English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Bir adın var mı

Bir adın var mı translate French

468 parallel translation
Bir adın var mı?
Vous avez un nom?
Senin bir adın var mı?
C'est quoi votre nom à vous?
Bir adın var mı, evlat?
- T'as un nom, mon garçon?
Senin bir adın var mı? - Susan.
- Vous vous appelez comment?
Senin, ee... bir adın var mı?
Vous avez... un nom?
- Bir adın var mı?
- Avez-vous un nom?
Bir adın var mı, evlât?
Comment c'est, ton nom?
- Bir adın var mı?
- Avez-vous un prénom?
- Bir adın var mı?
Tas un nom, flicard?
Bir adın var mı?
Tu as un nom?
- Hey, bir adın var mı?
- Hé! Tu as un prénom?
- Bir adın var mı?
- Tu as un prénom?
Bunu sormak için çok salakça bir zaman olduğunu biliyorum ama, bir adın var mı?
Je sais que c'est pas le moment... mais vous avez un nom?
Senin bir adın var mı?
Vous avez un nom?
Bir adın var mı?
Tu as bien un nom?
- Bir adın var mı? - Kid.
- T'as un nom?
Lafta başkan yardımcısı. Sadece kapısının üstünde adım yazan bir odam var.
Vous savez ce que c'est, je n'ai qu'une plaque à mon nom sur une porte.
Bana kalırsa iki tip insan var çavuş bir tanesi Bach ve Handel çalmasını öğrenip "Ellerinizden Öpüyorum Hanımefendi" çalan bir diğeri de her şeyi adım adım öğrenip en sonunda Everest Tepesi'ne tırmanmayı başaran.
Pour moi, il y a deux types d'hommes. Ceux qui étudient Bach et Haendel pour pouvoir jouer "I Kiss Your Little Hand Madame"
Bu kasabanın bir adı var mı?
Comment s'appelle ce patelin?
Oh, bu arada, bana onun adını söylemenin bir sakıncası var mı?
Au fait... ça vous ennuie de me dire son nom?
Evinizde ve kocanızın yatında... görevli olan, Sidney Broome adında bir adam var mıydı?
Aviez-vous un employé répondant au nom de... Sidney Broome?
temiz bir kaydım var adın ne?
Comment t'appelles-tu?
Ayrıca, bir de adın konusu var tabi ki.
Si mon nom était Algy, tu ne pourrais pas m'aimer?
Sana John mu derler, yoksa bir takma adın var mı?
Est-ce que tu as un surnom?
Bu diğer adamın, bir adı var mı?
IL s'appelle comment?
Burada bir kadın var. Onun adı Vicky ve o güzel.
- Espèce de saligaud, je m'en vais!
Ne var ki perdenin arkasında kalmış bir şekilde hâlâ adım atmanın yasak olduğu yerde anılar birikmeye devam ediyor tek düze olarak ezelî şekilde.
Cependant... en retrait,... derrière le rideau, ... où il est encore interdit d'aller,... l'accumulation de mémoire se poursuit,... monotone, ... ancienne.
Dünyada muhteşem Bayan Millett'in adını duymamış olan bir yer var mıdır acaba?
Où ne parle-t-on pas de la merveilleuse Mme Millet?
Bir kaç adım ileride, kızların ellerini falan yıkaması için bir yer var.
Tout près, il y a un endroit pour se laver les mains, entre autres.
Orada Cho adında bir kadın var mı?
Y a-t-il une femme dénommée Cho là-bas?
Soslu tavuğuyla meşhur Catamaria adında bir kadın var mı orada?
Y a-t-il là-bas une nommée Kata Maria fameuse pour son pâté de poulet?
Bu yapının bir adı var mı?
Il a un nom cet entrepôt?
- Tula adında bir kızınız var mı?
- Avez-vous une fille appelée Tula?
Bir adınız var mı?
Vous avez un nom?
O da çok güzel. Başka bir adınız var mıydı, Babcock dışında Macar adı gibi? Macar asıllı.
Elle est aussi très jolie.
Bir adın var mı?
T'as un nom? Cimarron.
Bir ilk adınız var mı?
Vous avez un prénom?
Öyle diyorlar çünkü ne koca göğüslerim, ne de güzel bir kıçım var. Senin adın ne?
- Parce que j'ai pas de nichons et un gros cul.
Ona ilişkin bir ilk adınız var mıydı, efendim?
Et vous aviez un prénom?
Sizin bir adınız var mı memur bey?
Vous avez un nom, monsieur l'agent?
Roma'da çok yakın bir arkadaşım var, adı Azmanyus Sikus.
J'ai un ami à Rome qui s'appelle Grossus Bitus.
Adım adım onun mavi halının tüyleri olduğunun farkına varırdı. Bu oyunu çok sevmişti çünkü her şeyi garip bir bakış açısıyla tasvir ederdim, ve o da bunları duymaktan hoşlanırdı. Çok harika hikayelerimiz vardı.
et il adorait ce jeu parce que je lui décrivais ces choses d'un point de vue inusuel et il adorait entendre ces histoires et nous avons eu toute sorte d'aventures merveilleuses – il a même été dans une grotte humide
Adını koyamadığım bir hastalık kadar ihtiyacım var sana.
J'ai besoin de toi comme d'une calamité que je ne saurais nommer!
Bilimsel Topluluk için ilginç bir şeyiniz var mı? Adım Atreyu.
N'y a-t-il rien qui puisse intéresser la communauté scientifique?
Senin bir adın var mı?
T'as un nom?
- Hurra... Öyle hınzırca bir planım var ki, gerisine bir kuyruk takıp, adını'çakal'koyabilirsiniz.
J'ai un plan si pointu que si on lui met une queue, il ressemblera à une fouine.
Şimdi bir de bahanem var. Frank bana... örtünüzü işleyen yaşlı hanımın adını ve adresini... istediğinizi söyledi.
J'ai enfin un prétexte, puisque Frank me dit que vous voulez l'adresse de la vieille dame qui a brodé votre nappe.
Varış noktamız, M sınıfı bir gezegen olan, "Cennet" adıyla bilinen Beta Cassius gezegeni.
Lorsqu'il précède deux doubles barres...
Bu kadının bir "adı" var mı?
"Elle" a un nom?
Genç Bay McMullen'ın kendi adına söylemek istediği bir şey var mı?
Souhaitez-vous parler pour votre défense?
Lydia adında ezik bir kadın var mı burada?
Lydia-Petite souris travaille ici?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]