama bu defa başaracak.
Il m'a raté une fois, il n'y en aura pas de deuxième.
Evet. Aklımda kadınlara unutturmayı başaracak yeterli bir fikir yok ki.
Oui, et j'en ai pas assez dans la tête pour le faire oublier aux femmes.
Napoleon başaramadı, Hitler başaramadı, ama Coca Cola bunu başaracak.
Napoléon a échoué, Hitler a échoué... mais Coca-Cola va réussir.
Üçüncüde başaracak.
La 3éme fois, il me tuera.
Başaracak.
Il y arrivera.
- Başaracak mıyım?
Est-ce que je réussirai?
- O iyi, o iyi. - Başaracak.
Il y arrivera.
Biliyor musun, eskiden bir ara neredeyse başaracak gibi olmuştuk.
Vous savez, il y eut une époque où on l'a presque eu, le filon.
Başaracak. Sakın projeyi berbat edeyim deme!
- Ne fais pas foirer le projet!
Bu görevi başaracak azmi olan tek kişi benim.
Je suis le seul à en être capable.
Başaracak.
Il va y parvenir.
Shelby, başaracak gibi.
Shelby, il pourrait y arriver.
- En azından başaracak kadar, hepsi bu.
Juste ce qu'il faut pour arriver.
Asırlarca evrimin yapamadığını bir filtre nasıl başaracak?
Comment un filtre pourrait faire mieux que des siècles d'évolution?
Bu bölük bunu başaramayacak olursa başaracak birini bulurum.
Bougez ce bataillon ou je prends quelqu'un d'autre.
Ben başaramazsam ayaklarının altında petrol olan insanlar başaracak.
Si je ne réussis pas moi, les peuples qui ont le pétrole sous leurs pieds réussiront eux.
Doğru, çok uzun değilsin ve biraz çirkinsin ama tek başına başaracak kadar kısa ve çirkinim.
Vous n'êtes pas très grand et un peu moche mais je suis assez petit et assez laid pour me débrouiller tout seul.
Çünkü başaracak.
Il s'en sortira, il est malin.
Başaracak, değil mi Küçük John?
II... va s'en sortir, pas vrai, Petit Jean?
Muhtemelen bu kez başaracak.
On verra si au moins ainsi, il aura du succès.
Di Maggio başaracak.
DiMaggio va le faire
- Başaracak.
- Il va y arriver.
- Duke, opera elbisesini giy. - Başaracak.
- Duke, mets ta tenue de cantatrice.
Dayanamayacağım artık. - Annesinden bir ayyaş yaratmayı başaracak.
C'est insupportable, tu feras de moi une alcoolique.
Kendisini soylu ailemize dahil etmeyi başaracak kadar kurnazdı.
Cet intriguant a su parfaitement se concilier... les bonnes grâces de ma famille.
Durum nasıl? Başaracak mıyız?
On y arrivera vraiment?
Başaracak!
Il va y arriver!
Başaracak yetenekleri var, ama kullanmamaktan körelmiş halde.
Leur organe de la foi s'est atrophié, la fonction n'est plus sollicitée.
Ancak başaracak.
Oui, c'est faisable.
- Başaracak mı?
- Comment va-t-il?
O en iyilerden ve bunu başaracak.
Il est unique et il va gagner.
Kaçımız bunu başaracak, bilmiyorum.
Je ne sais pas combien d'entre nous le rendra.
O adama çok bağlı ama adam işleri başaracak biri değil.
Il est loyal envers un type qui fait de son mieux mais ça n'avance pas.
Altın Çocuk da başaracak sandım, ama işi mahvetti. Artık kimse onu dinlemeye gelmiyor.
Je croyais vraiment au Kid, mais il fait même pas la salle.
Başaracak.
Je ne crois pas qu'il échoue.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]