English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ G ] / Gece

Gece translate French

131,651 parallel translation
Almanak programında dün gece bir karışıklık olmuş.
Il y a eu un problème hier soir à l'Almanac show.
- Dün gece bir onu öldürmeye çalıştı.
- On a essayé de la tuer hier soir.
Dün gece televizyonda canlı yayında çatışmışlar.
Ils se sont embrouillés hier soir en direct.
O zaman geçen gece Londra'dan geri dönmeniz mi?
Donc, vous n'êtes pas revenu de Londres l'autre nuit?
O gece bütün yapman gereken şey, beklemekti.
Pourtant cette nuit là, tout ce que vous auriez eu à faire, c'est attendre.
Bu gece çok eğlendim.
J'ai passé une très bonne soirée.
Oleg Burov dün gece Moskova'ya giden bir uçağa bindi.
Oleg Burov a pris un avion pour Moscou, hier soir. - Seul?
Şimdi de haftada dört gece yollardayım, bir de daracık üniforma giydiriyorlar hayatta kilo almamam gerekiyor.
Je porte un uniforme moulant et je dois rester mince. Et elle doit bosser pour des cons comme moi.
Bir ara da bir Gece Nöbetçisinin nasıl Kuzeydeki Kral olduğunu dinlemek isterim.
Un jour, vous me direz comment Frère de la Garde devient Roi du Nord.
Gece Kralı gerçek. Hepsini gördüm.
Le Roi de la Nuit est réel.
Gece Kralı'nı yenmezsek krallığınız bir mezarlık olacak.
Vous gouvernerez un cimetière, si le Roi de la Nuit est vainqueur.
Gece Nöbeti'nin Lord Kumandan'ı seçildi.
Il a été Lord Commandant de la Garde de Nuit.
Biri bana gelip ak gezenleri ve Gece Kralı'nı anlatsa...
Si quelqu'un m'avait parlé de marcheurs blancs...
Ak gezenler, Gece Kralı Ölüler Ordusu...
Les marcheurs blancs, le Roi de la Nuit, l'Armée des Morts...
Peki sen bu Ölüler Ordusu, ak gezenler ve Gece Kralı hakkında ne düşünüyorsun?
Que pensez-vous de cette Armée des Morts, des marcheurs blancs, et autres?
İnanıyor musunuz yani bana? Gece Kralına ve Ölüler Ordusu'na?
Vous me croyez, alors, à propos de l'Armée des Morts?
Uzun Gece bir daha geldiğinde hazır olmak zorundayım.
Quand la Longue Nuit sera là, je devrai être prêt.
O gece çok güzeldi aslında.
Cette nuit était magnifique.
Ben Gece Kralı'nı gördüm Davos, gözlerinin içine baktım.
J'ai vu le roi de la nuit, Davos. Je regardais dans ses yeux.
Gece çökmeden kalan arabaları da Karasu Nehri'nden geçirmemiz gerekiyor.
Nous devons prendre les charrettes pour le logo Rush Blackwater.
Ne Gece Nöbeti, ne yabaniler, hiç kimse.
La Garde de Nuit, les sauvageons, tous.
Hisar'daki tüm üstatlara da solmuş tüm parşömenlerde Uzun Gece'ye dair geçen tüm sözleri aramalarını söylerseniz Ölüler Ordusu'nu tümüyle yenmemizi sağlayacak bir şey bulabilirler.
Si vous demandez à tous les mestres de chercher parmi les parchemins, des informations sur la Longue Nuit, ils pourraient trouver comment vaincre l'Armée des Morts, pour de bon.
Bran, Gece Kralı ile ordusunun Doğugözcüsü'ne ilerlediğini görmüş.
Bran a vu le Roi de la Nuit marcher sur Fort-Levant.
Artık Gece Nöbeti'nde değilsin, Kuzeydeki Kral'sın sen.
Vous n'êtes plus un Frère, mais le Roi du Nord.
- Bu üstatlar beni bu herifin saydığı camları, boşanmaları tuvalete gitmelerini sonsuza kadar korumakla görevlendirirken Gece Kralı'nı yenmenin sırrı muhtemelen kimsenin sallamadığı tozlu bir rafta öylece bekliyor.
Ces mestres... Ils me demandent de recopier le compte des fenêtres, des divorces et des selles, quand le moyen de vaincre le Roi de la Nuit repose sans doute sur une étagère, oublié de tous.
Gece Nöbeti onun hayatıydı, o adamların her birini korumak için ölürdü ama onu katlettiler.
La Garde était sa vie. Il serait mort pour protéger chacun de ces hommes. Et ils l'ont découpé.
Gece Nöbeti'nin bir yöntemi var Demirdoğumluların da eksiklerine rağmen...
La garde de nuit a une méthode, Les Fers--nés, Parmi leurs nombreux défauts...
Işığın Tanrısı karanlıkta bizi bul çünkü gece karanlık ve dehşet dolu.
Venez à nous dans notre obscurité. Car la nuit est sombre et pleine de terreurs.
Gece Kralı'nı ve ordusunu yok edeceğiz.
Nous allons détruire le roi de la nuit Et son armée.
Bu gece bileklerini kesecek.
Ce soir, il va s'ouvrir les veines.
Bu gece kvass yok.
Pas de kvas ce soir.
Dün gece Renee'lerin binasında boru patlamış.
Une canalisation a cédé chez Renee hier soir.
Gece yarısı kontrol ediyor.
Il me surveille la nuit.
Bu gece.
Ce soir.
Şu mağazadaki korkunç gece kaçmayı başaran kişi vardı ya?
Celui qui cette nuit là, est sorti de l'horreur du magasin?
Dün gece lokantada elimden kaçırdım.
Je l'ai pourchassé, depuis le restaurant, la nuit dernière.
O gece olan en korkutucu şey neydi biliyor musun?
Tu sais ce qui est le plus effrayant, à propos de cette nuit là?
O gece halletmediğimiz tek bir kişi var o listede.
Il n'y a qu'une seule personne de cette liste dont on ne s'est pas occupé cette nuit-là.
Uzun bir gece oldu.
Ça a été une longue nuit.
Bu gece orada bir ceset bulduk.
On a trouvé un corps là-bas, ce soir.
O orospu çocuğu bu gece ölecek!
Cet enfoiré doit mourir ce soir!
Bu gece burada ölmeyeceğiz.
On ne mourra pas ici.
Bu gece ölecek!
Il mourra ce soir!
Öncelikle, bütün gece çok içki karıştırdım.
J'ai mélangé les cocktails toute la soirée.
Gece, gece.
Bonne nuit.
Bu gece yanında kalmamı ister misin?
Est-ce que tu veux... Tu veux que je reste ce soir?
Dün gece için kusuruma bakmayın sevgili eşim.
Mes excuses pour la nuit dernière, chère épouse.
Ben annemin her gece içtiği martinilere rağmen sağ çıktıysam senin bebeğin de bundan sağ çıkar.
Si j'ai survécu aux martinis nocturnes de ma mère in utero, alors, ton bébé survivra à ça.
Yine şunu belirtmek isterim, iyi bir gece uykusu bir sürü duygusal sorunu çözebilir.
J'aimerais à nouveau signaler combien une bonne nuit de sommeil peut résoudre une myriade de problèmes émotionnels.
Bu gece gerçekten bunun için en iyi zaman değil.
Ce soir, ce n'est vraiment pas le bon moment.
Aslında bu gece şehir merkezindeki bir partiye gitmeye davet edildim.
J'étais invité à une fête, ce soir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]