Bir yolunu bulacağım translate French
476 parallel translation
Sana, kızı götürdüğü yeri haber vermenin bir yolunu bulacağım.
Je saurai où il l'emmène.
- Yoksa beni seviyor musun? Seni saklayacağım. Ve bu gece karanlıktan sonra, bir yolunu bulacağım.
- Je vous cacherai, et je vous aiderai à fuir...
Değiştirmesinin bir yolunu bulacağım.
Je trouverai moyen de le persuader.
Bir yolunu bulacağım.
Je trouverai un moyen.
- Bir yolunu bulacağım.
Je vais trouver un moyen...
Bu yüzden, bu işi sessizce kapatmaya razı olursanız... Minnettarlığımızı ifade etmenin çok cömert bir yolunu bulacağımıza emin olunuz.
Si vous voulez bien étouffer l'affaire... nous saurons vous exprimer notre gratitude.
- Bir yolunu bulacağım. Bulmak zorundayım.
- Je trouverai moyen.
- Bilmiyorum ama bir yolunu bulacağım!
Je ne sais pas, je verrai bien.
Para kazanmanın bir yolunu bulacağım.
Je me débrouillerai sans eux.
Düzenli olarak göndermenin bir yolunu bulacağım.
J'en enverrai régulièrement.
- Evet, ama bir yolunu bulacağım.
J'y arriverai bien...
Benim işim, başı sıkışık olan insanlardır ve sana yardım etmenin bir yolunu bulacağım.
Mon métier est de traiter les problèmes... et je trouverai un moyen de vous aider.
Bir nehir var. Tekneler var. Bir yolunu bulacağım.
Il y a la rivière... je trouverai bien un moyen.
Ama bir yolunu bulacağım gene de.
Mais nous nous reverrons.
O adam sizi Bexar'da zorla tutuyorsa gitmek istediğiniz yere sizi ulaştırmanın bir yolunu bulacağım, bundan emin olabilirsiniz.
Si ce type vous force à rester à Bexar... je vous offrirai volontiers les moyens d'aller où vous voulez.
Payıma düşen altını alamayacağım, ama... bir yolunu bulacağım ya.
Je n'aurai pas ma part tout de suite, mais je saurai prendre soin de toi.
Bizi ayırdılar ama geri dönmenin bir yolunu bulacağım.
Zurita voulait nous éloigner... je t'ai conquise...
Söylediğiniz gibi bir yolunu bulacağım artık.
Vous avez raison. A moi de susciter son intérêt.
Bu kadar ani ayrıImanın akıllıca olmayacağını ama yakında bir yolunu bulacağımı söyledim.
Il veut que je m'installe chez lui. Mais je ne peux pas rompre si brutalement avec le Professeur...
Bir yolunu bulacağım.
C'est le seul moyen d'avoir du fric.
O yüksekliğe tırmanacak kadar cesursan ben de terasta uyumanın bir yolunu bulacağım.
Si tu as le courage de monter je m'arrangerai pour dormir sur le balcon.
Bu işe bulaşmayacağım gibi, sen devam edersen de diğerleriyle beraber seni de yakalatmanın bir yolunu bulacağım.
Non seulement je suis pas intéressé, mais si tu fais ça, je trouverai un moyen de te coincer avec les autres.
Onunla tanışmanın bir yolunu bulacağım.
J'essaierai de le rencontrer.
Bir şekilde bunun bir yolunu bulacağımızı umuyorum.
J'espère que nous nous en sortirons.
- Ona bunu söylemenin bir yolunu bulacağım.
- Essayer de le dissuader en douceur.
Ödemenin bir yolunu bulacağım.
Trouver un moyen de payer. Moi?
Bilmiyorum, ama bir yolunu bulacağım.
Je ne sais pas, je trouverai un moyen.
Geçimimizi sağlamanın başka bir yolunu bulacağım.
Je trouverai un autre gagne-pain!
Ya sessiz bir şekilde gitmenin yolunu bulursun yoksa bunu... yapmanın başka bir yolunu bulacağım.
Trouvez un moyen de partir avec grâce,... sinon je me chargerai de vous.
Howard'a yardım etmenin bir yolunu bulacağım, yemin ederim.
