Bir sorum daha var translate French
241 parallel translation
Son bir sorum daha var, Bayan Connell. Biraz tuhaf gelebilir.
Une question que je ne pose pas d'ordinaire.
Tek bir sorum daha var. Stella'nın annesi Windward Konağında hiç sorun yaşadı mı?
La mère de Stella a-t-elle été perturbée à Windward?
Başka bir sorum daha var.
J'ai une autre question.
Bir sorum daha var.
Juste une autre question.
Bir sorum daha var.
Encore une question :
Bir sorum daha var. Bir asker görevi kabul etmezse ne olur?
Qu'est-ce qui arrive quand un soldat refuse de faire son devoir?
Bir sorum daha var.
Encore une question.
Bir sorum daha var.
Une question encore.
Şimdi bir sorum daha var.
J'ai une dernière question.
Bir dakika, hemşire. Ona sorulacak bir sorum daha var.
Une question, c'est tout.
Yanıt vermeden, Müdür Yoldaş. ... bir sorum daha var.
Avant que vous répondiez camarade directeur, j'ai encore une question.
Bir sorum daha var.
J'ai une autre question pour toi.
- Hey dur unutmadan, bir sorum daha var :
Enfin, je m'en doutais! ALF, ce sont des produits de beauté!
O zaman başka bir sorum daha var.
Qu'est-ce que c'était?
Son bir sorum daha var.
J'ai une autre question.
- Sayın yargıç, bir sorum daha var.
Encore une question.
- Evet. - Kafayı sıyırmaya başlamışsın. Ama bir sorum daha var.
Je vous vois craquer, mais il reste un détail.
Gitmeden önce, sana bir sorum daha var, doğruyu söyleyeceksin ama.
Mais d'abord, j'ai une question à te poser, et réponds-moi franchement.
- Lord'um, bir sorum daha var.
Votre Honneur, une dernière question...
Bir saniye, Darlington. İyi dostumuza bir sorum daha var.
Un instant, j'ai encore une question à soumettre à notre ami.
Hayır, bayan. Bir sorum daha var.
Encore une question.
Sadece bir sorum daha var, Bayan Tasker.
Une dernière question, Mme Tasker.
Sana bir sorum daha var.
Laissez-moi vous poser une question.
Başka bir sorum daha var.Burada oturan küçük bir kız var.
- J'ai une autre question. - Il y a une petite assise ici.
Bir saniye. Son bir sorum daha var.
J'ai encore une question.
Tanığa yalnızca bir sorum daha var. Amiral.
Je n'ai plus qu'une question à poser à ce témoin, amirale.
Bir sorum daha var.
Une dernière chose.
Bir sorum daha var.
J'ai encore une question.
Ama kitap için bir sorum daha var.
Une dernière question, pour le livre.
Bir dakika, bir sorum daha var. Seni orada nasıl buldular?
Comment t'ont-ils trouvé?
Zor olduğunu biliyorum Kelly, ama bir sorum daha var.
Je sais que c'est ditficile, Kelly... mais j'ai une autre question.
Bir sorum daha var.
Juste une chose.
Aralarından bazıları bize... ihanet etti. Bir sorum daha var.
Nous les aurons tous, ces traîtres.
Oğlumla ilgili bir sorum daha var.
Une dernière question à propos de mon fils.
Bir sorum daha var.
Une question.
- Bir sorum daha var.
- J'ai une autre question.
Bir sorum daha var. Yarışmada ne yapacağız?
Qu'est-ce qu'on va faire?
- Bir sorum daha var... - Köpeğim mi?
- J'ai une autre question...
Bir kaç sorum daha var.
J'ai d'autres questions.
Oh, evet, bunu takdir ediyorum, efendim. Sadece bir tek sorum daha var. Bana katlanın.
Bien sûr, j'ai juste une dernière question.
Yani daha doğrusu bir sorum var.
Bien... en fait, c'est plutôt une question.
"Daha doğrusu bir sorum var."
"En fait, plutôt une question."
İmplantı Garak'ın kafasına Order'ın yerleştirdiğini mi düşünüyorsun? Benim daha iyi bir sorum var.
L'Ordre aurait-il placé l'implant dans le crâne de Garak?
Daha iyi bir sorum var : Gina nerede?
Mieux : où est Gina?
Hey, senin için daha iyi bir sorum var.
J'ai une devinette pour toi.
Benim daha beter bir sorum var.
J'ai une question encore pire.
Daha iyi bir sorum var. Gowron, Worf'u öldürmek için neden fedailerine izin vermiyor?
Pourquoi Gowron ne laisse-t-il pas ses gardes tuer Worf?
Bir sorum var : Bir Yahudi katledildiğinde... bu seni bir pagan, bir zenci ya da bir Bosnalı'nın... katledilmesinden daha fazla mı üzüyor?
Tu trouves le massacre d'un Juif pire que celui d'un Chrétien, d'un Noir ou d'un Bosniaque?
Sormak istediğim bir kaç sorum daha var.
Plus que quelques questions.
Sevgili Sally daha önce kimseden ayrılmadığım için sana bir sorum var.
Chère Sally. Je n'ai jamais rompu avec personne auparavant, alors j'ai une question à te poser.
Bir kaç sorum daha var ama belki de bu doğru zaman değildir.
J'ai d'autres questions, mais le moment est mal choisi.
bir sorum var 102
daha var 27
daha var mı 21
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32
daha var 27
daha var mı 21
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir sorun mu var 1028
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir saat sonra 47
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir sorun mu var 1028
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir saat sonra 47