English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Hayatını yaşa

Hayatını yaşa translate French

306 parallel translation
Hani derler ya, benimle takıl hayatını yaşa.
Restez avec moi et vous roulerez sur l'or.
Biraz hayatını yaşa.
Laisse-toi aller.
Zavallı civciv sefil hayatını yaşa bakalım Tanrının hepimizin yaşamasına izin verdiği kadar
Là, pauvre petit, calme-toi. Vis ta misérable vie puisque le Seigneur te l'a accordée.
Kafanı dağıtman lazım. Çık dışarı, hayatını yaşa biraz.
Il faut te distraire, sortir, vivre un peu, en somme.
Hayatını yaşa!
Vivez votre vie!
Kendime ait bir hayatım var. Kendi dairende kal ve sen kendi hayatını yaşa, ben de...
Je t'ai dit que je voulais plus te voir.
Dışarı çık ve eğlen. Hayatını yaşa.
Vis ta vie!
Buradan git. Evden çıkmanı istiyorum. Git ve deli saçması hayatını yaşa.
Sors d'ici et va vivre ta vie, bordel!
Git ve kendi hayatını yaşa!
Va vivre ta vie!
Haydi, biraz hayatını yaşa.
Viens, profite de la vie.
Yok, Yok. Hayatını yaşa.
Oui, va vivre ta vie.
Haydi Al, hayatını yaşa biraz.
Allons, Al. Profite de la vie.
Hadi biraz hayatını yaşa Kitty Kat.
– Allez, faut vivre un peu. Hein, ma petite Kat?
İlk çıktığımız zamanlarda da, bana takıl hayatını yaşa tatlım, demiştin!
Pas comme quand tu m'as dit : "Reste avec moi, bébé, je vais réussir dans la vie"?
Hayatını yaşa.
Vis ta vie.
Kendi hayatını yaşa!
Laissez-moi!
Biraz hayatını yaşa.
Amuse-toi un peu.
Hayatını yaşa be kadın!
Vis ta vie, plutôt.
"Bekar kal. Hayatını yaşa."
"Profite, reste célibataire!"
Hadi restoranını aç, hayatını yaşa, bebek yap.
Va ouvrir ton restaurant! Vis ta vie, fais des bébés!
Annene kavuş. Kendi hayatını yaşa.
Rejoins ta mère, mets fin à ta vie.
Sana bir tavsiyem var, sen kendi hayatını yaşa, olur mu?
Tu as oublié nos coutumes. Ne te mêle pas de cette histoire.
Biraz para harca, biraz hayatını yaşa.
Vis un peu. T'as raison. Ouais, vis un peu.
Hı hıı, biraz hayatını yaşa.
- Merci beau-frère.
Ayrıca, içine kapanık biri. Önemsiz hayatını yaşa.
Refermée... menez-la votre vie.
Kendi hayatını yaşa biraz.
Profite de la vie!
Hayatını yaşa.
Profite de la vie. Amuse-toi.
Hayatını yaşa biraz. Peki ama sonra Jack'e gideceğiz.
Allez, Ted, c'est les vacances.
Hayatını yaşa alış buraya.
Vis ta vie comme un homme.
Hayatını yaşa.
Vivez.
Ve hayatını yaşa -... ekmek ve bal ye...
Et tu vivras ta vie, et tu mangeras du pain et du miel aussi.
Sadece "Görüşürüz, hayatını yaşa" mı?
Juste : "Salut, bonne vie à vous."
Biraz hayatını yaşa.
Tu es sûr? Ouais.
Ona babalık etmek istiyorsan evine git yatağında uyu, dersini ver, hayatını yaşa.
Tu veux rester son père? Rentre chez toi, dors dans ton lit, donne tes cours, vis ta vie.
Hayatını baştan yaşa deseniz belki kabul ederdim.
Je repartirais à zéro... enfin presque.
Hayatını şimdi yaşa yoksa geç kalırsın.
II voulait dire : "profite de la vie avant qu'il ne soit trop tard."
Dünyaya açıl. Hayatı yaşa, zevkleri tat bu şekilde zevkin tadını alan bedenin aklını rahatlatacak.
Allez dans le monde, se vautrer dans le plaisir Jusqu'à la nausée.
Sadece bir kadın ol, sevdiğin adamla evlen ve mutlu bir hayat yaşa.
Soyez juste la femme que vous êtes, épousez l'homme que vous aimez, et vivez heureuse.
Hayat yoldaşım ve çocuklarımın anası. Ve şimdi bu yasa sayesinde hayat yoldaşımla evlenebileceğim.
Pendant des années la compagne de ma vie... et la mère de mes enfants.
Yanında birşey götürmeni istiyorum. Ne olursa, sadece bir şeyden bir tutam al, ve kanında karıştır, hayatının bir parçası yap, onu sakla. Ve onunla yaşa.
Emporte quelque chose avec toi, mon garçon, ne serait-ce qu'une pincée, et reçois-le dans ton sang, dans ta vie, sauve-le, fais-le vivre avec toi.
Hayatımın çoğu vahşi bozkırda geçti ve yaşamak için bir dizi yasa benimsersin.
Vous avez tué beaucoup de types. D'abord. J'ai vécu dans des pays rudes.
Hey! İskoçya'da yasa geçiremediğinde, ümit et ki, hayatın çok durgunlaşmasın.
J'espère que la vie ne sera pas trop ennuyeuse, maintenant que vous ne pourrez plus faire la loi en Ecosse.
Sean! Phoebe, hayatını yaşa. Tamam mı?
Qu'est-ce qui te prend?
# Hayatını dizlerinin üzerinde yaşa. # Anahtarlar!
{ \ fs72 \ b0 \ cHFFFFFF } Les clés!
Hayatının geri kalanında şu derin donduruculardan birinin içinde yaşa.
Va t'asseoir dans un de tes frigidaires... jusqu'à la fin de tes jours.
Kendi hayatını yaşa.
Va mon enfant, vas-y
Sanki bu hayatının son yılıymış gibi her değerli dakikasını yaşa çünkü bir çok açıdan zaten öyle.
Savoure chaque seconde comme si c'était ta dernière année. Car, à bien des égards, ça l'est.
Hayatın boyunca mutlu yaşa, mümkün olabildiğince az iş yap ve benim gibi düzgün ve çok çalışan insanları sömür.
Vous avez la belle vie, en faites aussi peu que possible et enlevez le pain de la bouche des gens honnêtes.
Bu duygularına içinde... yeşeren hayatın sebep olduğunu... ve bu duruma uymaya çalıştığını bildiğine göre... bu güzelliği yaşa. İhtiyacın olursa beni ara.
Sachant que ces sentiments viennent de la vie qui grandit en vous, et par votre corps qui s'y adapte, chérissez-la.
takıl bana hayatını yaşa ben sizi iki dakka yalnız bırakamayacak mıyım? babanıza böyle mi yardım ediyorsunuz
Je ne peux pas vous laisser seuls deux minutes!
Hayatını inandığın gibi yaşa, Luffy.
Vis selon tes convictions, Luffy.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]