Je t'appelle ce soir. J'aiderai Howard, parole!
Sana bir yolunu bulacağımı söylemiştim.
Je t'avais dit que je trouverais un moyen.
Lau Amca, sakin ol Bu olayı çözmenin bir yolunu bulacağım
Ne vous inquiétez pas.
Ben bir yolunu bulacağım, daima bulurum.
Je trouverai quelque chose. Comme toujours.
Bu işten kurtulmanın dahiyane bir yolunu bulacağım.
Laissez-moi réfléchir une minute, et je trouverai une façon de nous sortir de là.
Ben bu durumdan kurtulmanın bir yolunu bulacağım.
Moi, je vais trouver un moyen de sortir de là.
Bir şekilde sana dönmenin bir yolunu bulacağım.
Je m'arrangerai pour revenir.
Üzerinde çalışıyorum Tahna. Olmasını sağlamanın bir yolunu bulacağım.
Je trouverai un moyen de les convaincre, Tahna.
Onları ayırmanın bir yolunu bulacağım, efendim.
Il faut trouver un moyen de les séparer.
Nasıl bilmiyorum ama, bir yolunu bulacağım.
Je ne sais pas comment, mais je vais trouver.
Programı ben yaptım ve sizi temin ederim ki Binbaşı bunu aşmanın bir yolunu bulacağım.
C'est moi qui ai conçu ce programme, et je vous assure, major, je trouverai un moyen de le détruire.
Ben sonra bunları dördüncü çekim için kesmenin bir yolunu bulacağım.
"J'avais peur pour Danny". Je l'intercalerai avec la quatrième prise.
Bir gün kendimi tanıtmanın bir yolunu bulacağımı biliyorum ve mükemmel olacak.
Et je sais qu'un jour je trouverai un moyen pour l'aborder. Et ce sera parfait.
Ona söylemenin bir yolunu bulacağım.
Je trouverai la manière de lui dire.D'accord?
Ona söylemenin bir yolunu bulacağım.
Il faut que je lui parle. Je lui dois ca..
- Bir yolunu bulacağım.
Je réussirai.
- Bir yolunu bulacağım.
- Je trouverai un moyen. - Ce doit être bientôt.
Kitapçıyla konuşmanın bir yolunu bulup sadece özel müşterilere satış yapılan kitapçıları öğrenebilirdim. Ve onu nasıl bulacağımı çok iyi biliyordum.
Elle voulait un livre rare vendu uniquement sous le comptoir et le demandait avec assurance, évidemment certaine que c'était l'endroit où le trouver.
Bu içine girdiğim en şık alet! Çalıştırmanın bir yolunu bulacağız, tamam mı?
Mais écoute Ford c'est le vaisseau le plus classe qu'on ait jamais fauché, OK?
Bir yolunu bulacağım.
Greenwich c'est fini.
Yarattığımız hasarı silmenin başka bir yolunu bulacağız.
Nous réparerons les dégâts causés.
Paniklenme, Ron. B-Biz b-bir yolunu bulacağız, tamam mı?
On s'en sortira, ne panique pas.
bir yolunu buluruz 32
bir yolunu bulurum 26
bir yolunu bulacağız 18
bulacağım 72
bir yazar 32
bir yere gitme 51
bir yerde 60
bir yerlerde 73
bir yere gitmiyorum 43
bir yıl sonra 30
bir yolunu bulurum 26
bir yolunu bulacağız 18
bulacağım 72
bir yazar 32
bir yere gitme 51
bir yerde 60
bir yerlerde 73
bir yere gitmiyorum 43
bir yıl sonra 30
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yere gidemezsin 16
bir yere gitmiyoruz 22
bir yudum 17
bir yere kaybolma 21
bir yere ayrılma 38
bir yolu var 41
bir yere gitmiyorsun 28
bir yer biliyorum 28
bir yıl önce 51
bir yere gidemezsin 16
bir yere gitmiyoruz 22
bir yudum 17
bir yere kaybolma 21
bir yere ayrılma 38
bir yolu var 41
bir yere gitmiyorsun 28
bir yer biliyorum 28
bir yıl önce 51