English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Başardım

Başardım translate French

4,761 parallel translation
İşte, kontrol cihazının kısmi ekran görüntüsünü almayı başardım.
Là, j'ai réussi à obtenir un schéma partiel du dispositif de contrôle.
Onların Bauer'i öldürmesini engellemeyi başardım.
J'ai réussi à les empêcher de tuer Bauer.
Başardım.
C'est bon.
Evet, adamı kovalamayı başardım.
Oui, je l'ai fait fuir.
Ahbap, başardım.
Oh. Mec, je l'ai fait.
Baban onları oyalarken 4 kızı oradan çıkarmayı başardım.
J'ai réussi à faire sortir quatre filles pendant que votre père les retenait.
Şu anda yapım aşamasında ama başardım oldum.
C'est encore en cours. Je progresse.
Şunu internetten çözmeyi başardım.
J'ai réussi à en traduire une partie par Internet. Il y a un nom :
Yaşasın! Başardım!
I got it!
Shawn, başardım!
Shawn, je l'ai fait! Je l'ai fait!
Başardım! İyi iş çıkardın, dostum.
Bien joué, mon pote.
Burada kendim için bazı şeyleri inşa etmeyi başardım.
Ici j'ai eu l'opportunité d'entreprendre quelque chose pour moi.
Lanet olası şeyi başardım.
Ça fait flippé.
müşteriyle buluşmayı başardım ve hesabını gün-gün temelinde değiştirmeye ikna ettim işi elimde tutabilmek için.
Je l'ai rencontré et j'ai changé notre façon de gérer son compte au quotidien pour qu'on maintienne notre relation d'affaires.
Bi çok şey başardım, çok fazla para kazandım.
Je me faisais tout ce blé et j'avais du succès.
Hesaplamayı yapmayı çoktan başardım.
J'ai déjà fait les calculs.
Mike, başardım.
Mike, j'ai réussi.
Onu hücreye geri tıkmayı başardım.
Je viens juste de réussir à le remettre en cellule.
- Başardım!
J'ai réussi!
Verilerin büyük bir kısmını kurtarmayı başardım.
Donc j'ai été capable de restaurer un bon paquet de données.
Kaybettiğimi düşünüyorlar, öyleyse başardım, değil mi?
C'est presque ça, non?
Tüm her şeye rağmen bunu başardım, evlendim.
Et contre toute attente, je l'ai fait. Nous nous sommes mariés.
Ama kendimi ışınlamayı başardım.
Mais regardez! Je viens de me téléporter ici!
Her yönüyle orjinaline benzer olan bu klona... Homer'ın bedeninde ki tüm anıları koymayı başardım.
J'ai réussi à mettre la mémoire d'Homer dans le corps d'un clone, identique à l'original en tout point.
Homer'ın beynini bir flash sürücüye... kopyalamayı başardım.
J'ai réussi à télécharger le cerveau d'Homer dans cette clé usb.
Başardım! Başardı!
Je l'ai fait!
Evet. Başardım.
J'ai réussi.
Başardım.
J'ai réussi.
Başardım.
Impeccable.
İstasyonun infilakından sadece 18 saniye önce kapsülle kaçmayı başardım.
J'ai pu séparer la nacelle seulement 18 secondes avant la détonation.
Yani ailemin güven fonu üzerime geçti ve Augustine fonunu kesmeyi başardım.
J'ai revu les fonds de ma famille, et j'ai pu arrêter le financement d'Augustine. Donc plus d'expérimentations sur les vampires?
Connor'ın benden istediği gibi Otto'nun laboratuvarına girdim. Otto'nun yenileme kodunu almayı başardım.
Je suis entrée dans le labo d'Otto comme Connor me l'a demandé, et j'ai réussi à obtenir pas mal d'infos sur le code de régénération d'Otto.
Ama başardım.
Mais tu l'as fait.
Pazzi'lerin değil de bizim onu, Floransa'nın yöneticisini, öldürdürmeyi başardığımız anlaşılırsa mı?
Vous voulez dire que si on découvre que nous, et non pas les Pazzi, avons réussi à tuer le dirigeant de Florence?
Beni buraya göndermekle iyi iş başardın Max.
Tu as bien agi en m'envoyant ici, Max.
Annen... annen kendini kabul ettirmek için tüm imkanları zorlar ama bunu başardı mı da panikler.
Ta mère se bat pour qu'on lui fasse une place, mais quand elle y parvient, elle panique.
Başardın. Beni duyuyor musun?
Vous m'entendez?
- Yayınımıza girmeyi başardılar anne.
Ils ont piraté notre flux vidéo, mère.
Başardım.
Je l'ai fait.
Son birkaç ayda yaptıklarınla gözüme girmeyi başardın.
Ton comportement m'a impressionné ces derniers mois.
Zorluklarla bulup çıkarmayı başardığım bu fotoğraf teorimi destekliyor.
Les photos que j'ai découvertes soutiennent ma théorie.
Biliyorum. Sen harika bir iş başardın. Bir milyon parçayken bu takımı bir araya getirdin.
Et tu as fait un boulot incroyable en reconstituant cette équipe.
Başardığımızı düşünüyorum.
Je pense que nous l'avons exclus.
Batman olmayan birine göre tam bir baş belası olmayı başardın.
Pour quelqu'un qui n'est pas ce boulet de Batman, tu sais que tu peux vraiment te vanter de m'avoir pourri ma soirée.
Başardın artık! Tamam mı?
Tu t'en es sortie.
Başardın! Başardın tatlım.
Tu l'as fait!
Ben başardım!
Je l'ai fait!
Tatlım Dr. Phil'den yağcı masajı isteseydim hızlı aramadan 3'e basardım tamam mı?
Si je veux me faire masser par le Dr. Phil, J'aurais appuyé sur 3 sur le composeur, d'acc?
- Gevrekle zarar vermeyi nasıl başardın? - Hediyesini ısırmışım!
Ça va être juste une bande de gars taguant des insultes sur le château d'eau.
! Başardık!
Et puis un jour ce conseiller d'orientation m'a dit que je devais apprendre un métier parce qu'aucune université ne prendrais un gars comme moi.
Ne uh,, ve beni yakaladı, Biraz daha Ben önce dışarı başardı.
Avec ce qu'ils m'ont attrapé, et, euh, un peu plus j'ai réussi à en sortir avant.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]