English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Her şey tamam mı

Her şey tamam mı translate French

776 parallel translation
Her şey tamam mı?
C'est bien ça! Oui, oui.
- Her şey tamam mı?
- Vous pensez que ça va?
- Her şey tamam mı?
- Tout va bien?
Her şey tamam mı? - Evet.
- Vous avez bien compris?
- Her şey tamam mı? - Evet efendim.
- Tout va bien?
Her şey tamam mı?
Tout va bien?
Şimdi her şey tamam mı?
Tout va bien?
Her şey tamam mı?
Vous avez mangé?
Her şey tamam mı, Marshal?
Tout vous paraît en règle?
- Her şey tamam mı?
- Tout est clair?
Her şey tamam mı?
Ça va?
Her şey tamam mı?
Tout s'est bien passé?
- Her şey tamam mı?
- Ça va?
- Her şey tamam mı? - Evet efendim.
- Tout est prêt?
- Her şey tamam mı?
Tout va bien?
Peki, Mike. Her şey tamam mı?
- Alors, Mike.
Her şey tamam mı, bir bak istersen.
Vérifiez s'il manque rien à bord.
Pilot dan kuyruğa her şey tamam mı?
Pilote à Farrell, tout est O.K.?
Ee, her şey tamam mı?
Ça y est? Tu es prête?
Her şey tamam mı?
J'ai bien apporté tout ce qu'il vous faut?
Her şey tamam mı?
Prêtes?
Her şey tamam mı?
Il y a plus personne?
Her şey tamam mı kontrolet.
Tout est prêt.
Her şey tamam, Bay Stanley.
C'est bon, M. Stanley.
Tamam Bay Hogarth, her şey size kalmış durumda.
OK, M. Hoggarth, comme vous voulez.
Ne dersin? Her şey tamam, palyaçoyu oynayacağım.
L'affaire est conclue, je joue le clown.
Tamam mı? Her şey size bağlı biliyorsunuz.
Nous comptons sur vous.
Her şey tamam, herhangi bir haber var mı?
Y a-t-il du nouveau?
Sanırım her şey tamam.
C'est tout. Je crois.
Sanırım artık her şey tamam.
Bon, ben je crois que tout est prêt.
İşaretimle her şey bir anda patlayacak. Tamam mı?
A mon signal, tout saute.
Her şey tamam komutanım.
Personne en vue.
- Her şey tamam mı?
- Tout est prêt?
Pekâlâ, sanırım her şey tamam.
Bon, mettez-vous à l'aise.
Sanırım her şey tamam, beyler.
C'est tout, messieurs.
Bay Gilardini uygun buldu. Her şey tamam.
Votre représentant, M. Gilardini, a déjà donné son accord.
- Tamam mı, tatlım. - Evet, her şey yolunda.
- Tout va bien, chérie?
Her şey tamam, kasap memeyi dışarı taşımış, tramvaya binmiş, oturmuş bayan bir şeyin göründüğü işaret etmiş ve kasap bıçağı almış, kesmiş ; bayanın rengi solmuş Tanrım bu gerçekti, diyen kasap kadın kadar çığlık atmadı.
Tout va bien, le boucher emporte le pis de vache, prend le tram, s'assied, la dame remarque aussi que quelque chose dépasse... le boucher prend le couteau... - coupe...
Maximiliano sen git, ama toplar, tüfekler dinamit dahil her şey ile geri dönmeni istiyorum, tamam mı?
Maximiliano... vas-y. Fais en sorte que tu ramènes les canons, les armes, la dynamite et tout ce qui va avec.
- Doktordan izin aldı mı? - Her şey tamam.
- Il a passé la visite?
Sonra her şey tıkırında, tamam mı?
Tu n'as qu'à donner 15 dollars à José par semaine et tout ira bien.
Küçük detayları bir sonuca bağladım ve ana noktaları da halledersem, her şey tamam olacak.
Restent les points principaux, et la partie est gagnée!
Cinayet - mutlu. Üzgün, kızgın - mutlu. Her şey mutlu, tamam mı?
Assassin-heureux, déprimé, furieux-heureux.
Bilmediğin bir çok şey var, tamam mı? Sana her şeyi anlatacağım.
Tu ne sais rien, d'accord?
Her şey tamam efendim. Telsiz iyi, ben hazırım
Tout est en ordre, radio et munitions O.K.
Tamam canım, her şey yoluna girecek.
Ce n'est rien, mon chéri.
Her şey okul döneminde başladı, tamam mı?
Ça a commencé à l'école.
Her şey iyi olacak tamam mı?
Laisse-moi parler et tout ira bien.
Bence her şey tamam olmasına tamam da bunca şeyi nasıl sığdırabildik aklım almıyor.
Je pense tout ça, mais j'ignore si on va pouvoir tout emporter. - Pense positivement.
Hayatım? Her şey yolunda, tamam.
Ça va...
- Her şey tamam Bay Flynn.
- On a tout, M. Flynn.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]