English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ G ] / Getir onları

Getir onları translate French

447 parallel translation
Kağıtlarımı arabada bıraktım Haydi, gidip getir onları
- J'espionnais. Tu me prends ma serviette dans la voiture?
Getir onları, lütfen.
Regardez, s'il vous plaît.
Yarın getir onları.
Ramène-le demain.
Getir onları buraya.
Amène-les devant nous.
Git getir onları.
Va les chercher.
- Getir onları Binbaşı.
Faites-les venir.
Git ve getir onları.
Va les récupérer.
Getir onları. - Emredersiniz efendim.
Chargez-vous d'eux.
- Coaley, getir onları.
- Coaley, va les chercher.
Arabayı ve yedek atları buraya getir onları sürüyle çembere alalım.
Mettez la voiture et les chevaux ici. On les encerclera avec le troupeau.
- Kimseyi incitmediler. - Pekala. Getir onları.
- Ils n'ont fait de mal à personne.
Getir onları. Şu eski şapeli görmek istiyorum.
Je voudrais voir la chapelle.
- Aşağı getir onları.
- Ramène-les.
- Getir onları ve bunlardan kurtul.
Y en aura. Ramène-les et vire-moi ces gens.
- Onları tekmeyle hizaya getir Mac.
Continuez à les faire rentrer dans le rang.
Hemen getir onları. Daha fazla eziyet çekmesin.
Faites-les entrer.
Onları hemen getir.
Ramenez-les immédiatement.
Bak, sen gidip içki getir, ben onları burada tutmaya çalışayım.
Apporte à boire et je vais essayer de les retenir.
- Getir onları.
Amenez-les!
Ivor! Dai Griffiths ve Idris John'u bul ve onları Bay Evans'ın bürosuna getir.
Ivor, va chercher Dai Griffiths et Idris John et amène-les au bureau de M. Evans.
Bana onları getir.
Cherchez-les!
Bana kanıt getir ben de onların üzerine harekete geçeyim.
- Donnez-moi des faits, j'agirai.
Onları yola kadar götür, dönerken de paletli cipi getir.
Waco, fais-les partir et ramène le véhicule.
Onları buraya getir, lütfen.
Apportez-les-moi.
Her zamanki gibi kumbaraya girecekler. Onları buraya getir Neeley.
C'est pour la tirelire.
Onları buraya getir.
Rends-les-moi.
- Bob, kızakları temizle ve onları buraya getir.
- Apportez le traîneau par ici.
Buraya getir onları.
Faites les venir ici.
Onları benim ofisime getir, hepsini.
Amenez-les tous.
Onları buraya getir.
Qu'ils approchent!
- Onları geri getir. - Olmaz!
Fais revenir les autres.
- Devral. Onları hizaya getir. - Evet efendim.
Occupez-vous de ces hommes.
onları buraya getir!
Amenez-les.
Onları getir Binbaşı. - Bazı gerçekleri önce bizim öğrenmemiz gerekmez mi?
On en sait suffisamment?
Onları getir ve bana ver!
Allez les chercher!
Gözcüler hala yaşıyorsa onları buraya getir.
Si les gardes de l " avant-poste sont encore en vie, amenez-les-moi.
Parayı getir. Dediklerine göre onları satın alabiliyormuşsun.
Va chercher notre argent.
Bayanın çantalarını getir ve onları içeri al, lütfen. Bayım?
Prenez les bagages de madame et rentrez-les.
Onları getir.
Trouve-les.
Morrison, evinde fazladan silah vardır, onları buraya getir.
Morrison, apporte toutes les armes qui sont chez toi.
Onları taşıyacak bir şeyler getir.
Va chercher une dizaine de planches.
Birini kaybetmeden onları kanadın altına getir.
Rassemblez-les sous l'aile.
O zaman onları buraya getir.
Faites-les venir ici.
Onları git getir!
Rattrapez-les!
Kayığı al. Onları buraya getir.
Prends le bâteu dans les marais, tu les ramèneras avec toi.
Buraya getir onları.
Amenez-les.
Onları da buraya getir!
Amène-les!
Sana, onları en kısa yoldan getir dedim. Saçma oyunlarına asla izin vermedim.
Je t'avais dit de prendre le raccourci mais pas de faire une de tes farces.
- Onları buradan uzaklaştır ve malzemeyi getir.
- Renvoie-les, et apporte le paquet.
- Onları buraya getir.
Qu'ils entrent.
- Onları geri getir.
- Je vous demande de nous les rendre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]