Bilmeni isterim ki translate French
966 parallel translation
Bilmeni isterim ki- -
Je voulais, euh...
Ama onu götürmeden önce, bilmeni isterim ki başına gelenler benim için de büyük anlam ifade ediyor.
Mais avant de l'emmener, je veux que vous sachiez... que vous comptez beaucoup pour moi.
Eğer herhangi bir teselli olacaksa bilmeni isterim ki ben masumum
Si ça peut vous rassurer, je suis réellement innocent.
Bilmeni isterim ki, gitmemi sağlamakta haklıydın.
Sache que je pense que tu as eu raison de me faire partir.
Ve bilmeni isterim ki eğer sonuç tatmin edici olmazsa daima başımızın üstünde yerin var.
Et sachez que si les choses ne vont pas comme vous le voulez, vous serez toujours la bienvenue ici.
Fakat ben... bilmeni isterim ki, bununla kurtulduğunu sanma.
Sachez que vous vous en tirerez pas à si bon compte.
Bilmeni isterim ki kocam mutlu öldü.
Mon mari est mort en homme heureux!
Ve bilmeni isterim ki, eğer param olsaydı, ona öder ve işi bitirirdim.
Et je veux que vous sachiez que si j'avais l'argent... je le paierais et ce serait fini.
Bilmeni isterim ki onunla tanışmak fikrimi bir nebze bile değiştirmedi.
Je dois dire que mon opinion sur lui n'a pas changé d'un pouce.
Bilmeni isterim ki, devam etmesi için uğraştım.
J'ai essayé de faire en sorte que ça marche.
Şunu bilmeni isterim ki...
Et sachez que...
Şunu bilmeni isterim ki dürüst olabilirim ama fakirim.
Je veux que vous sachiez que je suis honnête, même si je suis pauvre.
Bu galakside gezmediğim yer kalmadı, ama bilmeni isterim ki sen gördüğüm en anlayışlı kişisin.
J'ai beaucoup voyage dans cette galaxie et je veux que tu saches... que tu es le plus chic type que j'aie jamais rencontre!
Martin, bilmeni isterim ki...
Je veux que tu saches...
Şunu bilmeni isterim ki... evimi kendi evin gibi kabul edebilirsin.
Je veux que vous sachiez que ma maison est la vôtre.
Dinle. bilmeni isterim ki, bu yatakta yatmamın sebebi, senin küçük kardeşin Billy'dir. Oh.
Écoutez, je veux que vous sachiez que... j'ai dormi dans ce lit, seule, à cause de votre petit frère.
Şunu bilmeni isterim ki, sana çok müteşekkiriz MacNamara.
Sachez... que nous vous sommes très reconnaissants, MacNamara.
Bilmeni isterim ki... her zaman seni düşüneceğim.
Tu sauras que moi, je ne pense qu'à toi.
- Tatlım, bilmeni isterim ki bana her zaman güvenebilirsin.
Sache que tu peux toujours compter sur moi.
Ama bilmeni isterim ki uzun zamandır uçuyorum ve bundan daha iyi kıyafetlerim oldu.
Mais je veux vous dire que je pilote depuis longtemps... et que j'ai volé pour de grandes compagnies.
Senin hakkında konuştuk. Bilmeni isterim ki, ailenin onayını aldım.
J'ai l'accord parental!
Sadece bilmeni isterim ki, bizim öldürme ile alakamız yok.
Écoutez... On n'a rien à voir avec les meurtres.
Bilmeni isterim ki bu olanlardan ötürü seni suçlamıyorum senin için böyle olmamalıydı..
Je voulais juste vous dire que je ne vous en voulais pas... si ça peut valoir quoi que ce soit.
Zaten yakında evleniyorum ve bilmeni isterim ki kardeşine olsun, sana karşı olsun yanlış bir duygu beslemiyorum.
Et je n'ai jamais eu de visées sur toi ou sur ta soeur, c'est absolument désintéressé.
Bilmeni isterim ki, bundan biraz tedirgin oldum.
J'aime autant vous dire que ça ne me dit rien qui vaille.
Şunu iyi bilmeni isterim ki :
Je regrette tant ce qui est arrivé.
