English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Hepsi senin

Hepsi senin translate French

2,579 parallel translation
Bütün dünyan kapalı bir alandaki yüzden az kişiden oluşunca hepsi senin için önemli oluyor, Camille.
Lorsque notre monde est soudain réduit à moins de 100 personnes dans un endroit, tout devient une partie intégrante de ce monde, Camile.
Hepsi senin hatan.
Tout est votre faute.
Bunların hepsi senin fikrin.
Tout ça, c'est votre idée.
Zarf, diğer daireye girmesi,... ölü çocuğun ayakkabıları, hepsi senin için.
L'enveloppe, l'effraction, les chaussures. - Cela vous est destiné. - Je le sais.
Biliyorsun, bunun hepsi senin hatan.
Tout ça, c'est de ta faute.
Hepsi senin yatağında uyuyordur.
Elles sont toutes en train de dormir dans ton matelas.
Hepsi senin en sevdiğin yiyecekler.
Tes plats préférés!
Hepsi senin evde mi kalıyorlar?
Ils sont tous chez toi?
Hepsi senin suçun!
Tout ça, c'est ta faute!
Unutma, bir gün bunların hepsi senin olacak.
Ça t'appartiendra un jour.
Bunun için bana teşekkür etme. Hepsi senin şu kahrolası kardeşinin başının altından çıktı.
Tu peux remercier ton imbécile de frère.
Bunların hepsi senin için bir oyunsa anlamaya çalışırım ama o kızlar öldü.
Si c'est un jeu pour vous, j'aimerais comprendre. Ces filles sont mortes.
Bunların hepsi senin suçun. Başına gelenler için etraftakileri suçlayamazsın.
- Bébé, tu ne peux pas en vouloir au monde entier pour ce qui t'es arrivé.
- Hepsi senin mi?
C'est à vous? - Oui.
Hepsi senin olsun.
Servez-vous.
Evin, çay poşetlerin ve dantellerinin hepsi senin, biliyorum.
C'est votre maison, vos sachets de thé, vos... napperons.
Hepsi senin yüzünden.
- C'est votre faute.
Hepsi senin hatanmış.
Que c'était de votre faute.
- Hepsi senin eserin mi?
- C'est ton œuvre?
Hepsi senin yüzünden!
Tout ça c'est ta faute!
Sorun şu ki kokainin hepsi senin arabandaydı. - Kocam oraya koymuş.
Le fait est que vous aviez de la cocaïne.
Bunların hepsi senin suçun Finn.
C'est entièrement de ta faute, Finn!
Kes şunu. Bunların hepsi senin mi?
on te le laisse.
Ne? "Bunların hepsi senin mi?" Japonca mı konuşuyor?
Quoi? On te le laisse? C'est du japonais?
Bunların hepsi senin mi?
Est-ce que tout est pour toi?
Bunların hepsi senin için. Gecenin kollarında.
Dans les bras l'un de l'autre.
Hepsi senin sayende!
C'est grâce à toi.
Keşke hepsi senin hatan olsaydı.
J'aimerai que ce soit de ta faute mais ce n'est pas le cas.
Hepsi senin yüzünden!
Tout ça c'est de votre faute!
Hepsi senin suçun.
Vous êtes responsable.
Bunların hepsi senin işin mi?
c'est ton oeuvre.
Yani geçmiş için özür dileyemem. Bütün hepsi senin suçun.
La raison pour laquelle je ne peux pas m'excuser pour le passé c'est parce que tout était de ta faute.
Hepsi senin sayende Jamie.
Tout ça grâce à toi!
Hepsi senin yüzünden!
C'est ta faute.
Hepsi senin tarafını tutuyor.
Ils sont tous de ton côté.
Hepsi senin olsun.
Je te la laisse.
Umarım sakıncası yoktur. Hepsi senin.
- Ça te dérange pas?
Bunların hepsi senin kafanda.
C'est dans ta tête.
Bunların hepsi senin mi?
Tout ça est à vous?
Ama bu olanların hepsi, senin Stuart ile tanışmandan sonra oldu sen de bunların olmasına devam ettin.
Mais c'est ce qui est arrivé après que tu as su pour eux.
Senin de Penzer'i, Solak'ın yerine çekmek için daha fazla vaktin olacak. Oraya gelir gelmez, polisi ararız. Penzer'i, Solak'ı, tüm ekibi ve çalıntı arabaları..... hepsi aynı yerdeyken yakalatırız.
pour amener Penzer chez Lefty. et toute la bande avec les voitures.
Hepsi senin suçun!
- Ma faute?
Senin hakkındaki her şey "defol git" diye bağırıyor ama bence hepsi numara.
Vous vous donnez l'image d'un mufle, mais c'est une façade.
Hepsi de senin için burada olmak istedi.
Ils voulaient tous être là pour toi.
senin işin onun hayatını kurtarmak.hepsi bu.
Ton boulot n'est pas de juger sa vie, mais de la sauver. C'est tout.
Hatta benim ekibimi devralmana rağmen ben senin arkanı kolladım. Çünkü ha senin ekibin, ha benim ekibim. Hepsi aynı bok.
Vous en avez même pris le contrôle, et je vous soutenais parce qu'on bosse tous ensemble.
Bu sabah geliyorlar kapını çalıyorlar ve hepsi birlikte senin temizliğin için senden banyo yapmanı istiyorlar.
Ils ont frappé à votre porte pour une demande collective concernant votre hygiène.
Maalesef senin için hepsi son bulacak.
Malheureusement pour toi, tout ça, c'est fini.
Hepsi sen ve senin teorindi!
Ça a toujours été vous, vous et votre théorie.
Hepsi, senin sıkı çalışman ve gayretin sayesinde.
Une lame du Japon et un manche d'Ayothaya.
Ama hepsi değişti çünkü senin annen o kadın beni lanetledi.
Mais tout cela a changé à cause de ta mère, la femme qui m'a maudite et qui m'a transformée...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]