Doğum gününde seninle tartışmak istemiyorum fakat bilmeni isterim ki ;
Je ne veux pas me disputer avec toi aujourd'hui, maman. Mais tu dois savoir que je ne suis pas du tout d'accord avec toi.
Yoksa problem çıkar. Ama bilmeni isterim ki bana ihtiyacın olursa, yanında olurum.
Mais si tu as besoin de moi, sache que je suis de ton côté.
- Bilmeni isterim ki...
- Que tu saches...
Eger kurtulamazsam bilmeni isterim ki verdigimiz mücadele için horoz gibi gururluyum.
Si j'y reste... sache que... je suis plus fier qu'un coq d'avoir été avec toi.
- Çek ellerini! Şunu bilmeni isterim ki...
Je veux que vous sachiez...
Vedalaşmanın dışında... şunu bilmeni isterim ki, Ben ve kılıcım her zaman yardıma hazırdır
Je voudrais te souhaiter bon voyage et te dire aussi que je n'oublie pas que tu m'as épargné.
Bilmeni isterim ki, bu yüzden... diğerleriyle ilişkini kesmene gerek yok.
Je veux seulement que tu saches... que tu peux continuer à en voir d'autres.
Şunu bilmeni isterim ki korktuğumdan veya başka bir şey yüzünden değil.
Faut bien que vous sachiez que c'est pas parce que j'ai peur.
Şunu bilmeni isterim ki, bir daha beni görevden aldığında, çağrımı da al!
Si vous voulez vous passer de mes services, oubliez aussi mon beeper!
Sadece bilmeni isterim ki bu konuda konuşmak istediğinde
Mais je voudrais que tu saches, si un jour par hasard tu veux en parler,
Şunu bilmeni isterim ki, varsayıma dayalı konuştuklarını sanıyordum ta ki onlar ilk kurtulanları bulana kadar.
Je veux que vous sachiez que... je croyais qu'on ne parlait que d'hypothèses. Jusqu'à ce qu'on trouve les premiers survivants.
Ve bilmeni isterim ki Avrupa kulağa harika geliyor.
Et laisse-moi te dire que l'idée me paraît fantastique.
Ula, bilmeni isterim ki...
Ula, je voudrais que tu saches...
Oh, Quatermain, eğer bu oysa, demek istediğim, eğer bu sonsa Quatermain, bilmeni isterim ki... Bir böcek yuttum.
Si ça y est, si c'est la fin, je veux que tu saches que... j'ai avalé un insecte.
Bilmeni isterim ki senin katılımınla ekibin başarı şansı çok daha yüksek olacaktır.
J'ai le sentiment qu'avec vous, cette mission a des chances de réussite.
Ve bilmeni isterim ki yaptıklarından çok etkilendim.
Et je suis flattée par tout ça.
Ama bilmeni isterim ki, çocuğu bulmak için elimden geleni yapacağım.
Mais je ferai de mon mieux pour trouver le gosse.
Şunu bilmeni isterim ki... daha önce hiç böyle bir şey yapmadım.
Je veux que vous sachiez que je n'ai encore jamais fait ça.
Demek istediğim, beni görmeliydin. Evet, biraz gergindim, fakat tam iki gözünün arasından vurdum, ve bilmeni isterim ki o gözler arasında fazla mesafe yok.
Faudrait être un sacré abruti pour ne rien apporter.
Al, bilmeni isterim ki burada yaptığını takdir ediyorum.
Al, j'apprécie ce que vous faites.
Elbette görmeyeceğim ama şunu bilmeni isterim ki bundan sonra yatacağım güzel kadını sana adayacağım.
Bien sûr, je ne le ferai pas... mais sachez que la prochaine fille que je lève, je vous la dédie.
Bende bilmeni isterim ki, bugün bende oldukça zor bir mücadele verdim.
Va donc l'attendre à Paris.
Eğer şu an ölüyorsam, şunu bilmeni isterim ki Levius...
Si je meurs, sache ceci.
Bilmeni isterim ki iyi zaman geçirdik.
Je te compromets pas trop si je te fais un brin de conduite? Je sais pas pour toi, mais moi, j'ai bien dîné.
Dün gece bazı laflar edildi, bunu konuştuk ve bilmeni isterim ki, bunu bilerek yapmadığını düşünüyoruz.
- C'est vrai que c'est ton argent. - Et? - Et je travaille pas.